İstanbullular'a yönelik, yaşadığınız kentin en büyük sorunu nedir diye bir anket yapılsa muhtemelen ilk sırayı açık farkla trafik alacaktır. Bir türlü bitmeyen çile, İstanbullular'ı bezdirme noktasına geldi. Trafiği rahatlatmak için son dönemin en büyük projelerinde ise ekonomik sıkıntılardan kaynaklanan ciddi yavaşlamalar yaşanıyor.

Özellikle İstanbul gibi dev bir kentin olmazsa olmazı olan metro altyapısının tamamlanması gerekirken, "7 Tepeye 7 Tünel" projesi metro yatırımlarını zaten geri plana itmişti. Tüneller hızla kazıldı ve bir tanesi devreye alındı. Ancak tamamlanan iki diğer tünelin elektromekanik sistemlerinin eksik olması sebebiyle henüz ulaşım mümkün değil. Metro, 80'lerin sonuna doğru hafif metro gibi çalışmalarla İstanbul'un hayatına girmişti. 2000'li yılların başında iyice hızlanan metro yatırımları son dönemde yaşanan ekonomik krizin ve yatırım planlarının tünel projelerine kayması sonucu son dönemde durma noktasına gelmiş durumda. Yapılması planlanan metro projelerinde herhangi bir çalışma görülmezken inşaatı devam eden Kadıköy-Kartal hattında da inşaat oldukça yavaş ilerliyor. İstanbul'un kurtuluş reçetelerinden biri olarak görülen Marmaray Projesi'nde ise Japonlar projeyi 2011'de teslim etme yolunda hızla ilerliyor. Tüp geçide bağlantı olacak banliyö trenleri belediyeye tahsis edilmesine rağmen sisteme uydurulmak için henüz bir çalışma başlamadı. Sirkeci-Halkalı ve Harem-Gebze hattında şimdilik bir çalışma görünmüyor. 2011'de tamamlanması kesin gibi görünen tüp geçidin en elzem bağlantı noktalarının bu tarihe nasıl yetişeceği merak konusu.

Yine Marmaray Projesi'nin en önemli bağlantılarından Yenikapı-Taksim metrosunu bağlayacak olan Süleymaniye- Azapkapı, Haliç köprü geçisi projesinde de şimdilik kazma vurulmadı. Süleymaniye ve Azapkapı bölümünde metro inşaatı tamamlanmış durumda ancak geçiş için gereken köprü için henüz bir çalışma yok. Haliç'in zemininin jeolojik olarak kötü olmasından ötürü kolaylıkla bitirilemeyeceğini belirten şehir planlamacıları bu projenin de bugün kazma vurulsa dahi 2011'e yetişmesinin neredeyse imkansız olduğu konusunda görüş belirtiyorlar. İstanbul dev bir şehir ve yönetilmesi pek çok ülkeyi dahi yönetmekten çok daha zor. Ancak kenti yönetmeye talip olanlar, İstanbul'un artık devleşen sorununa hızla çare bulma sorumluluğu altında. Kaybedilen iş gücü, zaman, yakıt ve daha önemlisi insanların trafi kte çektikleri sıkıntılardan ötürü yaşadıklarını da göz önüne almak zorunda olan yönetenlerin sorunlara da hızla çözüm üretmesi gerekiyor.