Ürettiği her otomobilde mükemmelliği yakalamaya çalışan özel bir marka Mercedes. Bir asırdan fazla zamandır zenginliğin, statünün ve asaletin simgesi niteliğindeki yıldızlı markanın genel merkezi şu sıralar yeni C Serisi'ni yollara salmanın heyecanını yaşıyor. Ulaşılması güç markanın nispeten daha kolay ulaşılabilir fiyatlı bu orta sınıf modeli, yeni neslinde daha önce hiç olmadığı kadar iddialı. Yıldızın hakkını veren konfor özelliklerine, BMW 3 Serisi'nin karşısına dikilebilecek bir sportifliğe ve daha pahalı Mercedes'lere benzeyen yeni bir yüze kavuşan otomobil, ülkemizde ilk etapta C 200 Kompressor, C 230, C280 ve C350'den oluşan dört benzinli ve C 200 CDI ve C 320 CDI'dan oluşan iki dizel motor seçeneğiyle satılıyor. C 180 Kompressor ve C 220 CDI seçenekleri haziran ayı içerisinde satışa sunulacak olan otomobilin test sayfalarımıza konuk olan C 200 Kompressor logolu versiyonunda 54.739 Euro'luk baz fiyat etiketi bulunuyor.
C Serisi özüne mi döndü yoksa S ve CL logolu büyüklerine mi özendi bilinmez ama, otomobilin kendinden emin bakışlı bu yepyeni yüzünün yuvarlak hatlı eski ön görünümden çok daha çekici olduğu da bir gerçek. Şişkin çamurlukları, arkaya doğru yükselen omuz çizgisi ve bize CL 500'ü anımsatan arka bölümüyle yeni C Serisi'nin daha önce hiç olmadığı kadar sportif göründüğü rahatlıkla söylenebilir. Ancak Avantgarde donanımında sunulan ve büyük Mercedes yıldızını barındıran ön panjurun bu etkiyi daha da arttırdığını hatırlatmakta fayda var. Test aracımızdaki ince krom şeritlere sahip farklı ön panjurunsa otomobile daha muhafazakar bir hava kattığı söylenebilir.
Uzunluğu 55 mm'lik artışla 4581 mm'ye ulaşan yeni C Serisi, selefinden 42 mm daha geniş bir gövdeye sahip. Ayrıca dingil mesafesinde de 45 milimetrelik bir fazlalık mevcut. Bu da iç mekan hacminde artış anlamına geliyor. Hem omuz genişliğinde hem de diz ve baş mesafesinde artış yaşanan iç mekan, Mercedes çizgileri ve kalitesiyle şekillenmiş. Tabii ki ondan bir E Serisi'ndeki malzeme kalitesini bekleyemeyiz. Ancak C 200 Kompressor'ü selefine ya da kendi sınıfındaki rakiplerine göre değerlendirdiğimizde, iç mekandaki kaliteli atmosferi rahatlıkla algılayabiliyoruz. Ergonomik açıdan sorunsuz kabindeki derli toplu kumandaların kullanımı kafa karışıklığına sebebiyet vermiyor. Ancak sinyal kolu bir Mercedes klasiği olarak yine biraz aşağıya yerleştirilmiş. Bu da zaman zaman elinizin sinyal kolu yerine hız sabitleme sistemi kumandasına yönelmesine sebep olabiliyor.
Ön konsolun en üstündeki plastik kapağın ardında küçük bir ekran yer alıyor. Koltuklar arasındaki dairesel kumanda yardımıyla kontrol edilen bu ekrandan müzik sistemiyle ilgili ayarları yapmak mümkün.
C 200 Kompressor'ün rahat sürücü koltuğuna kurulduğumuzda onun da neredeyse bir E Serisi kadar rahat ettirmek amacını güttüğünü anlıyoruz. Kurulun ve rahat bir sürüş için kontağı çevirin! E, GL, S, CL gibi model serileri için söylenebilecek bu sözler artık C Serisi'ne de yakışıyor. Peki sadece konfor yeterli mi? Bir S Serisi için bu sorunun cevabı "Evet" olabilirdi. Ancak konu ürün gamının en genç üyesi olduğunda sportiflik de en az konfor kadar önem kazanıyor. Yıldızlı üreticinin, bu iki zıt kutbu bir arada sunmak istediğiyse çok açık. Bunu anlamak için bozuk zeminlerden virajlı asfalt yollara uzanan kısa bir yolculuk yapmak yeterli oluyor. Bir otomobil hem konforlu hem de sportif olabilir mi? Cevap tüm C Serisi modellerinde standart olarak sunulmaya başlanan Agility Control paketinde gizli. Süspansiyon sertliğini ve darbe emme gücünü sürüşe ve farklı zemin şartlarına göre otomatik olarak ayarlayan Agility Control, sakin kullanımlarda zemin bozukluklarını sürücüye ve yolculara minimum derecede yansıtırken; hararet biraz arttığında sertleşerek yol tutuşa hizmet etmeye başlıyor. Sistem ayrıca direksiyon tepkilerine de etki ediyor. Mercedes daha fazlasını isteyenler içinse "Advanced Agility Control" adı verilen ve sürücüye konfor ile sportiflik arasında seçme hakkı tanıyan gelişmiş bir sistem sunuyor. Tabi ekstra bedel karşılığında… Mercedes, BMW 3 Serisi'nin kıvraklık konusundaki üstünlüğünü kırmaya ant içmiş gibi görünüyor. Çünkü C 200 Kompressor, çevik karakteriyle her viraja büyük bir özgüvenle giriyor ve çizgisini bozmadan düzlüğe varmayı başarıyor. Ayrıca bunu yaparken konfordan da en ufak bir ödün vermiyor. Limitler aşıldığında gerçekleşen küçük stabilite kayıplarındaysa ESP devreye girerek yumuşak müdahalelerde bulunuyor. ESP'yi devre dışı bırakmak da mümkün. Ancak bunu yaparken C 200 Kompressor'ün arkadan itişli bir otomobil olduğunu aklınızdan çıkarmamalısınız. Şayet zemin ıslak veya tozluysa, arka bölümün kolaylıkla savrulduğuna tanık olabilirsiniz. C 200 Kompressor'ün tıpkı süspansiyonları gibi direksiyon sistemi de sportifliği destekler nitelikte. Net tepkiler veren direksiyon, düşük hızlarda oldukça yumuşayarak şehir içinde yapılan manevraları kolaylaştırıyor.
Genç yıldızın testini gerçekleştirdiğimiz C 200 Kompressor seçeneğinde 1.8 litrelik bir motor görev yapıyor. 4 silindirli ünitenin kompresör desteğiyle ürettiği 185 HP'lik güç, önceki nesildeki motordan 20 HP daha fazla. Test aracımızda yumuşak vites geçişlerine sahip 5 kademeli otomatik şanzımanla kombine edilen ünite, pek çok alıcının performans beklentisini karşılayacaktır. Ancak yine de motor, gerçek performansını ortaya koyabilmek için orta ve üst devirlere ihtiyaç duyuyor ki, bu da yakıt tüketiminde artış anlamına geliyor. Ancak sağ ayağınıza hakim olduğunuzda C 200 Kompresör tutumlu olmayı da becerebiliyor. Yüzden fazla çarpışma testine tabi tutulan yeni C Serisi'nde güvenliğe yönelik de pek çok teknolojiye yer verilmiş. Acil durumlarda ve ıslak zeminlerde fren yapmayı kolaylaştıran Adaptif Fren Sistemi'ni standart olarak sunan Mercedes, otomobilin opsiyon listesine eklediği PRE-SAFE özelliğiyle güvenliğe verdiği önemi gözler önüne seriyor.
