İngilizlerin tutucu, sert kuralları olan ve onlara bağlı kalan bir millet olmasını hepimiz biliriz. Bir İngiliz markası olan Land Rover da 1948 yılında ilk arazi aracının üretiminin ardından günümüze kadar hep SUV üretiyor. Bu köklü markanın yıllardır vazgeçemediği başarılı modeli Defender ile lüksü, prestiji ve konforu temsil eden Range Rover arasındaki boşluğu doldurmak için yeni bir modele ihtiyacı vardı. Bu modelin çalışmalarına 1987 yılında başlayan Land Rover, projenin 1989 yılında tamamlanmasının ardından ilk Discovery'yi 16 Kasım 1989'da 3 kapılı olarak tanıttı. İlk Discovery'nin farları, Freight Rover marka hafi f ticari araçtan, stopları da Austin Maestro marka kamyonetten alınmıştı. Geliştirilen ilk modellerde Austin Rover logosu kullanılacaktı ancak onun yerine Land Rover kullanılmasına karar verildi. Discovery'nin 1990 yılında 5 kapılısı üretilmeye başlandı. Bu araçlarda iki farklı motor görev yapıyordu. Bu motorların ilki; 154 HP gücünde, 3.5 lt silindir hacmine sahip bir V8'di. Discovery'nin direkt enjektörlü turbo beslemeli 2.5 lt'lik dizel motoru diğer seçenekti. 4 tekerlekten çekiş sistemini, 5 ileri manuel şanzımanı ve zincir tahrikli diferansiyeli çinko alaşımından oluşan şasi taşıyordu. Discovery'nin merdiven tip traversli şasisi tıpkı Defender'da olduğu gibi karoseri üzerinde taşırken, süspansiyon bağlantıları ve üzerlerindeki tamponları bu aracın arazi yeteneğinin artması için yeterliydi. Discovery'ye 5 kişi rahatça sığarken isteğe bağlı olarak sunulan bagaj bölümüne iki koltuk daha takılabiliyordu. Dizel motorda ekonomin ön planda tutulduğu bu aracın 2 ton boş ağırlığına rağmen ortalama 8.6 lt/100 km yakıt tüketimi dikkat çekiyordu. 1994'de makyajlanan Discovery'nin farları, sinyalleri, ahşap kaplamaları, deri döşemeleri ve direksiyonu kendine özgü bir görünüme kavuşurken aynı yıl Amerika'da da satışa sunuldu. Land Rover, 1994 yılında BMW Grubu çatısına dahil olduğu için 1998'de BMW destekli Discovery II'nin üretimine başlandı. Öncüsüne göre daha uzun ve geniş bir model olan Discovery II, daha alçak bir tavana sahipti. Discovery II'de tüm iklim koşullarında konfor sağlayan geliştirilmiş araç içi ısıtma, havalandırma ve klima sistemleri vardı. Bu araçta ayrıca çift havayastığı da bulunuyordu. Discovery II'de kullanılan V8 benzinli motorların yanında 5 silindirli (TD5) common-rail 2.5 lt'lik motor, 10.5 lt/100 km ile sınıfına göre düşük bir yakıt tüketimine sahipti. Ayrıca Discovery II'nin üst donanımlarında havalı süspansiyon da vardı. 2000 yılında BMW, Land Rover'ı (Rover ve MG ile birlikte) Ford Motor Company'ye sattı. Bu el değişikliğinin ardından 2004 yılında üretilmeye başlanan Discovery3'ün geliştirilmesi için toplam 75 adet prototip üreten Land Rover, +50 dereceden -30 dereceye kadar farklı ve zorlu koşullarda aracı teste tabi tuttu. Discovery3, motor ve şanzıman özelliklerinin yanında Terrain Response ile öne çıktı. Patenti Land Rover'a ait olan bu sistemde aracın motor, süspansiyon ve çekiş kontrolleri kabin içinden ayarlanarak her türlü sürüş koşuluna uygun bir yapı sağlanıyordu. Seleflerinden farklı olarak merdiven tipi değil, monokok bir şasiye kavuşan Discovery, Eğim İniş Kontrolü gibi yenilikçi bir teknolojiyi daha Freelander'dan sonra kullanıma eklemişti. Artık yoluna 2009'da tanıtılan Discovery4 ile devam eden Land Rover, Range Rover Sport ile şasi kardeşliğini sürdürüyor. Yüksek ağırlığına rağmen, 7 kişilik tek Land Rover olması, sunduğu arazi özelliklerine rağmen, yüksek konforunu da koruması, Discovery'nin en çekici özelliklerinden. Onlarca ödüle sahip olan Discovery 20 yılda yaklaşık 891.070 adet satıldı.