Hız ve güç konusunda teşbih yapılacaksa akla gelen ilk hayvanlardan olan atlar, spor otomobillerde de kendilerine yer buluyorlar. Mesela Ford, 1964 yılında yollara çıkardığı spor otomobiline Amerika'ya özgü vahşi bir at türü olan Mustang'in adını vermişti. Tanıtıldığı büyük bir sansasyon yaratan "Pony Car" adıyla bilinen bir sınıfın doğmasına neden olan Ford Mustang, 1964'ten bugüne kadar hep doğduğu toprakların DNA'sını taşıdı.
Bugün karşımıza çıkan altıncı nesildeyse Ford'un genel stratejisiyle şekillenen küresel bir model duruyor. Beşince nesille birlikte birinci neslin nostaljik kıyafetine bürünen Mustang yeni nesildeyse modern zamanlara daha yakın duruyor. Ancak bu cümle geçmişle bağların koparıldığı anlamına gelmiyor. Ford'un yeni tarzı olan ön ızgara yeni Mustang'de de kendine yer bulurken, çatık kaşlı bakışlar ve uzun motor kaputuyla birlikte agresif bir ön tasarım elde edilmiş. Eğimli hale gelen arka cam ve C sütunuyla birlikte silueti değişen yeni Mustang'in arka tasarımındaysa birinci neslin dikey stoplarına gönderme yapılmış. 2.720 mm'lik dingil mesafesi değişmeyen yeni neslin 4782 mm'lik uzunluğu selefinin 5 mm gerisindeyken genişlik 38 mm artık yükseklik 23 mm azalmış. 4 kişilik iç mekanda simetrik kokpit tasarım geleneği sürerken, kör nokta uyarı sistemi, adaptif hız sabitleyici, Ford SYNC bilgi-eğlence sistemi gibi modern teknolojilere de yer veriliyor.
Son neslinde büyük hacimli V6 ve V8 motorlarla koşan vahşi at, yeni nesille birlikte 4 silindire de geri dönüş yapıyor. Zira Mustang'in ikinci neslinde de 2.3 lt'lik turbo beslemeli bir 4 silindirli motor görev yapmıştı. Yeni nesilde de 2.3 lt'lik bir motorun seçilmesi tesadüf mü yoksa geçmişe bir gönderme mi bilmiyoruz ama turbo desteğiyle 309 HP'den fazla güç ve 407 Nm'den fazla tork üretilecek olması ikinci neslin 116 HP'sinden kesinlikle etkileyici ve günü yakalayan bir değer.
Günü yakalayan diğer bir noktaysa, yıllardır süre gelen sabit arka akstan çok kollu bir arka aksa geçilecek olması. Avrupalı Fordlar'dan tanıdığımız dinamik sürüşün yeni çok kollu arka aksa birlikte Mustang tarafından daha da sportif bir biçimde sunulacağını tahmin etmek hiç de zor değil. Amerikan sporcusu V8 motorlu olmalıdır diyenler için 5.0 lt'lik V8 seçeneği sunulmaya devam ederken, 420 HP'nin üzerindeki güç arka tekerleklere 6 ileri manuel veya otomatik şanzımanlarla aktarılacak. 3.7 lt'lik V6 alternatifinin 300 HP civarındaki gücü dikkate alındığında bu seçeneğin Amerika ve çevre pazarlara saklı kalacağını söylemek mümkün.
Coupe versiyonla eşzamanlı tanıtılan Mustang Cabrio'da katlanır kumaş tavan geleneği sürdürülürken, tavanın katlanma işlemi için 15 saniye gerekecek.
Yazı: Eray Özgür
Tasarımıyla ilgili ilk izlenimin oldukça olumlu olduğunu söyleyebileceğimiz yeni Mustang'in daha da kaslı versiyonlarını iple çekiyoruz.
Simetrik kokpit tasarımı korunurken, Türkiye üretimi Transit Connect'ten aktarılan havalandırma ızgaralarını yorumlamak istemiyoruz!