Günümüzde otomobil modellerinin ömrü ortalama 6-7 yıl. Bu ömür içerisinde 1 ya da 2 kez makyaj operasyonu yapılıyor. Ancak bazı markalar, bazı modellerinin ömrünü uzatmak için ciddi bir makyajla karşımıza çıkabiliyor. Bunu son örneklerinde biri Toyota Yaris. 2011 yılında yollara çıkan dördüncü nesil Yaris,90 milyon Euro yatırımla ömrünü uzattı. Bizim için önemli bilgilerden biriyse, Yaris'in bu yenilenme operasyonunda proje liderinin Serkan Karaman olması. Toyota'nın Brüksel'deki araştırma ve geliştirme merkezinde çalışan Serkan Karaman, Yaris'te 900'den fazla parçanın değiştiğini söyledi.
Küçük sınıfta tarz, satın almada önemli bir kriter. Üreticiler modellerini geliştirirken artık mantık kadar duygulara da hitap etmesi gerektiğini biliyorlar. Toyota da bu tarz nüansların belirleyici olduğunu biliyor olmalı ki küçük sınıf temsilcisi Yaris'te artık çift renkli karoser sunuyor. Bu özellik her ne kadar sadece en üst donanım seviyesinde sunulsa da, böyle bir tercih imkanı olduğunu bilmek güzel. Makyajla birlikte değişen ön tasarımdaki farkları anlamak için otomobilin yüzüne ikinci bir bakış atmak gerekiyor. Yeni ön ızgara ve tamponlar daha keskin ve agresif bir yüz ifadesini de beraberinde getirirken, arka bölümdeki değişim daha ilk bakışta göz çarpıyor. Makyajdan önce tek parça dikey dörtgen olan stoplar artık bagaj kapağına doğru da taşacak biçimde iki parçalı yatay hale gelmiş. Serkan Karaman, tasarım değişikliğinde katamaranlardan esinlendiklerini söyledi.
İlk iki neslinde kızaklı arka koltukları ve cömert baş mesafesiyle dikkati çeken ve aynı zamanda da merkezi dijital gösterge tablosuyla farklı görünmeyi bilen Yaris, üçüncü neslinde hem kokpit tasarımı hem de koltuk düzeniyle daha geleneksel bir otomobil olmuştu. Omuz mesafesi bir kenara bırakılırsa sınıfı için yeterli genişlikte bir yaşam alanı sunan otomobilin kokpitindeki küçük değişimler arasında yeni renk seçenekleri ve döşemeler yer alıyor. Çift renk gövde alındığında kokpitte de alt gövde rengi kaplamalar geliyor.
Karoserdeki değişimlerle ikinci baharını yaşamaya hazır hale getirilen Toyota Yaris'in kaputunun altındaysa daha çarpıcı değişiklikler yapılmış. 1,33 lt 101 HP'lik benzinli motor makyaj sonrasında sadece birkaç pazarda satılmaya devam edilecek. Aslında bu motor için artık yerini 111 HP gücündeki 1,5 lt'lik yeni benzinli atmosferik üniteye bıraktı demek yanlış olmaz. Atkinson çevrimi prensibiyle de çalışan motorda bu çevrime göre sıkıştırma zamanı kısaltılırken emme supapları Otto prensibiyle çalışan motorlardan farklı olarak piston alt ölü noktadayken değil, piston yükselmeye başladığı zaman kapanıyor. Atkinson çevrimiyle çalışan bir motorda silindir içi basınç ve ısı, bir Otto motora göre daha düşük. 13.5:1 gibi yüksek bir sıkıştırma oranına sahip motorun termal verimliliği de yüzde 38,5 olarak açıklanıyor. Peki, bu prensibin, yani Atkinson çevriminin bize faydası ne? Öncelik daha az yakıt tüketmek ve daha düşük emisyon salımı gerçekleştirmek. Toyota'nın 1,5 lt'lik ünitesi de bu konuda üzerine düşen görevi başarıyla yerine getiriyor. Turbodan yoksun olan motorun performansı şehir içi kullanım için yeterli, tüketimi 1,33 litrelik motora göre yüzde 12 daha düşük; ancak yüksek bir çekiş gücü isteyenler aradıklarını bulamayabilir.
Otonom Acil Durum Freni, Otomatik Uzun Far Asistanı, Şeritten Ayrılma Uyarısı, arka emniyet kemerlerinde ön gergi ve kuvvet sınırlandırıcı gibi modern güvenlik donanımlara sahip olan Yaris'te gürültü ve titreşimin azaltılması ya da filtrelenmesine yönelik çalışmalar da dikkat çekiyor. Yol tutuş konusunda sınıf standartlarını belirlemese de ortalamanın altına düşmeyen Yaris, sürüş keyfini viraj performansı olarak değil, huzurlu sürüş olarak algılayanları hedefliyor.
Yenilenen Yaris, yaz aylarında Türkiye'de olacak. 1,5 litrelik benzinli motorun yanı sıra hibrit versiyonu da satılacak olan Yaris'te 3 farklı donanım seviyesi sunulacak.
Yazı: Halit Bolkan/Amsterdam-Hollanda
