Fosil yakıtların eninde sonunda tükenecek olması, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanan taşıtlara geçişin kaçınılmaz olmasına yol açıyor. Birçok üretici bu tür araçlara geçmeden önce bir süre hibrit teknolojisiyle tüketicileri buna alıştırıyor. Volvo da lüks SUV temsilcisi XC90'ın plug-in, yani şarj edilebilir, hibrit modeliyle de bu geçişi yumuşatıp, SUV müşterilerini elektrikli otomobil kullanımına adapte etmeye çalışıyor. Volvo'nun XC90'da sunduğu T8, Twin Engine olarak tanımlanıyor. 64 g/km'lik CO2 salımı ülkemiz vergilendirme sisteminde bir anlam ifade etmese de, bu cüssede bir araç için emisyon değerinin çok etkileyici olduğunu söylemeliyiz. T8'in bir diğer etkileyici yönü de hızlanma testinde ortaya çıktı. Fabrika verilerinde 5,6 saniye olarak açıklanan 0-100 km/s verisine çok yakın olan 5,9 saniyelik 0-100 km/s hızlanma değeri çok başarılı. 2,5 tona yakın, yakıt ekonomisi odaklı ve 7 kişilik bir SUV'dan kompakt sporcu hızlanması elde etmek şaşırtıcı. Gaz pedalına bastığınız an gücü hissettiren sistemde, turbo ve kompresör destekli 2,0 litrelik benzinli motor 320 HP gücünde. 65 kW'lik elektrikli motor da toplam 407 HP'lik sistem gücüne ulaşılmasını sağlıyor.
XC90'ın sürüş modlarında sunulan, AWD, hibrit, tam elektrik, saklama, güç modu gibi seçeneklerle sürüş tarzınızı kişiselleştirmenizi sağlıyor. Yakıt ekonomisi konusunda elektrikli ve hibrit araçlarda hesaplar biraz karışık. Ama XC90'ın sadece elektrikli motoruyla 43 km boyunca ilerleyebiliyor olması, çok ekonomik olabilmesini sağlıyor. Benzinli motor devredeyken ise yol bilgisayarında 10 lt/100 km'lik ortalama yakıt tüketimi değeri görülüyor. Bu da makul olarak değerlendirebilir.
Sürüş özelliklerine baktığımızda aracın daha önce testini yaptığımız D5'ten farklı hissettiren yönlerini görüyoruz. T8'in ağırlık merkezini düşürmek için lityum-ion bataryalar, şasinin ortasına uzunlamasına yerleştirilmiş. Arkaya konumlandırılan elektrikli motor arka tekerleklere, önde yer alan içten yanmalı motor da ön tekerleklere güç veriyor. Dizel motorlu XC90 gibi T8'in de direksiyonu yüksek hızlarda ya da ani dönüşlerde "yumuşak" hissettiriyor. Geri bildirimleri yetersiz. Ağırlık transferlerinde de karoser fazla esniyor. Ancak köşe dönüşleri ve virajlarda XC90 T8'in çizgisini koruma becerisinde ise bataryalar ve motorlarla sağlanan düşük ağırlık merkezi ve ağırlık dağılımı etkili olmuş.
Birçok tüketici, elektrikli otomobiller için altyapılar henüz çok yaygın olmadığı için bu tip teknolojiden şimdilik uzak duruyor. Hibrit biraz daha kabul edilebilir olsa da vergi konusunda avantajının olmaması, elektrikli güç ünitesini prizden şarj etmek için altyapının yeterli düzeyde olmaması gibi konular, plugin yani prizden şarj edilebilir hibrit araçların kısıtlı bir kitleye ulaşmasına yol açıyor. Volvo XC90 T8, performans ve ekonomiyi birlikte sunma parolasıyla bu teknolojiyi cazip kılmaya çalışan modellerden biri. Üstelik iddiası da boş değil.
Yazı: Koray Kodal
Fotoğraflar: Ersan Sezer