Crossover sınıfının otomobiller arasında yeni ve uzun soluklu bir moda olduğunu söyleyebiliriz. Tüketicilerden bazısı fonksiyonelliği kimi de tasarımı sebebiyle crossoverları tercih ediyor. Toyota, C-HR ile bu iki sebepten birini garantilemiş gibi. Modern ve sportif bir tasarıma sahip olan C-HR, adeta otomobil fuarında sergilenen konsept bir otomobille evinize dönmüşsünüz gibi hissetiriyor. Çizgileri çok cesur. Çılgın bir ressamın tuval üstüne attığı sert fırça darbeleri gibi C-HR'nin de karoseri üstünde keskin çizgiler var. Uzun motor kaputu, eğimli A sütunları, yüksek omuz çizgisiyle coupe formuna sahip. Bagaj kapağının uzun tutulması ve eğimli C sütunları da coupe formunu destekliyor. Bununla yetinmeyen tasarımcılar arka kapı kollarını C sütunlarına gizleyerek coupe konusunu tamamlamış gibiler. Arka kapı kollarının yukarıda konumlandırılması küçük yolcular için sorun yaşatabiliyor.
Bu sportif ve ilgi çekici görünen, cesur tasarımın dezavantajları olmasını normal karşılıyoruz. Coupe tasarımının etkisiyle iyice küçültülen arka kapı camları kabin içerisinin aydınlığını olumsuz yönde etkiliyor. Bagaj kapağındaki camın da dar tasarlanması iç mekana ışığın ulaşmasını zolaştırmış. Dar cam yüzeyler ve kalın C sütunları arka görüş açılarını da kısıtlıyor.
CH-R'nin hareketli tasarımı boyutlarının tahmin edilmesini zorlaştırıyor. 4360 mm uzunluk ve 2640 mm'lik dingil mesafesiyle kompakt crossover sınıfına uyuyor.
Otomobilin kokpiti de dışarısı kadar modern görünüyor. C-HR'nin oluşturulmasında pay sahibi olan Kıdemli Mühendis Mehmet Fatih Kale, mühendislik ekiplerinin her detayın mükemmel olması için uğraştığını, Toyota olarak en iyi dokunsal kaliteye ulaştıklarına inandıklarını açıkladı. Elimizi kokpitte gezdirdiğimizde Mehmet Fatih Kale'nin ne demek istediği daha iyi anlıyoruz.
İç mekanda da dışarıdaki gibi keskin çizgiler kullanılmış. Elmas tasarımı olarak adlandırılan çizgiler ve baklava dilimi şeklindeki öğeler dışarıda olduğu kadar kabinde de bolca kullanılmış. Kapı eşikleri, kapı içlerindeki kaplama, tavan döşemesi, düğme yerleşimlerinde bu tasarımı görüyoruz.
C-HR'de birçok farklı yüzey elde edilmiş. Kapı içlerinden başlayıp ön yolcuları saran mavi renkli çizgi için yumuşak dokulu bir malzeme kullanılmış. Kobalt mavi çizgi detayı olarak adlandırılan bu tasarım öğesi Dynamic donanımla geliyor. Onun üstünde kalan bölümde deri görünümlü kaplama kullanılırken alt kısmında da yumuşak plastiğe yer verilmiş. Kapı içlerindeki elmas detaylar çok güzel görünüyor. İç mekandaki malzeme ve işçilik kalitesi başarılı.
Dokunmatik multimedya sistemi orta konsola ait bir parça gibi değil, havada asılı gibi görünüyor. Buna benzer tasarımlar arasında, kokpite en uyumlu görünenlerden biri C-HR'de. Az önce bahsettiğimiz mavi renkli çizgi bu ekranın üstünden devam ediyor. 8 inçlik dokunmatik renkli ekrana sahip multimedya sistemi iç mekanı zenginleştiren bir donanım. Standart olarak sunulan sistemde geri görüş kamerası da bulunuyor. Navigasyon sistemi ise opsiyonel. Sistemin dokunma hassasiyeti ve hızı yeterli. Ancak daha zengin bir multimedya içeriği ve daha iyi bir çözünürlük sunmasını beklerdik.
Arka koltuklara geçtiğimizde az önce bahsettiğimiz az ışık almasına sebep olan camların başka bir etkisini görüyoruz. Arka yolcular tam olarak cam hizasında değil de biraz C sütunları arkasına yakın oturuyor. Bu ve alçak tavan tasarımı da klostrofobik bir ortama yol açıyor. Bu tasarım tercihi kabin içerisindeki yaşam alanın kompakt sınıftaki rakiplerinden daha dar hissedilmesine yol açıyor.
Baş mesafesinin sorun olmaması için arka koltuklarda oturma pozisyonu yere yakın tasarlanmış. Bu sayede baş ve diz mesafesi sorunu yaşanmamış. Ancak uzun süreli yolculuklarda arka koltukların çok konforlu olduğu söylenemez.
C-HR'nin 297 litrelik bagaj hacmi lastik tamir kitiyle 377 litreye ulaşabiliyor. Yedek lastikli 297 litrelik hacim kullanımı kısıtlıyor. Bagajın düz zemini, fazla girinti-çıkıntısı olmaması ve koltuk sırtlıkları yatırılınca oluşan düz yükleme alanı kullanımı kolaylaştırıyor.
Fiyat listesine baktığımızda 1,2 litrelik turbo benzinli C-HR'nin, Advance donanımla 90,200 TL'den başladığını görüyoruz. CVT tipi otomatik şanzıman için 6,950 TL ödemek gerekiyor. Bir üst donanım seviyesi olan Dynamic'te bu motor ve şanzımanla 4x4 aktarma da alınabiliyor. Bir diğer motor seçeneği ise 1,8 litrelik benzinli motora sahip hibrit. Otomatik şanzımanla gelen C-HR Hybrid sadece önden çekişli olarak alınabiliyor.
Test aracımız 1,2 litre turbo benzinli motor, CVT şanzıman ve 4x4 aktarmalı olan. 6,8 lt/100 km'lik ortalama test tüketimiyle ekonomik olabildiğini gösteren C-HR'nin yakıt tüketimi, yoğun şehir içi trafiğinde 8,0 lt/100 km seviyesine ulaşabiliyor.
Küçük silindir hacimli motor, turbo sayesinde tatminkar bir ivmelenme sağlıyor. Alt devirlerden itibaren canlı bir karakteri olan 116 HP gücündeki motor ara hızlanmalarda da beklentiyi karşılıyor. Hızlanma testinde fabrika verisine yakın değer sağlayan 1.2 Turbo 4x4, CVT şanzımanla uyumlu bir yapıda. CVT istenildiğinde vites kolundan da manuel olarak değişime izin veriyor. Bunu da yeteri kadar hızlı bir şekilde gerçekleştirebiliyor. Motor ile uyumlu olan CVT'nin türü gereği ani hızlanma isteklerinde motor devrini yüksek seviyede tutup hızlanma sağlıyor. Bu durum motor gürültüsünün kabine dolmasına yol açıyor.
Normal şartlarda da motor sesi kabin içerisinde duyuluyor. Yalıtım konusunda iyileştirme ihtiyacı hissetiren C-HR'de yol ve rüzgar gürültüsü de kabin içerisine yansıyor.
Otomobilin dinamik bir sürüş karakteri var. Direksiyon sürücünün isteklerine hızlı cevap veren geri bildirimleri başarılı bir yapıda. Bunu yaparken direksiyonda sert ayarlar kullanılmamış. Manevralarda yeteri kadar yumuşak bir yapıda. Süspansiyon sistemi de benzer ayarlara sahip. Tümseklerde ve bozuk zeminlerde konforu koruyor. Ani ağırlık transferleri ve şerit değişimlerinde karoser salınımlarını kontrol altında tutabiliyor. Düşük ağırlık merkezine sahip olması da C-HR'nin sürüş dinamiklerini olumlu etkileyip adeta bir kompakt hatchback gibi hissettiriyor.
Test aracımızda bulunan 4x4 sistemin de yol tutuşuna ve sürüş güvenliğine hissedilir katkıları var. Tork gerektiğinde yüzde 50 oranında arkaya aktarılabiliyor. Özellikle dönüşlerde viraj dışında kalan tekerleğe daha fazla tork aktarmasıyla daha hızlı ve kayıpsız bir sürüş sağlıyor. Kaygan zeminlerde de torku zemine tutunan tekerleklere daha fazla aktarıp rahat bir şekilde ilerlemeye yardımcı oluyor. Hızlanma isteğinizde tutunma konusunda bir sorun yaşanmadığında tork tamamen ön tekerleklere aktarılıp verimli bir ivmelenme elde ediliyor.
Fren testinde 46 metrelik sonuç ortaya çıkmasında otomobilin 3 derecelik hava sıcaklığında kış lastiğine sahip olamaması etkili oldu.
Sonuç olarak, sınıf standartlarında fiyat ile, sınıfının en ilgi çekici tasarımlarından birini sunabilen C-HR çok dikkat çekiyor. Benzinli motoruyla sunduğu ekonomik tüketim, turbo desteğiyle elde edilen canlı sürüş yapısı da C-HR'nin güçlü yönlerinden. Donanımıyla da tatminkar olan otomobil hakkında uzun süre konuşulmaya devam edilecektir.
Yazı: Koray Kodal Fotoğraflar: Deniz Doğan