MİLAT i Serisi haricinde BMW'nin ilk plug-in hibrit üretimi X5 xDrive40e ile başladı. Belirli bir fiyat seviyesini aşan otomobilleri satın alanlar için araçlarının yakıt tüketimleri genellikle öncelik sıralarının üstünde yer almıyor. Daha az tüketen ya da daha az egzoz emisyonu salan pahalı araçları tercih etmek medeniyet ve çevreye duyarlılığın bir göstergesi. BMW bunun için alternatifler sunmaya devam ediyor. Elektrikli ve hibrit motorlarla özel üretilen i modellerinden sonra ilk kez BMW'nin geleneksel bir modeli, Plug-in, yani şarj edilebilir hibrit olarak yollara çıktı.
Yeni teknolojiler genellikle pahalı olur. X5'in fiyatlarını incelediğimizde eDrive40e'nin başlangıç fiyatının 599.900 TL olduğunu görüyoruz. Bu fiyatı mantıklı olarak analiz etmek için ekonomi iddiası yüksek bir başka motor seçeneğine daha bakıyoruz. Aynı donanımlı X5 xDrive25d'nin fiyatı 503.400 TL. Bu tabloda dizel motorlu X5'in daha cazip fiyatı karşılığında daha fazla bilinir ve daha çok tercih edilen bir motorla satılıyor olması tüketicilerin çoğunu ona yöneltecektir. Bakalım eDrive40e'yi detaylı şekilde incelediğimizde bu mantık denklemi değişecek mi?
X5 eDrive40e'de plug-in hibrit olan ünitede görevli olan elektrikli motor 83 kW/113 HP güç ve 250 Nm tork üretiyor. Turbo benzinli motorsa 245 HP güç ve 350 Nm maksimum tork sağlıyor. Sistemin toplam gücü 313 HP, torku ise 450 Nm olarak açıklanıyor. Otomobilin maksimum hızı 210 km/s'de sınırlanırken sadece elektrikli motorla çalıştığı durumda maksimum hız 120 km/s. Performansına baktığımızda fabrika verisi 0-100 km/s hızlanması 6,8 saniye olan otomobil test ölçümlerinde de benzer değer sağladı. Ara hızlanmalarda da atik olan X5'in kompakt bir spor otomobil gibi hızlandığını görüyoruz. Alt devirlerde ulaşılan yüksek tork sayesinde X5 kalkış anından itibaren çok atak bir hızlanma sunuyor. Bunda benzinli motor kadar elektrikli motorun da etkisi hissediliyor. Elektrikli motorun sabit olarak ürettiği tork ilk hareket anından itibaren emrinize amade.
İşin tüketim kısmına baktığımızda fabrika verileri çok iddialı. Test tüketimi verisi olarak elde ettiğimiz 7,2 lt/100 km'lik değer, 3,4 lt/100 km'lik fabrika verisine göre çok yüksek olsa da bu cüssedeki bir araç için ekonomik tanımlamasını hak ediyor. Kimi otomobil pazarlarının vergilendirme sistemini etkileyen CO2 salım değeri ise ortalama 78 g/km gibi çok düşük ve avantajlı bir değer. Ekonomik bir sürüşü garantilemek için X5 xDrive40e'ye özel sürüş modları geliştirilmiş. Vites konsolundaki eDrive düğmesi Save Batery, Auto eDrive ve Max eDrive olmak üzere üç farklı sürüş modu sağlıyor. Save Batery modunda içten yanmalı motor bataryaları da şarj ediyor. Auto eDrive modunda elektrikli motor ve içten yanmalı motorun birlikte en verimli kombinasyon ile çalışması sağlanıyor. Eğer bataryalar yüzde 12 ile yüzde 100 doluluk oranı arasındaysa otomobil 70 km/s hıza kadar yakıt tüketmeden ilerleyebiliyor. Yüzde 12'nin altında düşerse 55 km/s hıza kadar tamamen elektrikli yol almaya devam edebiliyor. Gerekli durumlarda içten yanmalı motor da devreye giriyor.
Bir diğer sürüş modu olan Max eDrive X5'in sıfır emisyon salımı ile ilerlemesini sağlıyor. Bu sürüşte sadece elektrikli motor devreye giriyor. 30 km boyunca, en fazla 120 km/s hıza kadar yol alabiliyorsunuz. Benzin tüketilmediği için egzoz borularından gaz çıkmıyor. Yani bu sürüş sırasında fosil yakıt yakıp çevreyi kirletmiyorsunuz. Ani hızlanma isteklerinde ise gaz tepkinize göre içten yanmalı motor da hemen devreye girebiliyor. BMW'nin diğer modellerinden aşina olduğumuz sürüş modları, Comfort, Sport ve Eco Pro da eDrive modları haricinde sürüş özelliklerini kişiselleştirilmesini sağlıyor. Otomobilin hızlanma performansı gibi alternatif ekonomik tüketim seçeneklerinin olması da çok etkileyici. Sürüş özelliklerinin de bu tabloyu tamamlayacak kadar yetenekli olduğunu söyleyebiliriz. Direksiyon sürücünün isteklerine harfiyen uyuyor. Geri bildirimleri çok başarılı. BMW'nin bilindik xDrive dört tekerlekten çekiş sistemi sunulan X5 xDrive40e'de bu sistemle sürüş güvenliğine etkisi de arttırılmış.
Süspansiyon sistemi, bu kadar yüksek ve iri bir karoseri, kompakt bir hatchback gibi yönetiyor. Ağırlık transferlerinde karoser aşırı derecede sallanmıyor. Virajlarda çevikliği azalmıyor. Konfor konusunda da eksiklik hissedilmiyor. Standart olarak sunulan havalı süspansiyon, Dynamic Damper Control sistemi ve bu modele özel olarak ayarlanmış şasi, sürüş sırasında farkını hissettiriyor. BMW'nin teknolojik devi, kompakt sınıf ekonomisinde, kompakt spor otomobil performans ve kıvraklığında, SUV sınıfının güven ve konforunda bir araç olmuş.
Yazı: Koray Kodal
Fotoğraflar: Ersan Sezer