Audi'nin büyük SUV'u Q7, 2016'da tamamen yenilendi. Otomobilin tasarımı selefine yakın tutulurken, yeni marka imajına uygun hale getirildi. Kimilerine göre tasarımdan daha önemli olan yenilik ise motor kaputu altında yapıldı. Artık yeni küçük silindir hacimli benzinli motorun Q7'de de sunulması heyecan uyandırıyor. Motordan önce, keskin çizgilere bürünen Q7'nin boyutlarındaki değişimleri bulalım. Selefine göre uzunluğu 37 mm azaltılan Q7'nin yüksekliği 3 mm arttırılmış.
Genişliği 15 mm azaltılırken iz açıklığı 28 mm arttırılmış. Dingil mesafesi 3002 mm'den 2994 mm'ye çekilmiş. Boyutlardaki yeniden düzenlemelerle diz ve baş mesafesi de iyileştirilmiş. Bagaj hacmi 115 litre arttırılarak 890 litreye ulaşmış. Beş ve yedi koltuk seçeneği bulunan Q7, beş koltukla alındığında ortaya devasa bir bagaj çıkıyor.
DS7 CROSSBACK ALMANLARA KAFA TUTACAK
Bagajın yüksek olan eşiği, yüksekliği ayarlanabilen süspansiyon sistemi sayesinde daha alçak bir konuma alınabiliyor. Ama yine de uzun tampon çıkıntısı, bagaj içerisindeki eşyalara ulaşmayı zorlaştırıyor. Aracın içerisine geçtiğimizde Audi'nin diğer modellerinden tanıdık çizgileriyle karşılaşıyoruz. A4 ile çok benzer olan ön konsol ve direksiyon tasarımı Q7 sahiplerini ayrıcalıklı hissettirmiyor. İç mekanda kullanılan malzeme ve işçilik kalitesi ise çok başarılı.
Geniş yaşam alanı sunan Q7'nin aydınlık kabini de ergonomik tasarlanmış. Konsolun ortasında gizlenebilen multimedya ekranı rahat takip edilebiliyor. Çözünürlüğü ve isteklere hızlı tepki vermesiyle de başarılı. Dijital gösterge grubunun Audi'nin diğer modellerinde de görmüştük. Türünün iyi bir örneği olan sistem istenilen verileri sürücüye gösterme özelliğiyle ergonomi ve fonksiyonellik puanlarını arttırıyor. Gelelim motor kaputu altına. Q7'nin satışlarını tırmandıracak yeni 2.0 TFSI karşımızda.
Q7 için en küçük silindir hacimli seçenek olan bu motor 499 bin TL'lik başlangıç fiyatının oluşmasını sağlıyor. Cazip fiyat avantajı sağlayan bu motorun performansının nasıl olacağı da en büyük merak konusu. 252 HP'lik güç, 1985 kg'lık boş ağırlıkla mücadele ediyor. Bunda başarılı olabilmesinde 1600 ile 4500 d/d arasında ulaşılan 370 Nm'lik maksimum tork başrol oynuyor.
Bu sayede 5 metrelik bu kütlenin rahat hareket etmesi mümkün oluyor. 6,9 saniyelik 0-100 km/s fabrika verisi adeta kompakt bir spor otomobil iddiasında. Test ölçümlerinde elde ettiğimiz 7,6 saniyelik 0-100 km/s hızlanma verisi de Q7'nin hızlanmasının başarılı olduğunu gösteriyor. Hızlanırken bir performans canavarı gibi hissettirmese de akıcı şekilde ivmelenen Q7'de "sinirli" bir motor-şanzıman ilişkisi yok. Gaz pedalı dozlaması çok hassas yapıda değil.
Yani ani hızlanma isteklerinde de arkadan tekme yemiş gibi hissettirmiyor. Ama tam gazda beklenilen atikliği sağlıyor. Esneklik verilerine de baktığımzıda bu atikliğin, ara hızlanma isteklerinde de başarılı seviyede olduğunu görüyoruz. Motorda gecikme hissi yaşanmamasında 8 ileri vitesli otomatik şanzımanın da verimli çalışma karakteri etkili oluyor. Akıcı ve hızlı vites geçişleri sağlayan şanzımanın vites tercihleri de çok başarılı.
Manuel olarak yönetildiğinde de hızlı yanıtlar veren geleneksel tork konvertörlü otomatik şanzıman türünün iyi bir örneği. Dört tekerlekten çekiş sisteminin Audi'deki adı quattro. Normal koşullarda torku yüzde 40 ön, yüzde 60 arka tekerleklere iletiyor. Sistem yol koşullarına göre torkun yüzde 70'ini öne ya da yüzde 85'ini arka tekerleklere kadar iletebiliyor. ESC ile tork sağ ve sol tekerlekler arasında da dağıtılıyor. Standart olarak gelen quattro ile Q7, asfalt ve arazi üzerinde güvenli bir sürüş vadediyor.
Özellikle virajlarda SUV modellerinin genelinde karşılaşılabilen salınımlı sürüş karakteri Q7'de oldukça azaltılmış. Hızlı dönüşlerde bile karoser salınımları kontrol altında. Ani ağırlık transferlerinde de stabil olmayı başaran Q7, süspansiyon ve çekiş sistemiyle çok başarılı bir yol tutuş örneği ortaya koyuyor.
Asfalttan çıkıp, çim, kum, çamur ya da kar gibi, yol tutuşunun zayıfladığı ve iyice zorlaştığı zeminlerde de rahatlıkla yol alınabiliyor. Mevsimin izin verdiği koşullarda ıslak çim, çamur ve karlı zeminlerde yol alma fırsatı yakaladığımız Q7, güvenli bir şekilde parkurları aşmayı başardı. Bunda mevsime uygun olarak seçilen lastiğin de rolü büyük. Kış lastiğinin bir dezavantajı ise fren testinde ortaya çıktı. 46 metrelere ulaşan fren mesafesi, kış lastiğine rağmen bu mevsimde daha fazla takip mesafesi bırakılması gerektiğini gösteriyor. Audi Drive Select isimli sürüş kontrol sistemi ve Dinamik süspansiyon standart olarak sunuluyor.
Drive Select'te lift/offroad, allroad, comfort, auto, dynamic ve individual seçenekleri sunuluyor. Yüksekliği ve sertliği ayarlanabilir havalı süspansiyon ile bu sürüş modlarında, motor, şanzıman ve çekiş gibi süspansiyonun da karakterine müdahale ediliyor. Offroad seçeneğinde otomobilin yerden yüksekliği 210 mm'den 245 mm'ye çıkartılabiliyor. Bu sayede engebeli zeminlerde de rahatlıkla ilerlemek mümkün oluyor. Q7'nin rakiplerine baktığımızda en iddialı fiyatla karşımıza Volvo XC90 D5 AWD çıkıyor. Standart olarak 7 koltukla gelen XC90, 440 bin TL'lik başlangıç fiyatıyla çok cazip görünüyor.
BMW cephesinde de Q7'deki gibi 2,0 litrelik benzinli motorlu X5 sunulmuyor. Onun yerine 2,0 litrelik turbo dizel motor bulunuyor. Başlangıç fiyatı olarak da benzinli Q7'den daha cazip olması Audi'nin işini zorlaştıyor. Mercedes'e baktığımızda da Q7'nin rakibi olan GLE'de küçük silindir hacimli motor olarak sadece 2,2 litrelik dizel olduğu görülüyor.
Onun da 441 bin TL'lik başlangıç fiyatı Q7'den daha cazip. Bu değerlendirmede iki sonuç netleşiyor. Birincisi, 2,0 litrelik benzinli motoruyla Q7 sınıfında rakipsiz. Bir diğer sonuç ise benzinli motoruyla, dizel motorlu rakiplerinden daha yüksek başlangıç fiyatı sunuyor. Gülü seven dikenine katlanır...
Yazı: Koray Kodal
Fotoğraflar: Ersan Sezer
