2013 yılının Eylül ayında eşim bir kaza geçirdi. E5'te seyir halindeyken (İstanbul-Edirne tarafına istikameti) Çatalca kavşağında gerçekleşti bu kaza. Eşim sağ şeritte giderken orta boyutlardaki kamyon sollayıp önüne geçip sağ şeride kırmak istiyor. Bizim otomobili de götürüyor ve Çatalca istikametine döndürüyor. Bana eşim geç söyledi. Tutanak tutmamışlar. Telefon numarasını ve plakayı almış sadece. Aradım tamam görüşelim dedi. Önce tamam demesine rağmen sonra adam beni atlattı görüşelim dedim yok dedi. Bende suç yok dedi. Olsun dedim hata kimde olursa olsun tutanak tutalım dedim. Ama adam gelmedi ve sonra arabayı sattım falan dedi. Böyle kaldı. Ama hakkımı aramak istiyorum. Tutanak tutulmadığı için hakkımı arama şansım yok mu?
Cihan Süze
Sayın Cihan Süze;
Öncelikle karşılaştığınız bu trafik kazasından dolayı geçmiş olsun dileklerimi iletirim. Mailinizden anladığım kadarıyla telefon numarası alındığına göre karşı araç sürücüsü kazadan sonra durmuş ve eşinizle konuşmuştur. Bu sırada araçların konumunu da gösterir biçimde fotoğrafların çekilmesiyle kazayı belgeleyebilirdiniz. Belgeleme sadece kazanın olup olmadığı değil aynı zamanda kazaya karışanların kusur oranının da belirlenmesi için gerekli bir durumdur. Çünkü anlatılana göre her iki aracında kusurunun olabileceği bir kaza şekli olarak görülmektedir. Şöyle ki; Eşiniz sağ şeritte seyrederken kendisini sollayan sürücünün yeteri kadar mesafe geçtikten sonra tekrar sağ şeride geçmesi gerekir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 103 maddesi "geçme kurallarını" düzenlemiştir. Bu maddenin B/4 şıkkında geçilen aracın geriyi görme aynasında görülünceye kadar şerit değiştirilmemesi gerektiği söyler. Buna göre eşinizin aracını geçen araç sürücüsü yeteri kadar mesafe geçmeden sağ şeride geçmiş olabilir. Bu durumda mailinizde bahsi geçen araç sürücüsü bu kazada kusurludur.
Diğer bir bakış açısı ise geçilen araç sürücüsünün geçme sırasında hızını arttırmaması gerekir. Şayet hız arttırıldıysa eşinizin de bu kazada kusur oranı, yüzdesi bulunabilir.Tutanağın tutulmaması, böyle bir kazanın olmadığı sonucunu doğurmaz. Sadece zorlanmadan ispat edebilirisiniz. Çünkü taraflar "anlamalı kaza tespit tutanağı"nı imzaladığı için böyle bir kazaya karıştıklarını kabullenmiş olurlar. Sürücünün maliki olduğu aracı satması kendisini sorumluluktan kurtarmaz. Tutanağın olmadığı durumda da şikayetçi olacaksanız, tespit ettiğiniz araç ve sürücünü dava edeceksiniz. Hukuk yoluyla hakkınız ararken bilirkişilerin her iki araçtaki hasar izlerine bakarak iki aracın karşılıklı kazaya karıştıklarına karar verecekler. Bu kazada kazanın nasıl olduğuna karar verecekler ve kusur oranlarını belirleyecekler. Tabi karşı aracı tespit edebilmeniz ve aracın onarılmamış olması şartı da var. Dolayısıyla ne yazık ki zor ve zahmetli bir yoldur. İste burada olay yerinde çekilen fotoğraflar kazayı ispatlamanız yolunda önem kazanmaktadır. Geçen bu zaman zarfında sizde aracınızda oluşan hasarın onarımını yaptırmış olduğunuzu düşünüyorum. Böyle bir durum da varsa kazanın ispat edilmesi daha da zorlaşacaktır.