otohaber_logo
Haberler
Taksiler Hafif Ticari Sayılmalı
Gölcük’ten ihracatına başlanan Ford Transit Connect taksi ile birlikte yeni kıtaya Türk malı otomobiller gönderen Ford Otosan Genel Müdürü Nuri Otay, Amerika’ya hedeflediklerinin iki katı araç ihraç ettiklerini söyledi ve “Tıpkı Türkiye’den ilk kez ihraca
Taksiler Hafif Ticari Sayılmalı

Nuri Otay'ın otomobil sevgisi nasıl başladı?


Çocukluğumun geçtiği 1960'lı yılları Amerikan dolmuşlarını sayarak geçirdim. O dolmuşların 1990'lı yılların başında "Dolmuş Projesi" ile dönüşümünde yer almam da keyif vericiydi. Geçen yıl Küba'ya gittim tıpkı bir yaşayan otomobil müzesi gibiydi. 1983 yılında ilk işim olarak başladığım Ford Otosan'da 28'inci yılımı geçirdim.

İstanbul'un taksi çehresinin değişmesinde o zaman önemli bir payınız var? Amerikan otomobillerini seven birisi olarak bu sizi üzdü mü?

Amerikan araçlarını severim. Ama işin ekonomisine baktığımızda hobi dışında kullanımları çok zor. Ticari kullanımları ise mümkün değil.

Dolmuşları değiştirdiniz peki sıra ne zaman İstanbul taksilerine gelecek?
Çok ciddi bir konu bu. Türkiye uzun süre New York'taki taksinin durumunu konuştu fakat İstanbul için böyle bir konu hala gündemde değil. Güvenli, yenilikçi taksilerin yeni standartlarla tartışılması lazım. Amerika'ya ihraç etme gayesine düşmüş bir ülke olarak Amerikalılar soruyor "Taksiniz bu kadar iyi de niçin İstanbul'da kullanılmıyor" diye. Bunun sorgulanması lazım. Birşeyler satabilmek için ürünün kendi bölgesinde de kabul görmesi lazım. Burada bir sıkıntı var. Taksiler binek otomobil olarak değerlendiriliyor. Bu doğru değil taksilerin ticari araç sınıfına sokulması gerekir. Vergilendirmenin bu şekilde yapılması durumunda işler yoluna girecektir. Türkiye Avrupa'nın en büyük hafif ticari üreticisi bu nedenle kendi dolmuş ve taksilerimizi doğru şekilde vergilendirmeliyiz.

Hafif ticari araç vergilendirmesini doğru buluyor musunuz?

İş hayatı, esnaf kullanımına uygun araçların özel tüketim için kullanılan araçlardan daha az vergi veriyor olması Türkiye'nin geleneksel yapısından kaynaklanıyor. Vergilendirmedeki hızlı bir değişim yatırım yapan markaları zor durumda bırakır. Eğer otomotiv sektörü için bir şeyler yapılmak isteniyorsa 5-10 yıl sonranın planı yapılmalıdır.

Sizce otomotiv sektörü ithalatta "günah keçisi" ilan edildi mi?

Maalesef haksız yete günah keçisi olduk. Bu kadar yaygaraya rağmen bu yıl otomotiv ihracatı ile ithalatı hemen hemen aynı. Bu nedenle ihracatı olmayan sektörlere bakmak lazım. Ödemeler dengesinin bozulmasının nedeni, yüksek TL ve döviz kurudur. Yani Türkiye'nin uyguladığı düşük kur politikasından kaynaklanıyor bunlar, tabii son dönemde yüzde 20'lere yakın bir döviz artışı olmuştur bu nedenle ithalatta azalma olacaktır. Bugün alınan kararlar için geriye değil ile ileriye bakmak gerekir. Bugün gelinen noktada ekonominin soğuyacağını biraz daha abartılırsa soğumayı aşıp ekonominin donacağını düşünüyorum.

Peki "hafif ticari araçlarda vergi artırılsın" açıklaması için ne diyorsunuz?

Ben bu açıklamada bir mantık kuramıyorum. İthalatı arttıran madem ki binek araçlar, onların vergisinin azaltılmasıyla ihracatın artacağı arasında bir bağ kurmayı anlayamadım. Burada yapılması gereken, elimizde Rusya gibi ithal araçlara ekstra vergi koyma şansı bulunmadığından dengenin ihracat yönüne kayması için AB dışı pazarlara ihracatı arttıracak planlamalar yapılmasıdır. Dolayısıyla herhangi bir ürüne vergi koyarak değil belirli ürünlerin vergisini belirli plan dahilinde hafifleterek ülkenin büyümesi mümkündür.
Transit Connect'in bir sonraki üretimi Türkiye'den gidiyor. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

Evet. Romanya'ya gideceği konuşuluyordu fakat İspanya'da üretilecek bir sonraki nesil Transit. Fakat biz de ülkemizde Ford'un yeni bir hafif ticarisini üreteceğiz. Toplamda şu anda 300.000 olan kapasitemiz 400.000'lere çıkacak yaklaşık iki yıl içerisinde. Ticari araçlar için 1 milyar dolarlık yatırım ile Transit ailesini genişleteceğiz. Bir Transit'in iki B segmenti araç kadar katma değer yarattığını da hatırlatmak isterim. Kamyonun değeri ise 5 adet binek araçtır. Bu nedenle ticari araç üreticilerini rencide edici karar almamak gerekiyor.

Kaç kişi çalışıyor ve ne kadarlık bir Ar-Ge yatırımı var?

Şu anda istihdamda rekor düzeydeyiz. 9885 kişi çalışıyor, Ar-Ge'de 1.000 mühendisimiz var. Bu Türkiye'deki otomotiv markalarının toplamından fazla bir sayı. Yakında 300 mühendis daha alacağız. Bütçemizin en az yüzde 5'ini Ar-Ge'ye ayırıyoruz. Sıfırdan otomobili üretebilecek kadar yetenekli ve tecrübeli ekimiz var. New York'a satılan aracı da bundan sonra üretilecek diğer araçları da üretecek Ford Otosan mühendisleridir.

Türkiye'de yerli bir marka olması fikri sizce realist mi?

Realist hale getirecek ürün tipini doğru belirlemek lazım. Markanın dünya piyasasında bir ihtiyacı karşılaması dörtte üçünün ihraç edilmesi gerekir. Hatta böyle bir iş için teşvikin yapılması, sermaye gruplarına destekler verilmesini faydalı buluyorum. Biz zaten yüzde 60 Türk olan bir markayız.

New York taksisiyle ilgili hisleriniz ne oldu?

Tıpkı ilk defa Avrupa'ya otomobil ihraç ettiğimiz gibi sevindik. Avrupalı markaların bile giremediği bir pazar. Amerika'da yıllarca yaşamış olan Türklerin bizlere gönderdiği çok kıymetli duygusal mektuplar var. İşe başlarken hedefimiz 20.000'di şimdiyse ihracatta 40.000 rakamına yaklaştık. Gelecek dönemde Asya pazarlarına da yöneleceğiz.

İki Türk markası da geleceğin New York taksisi olamadı. Sizce bunun sebebi nedir?

Biliyorsunuz kararı New York Belediyesi'nin konseyi veriyor. Bu bir süreç. İleride farklı adımlar olabilir. Şu anda geleceğin taksisinden ziyade "günümüzün taksisini" biz satıyoruz. Yani geleceğin taksisine aday olan markalardan bir tek Ford, günümüzün taksisinin özelliklerini taşıyor.


2011 yılı nasıl bitecek?

Pazar payımız yüzde 15.3. Üretim 292.000 olacak, yıl sonunda da pazar 800.000'i geçer.

Yazı: Volkan Demirkuşak
















Diğer Haberler

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.