Yeni bir otomobil üreteceksin. Şık ve prestijli görünecek. Direksiyondakine keyif verdiği kadar arka koltuklarda konfor eksikliği yaşatmayacak. Geçtiğin bozuk zeminde sarsmayacak kadar konforlu, sert virajlarda yatmayacak kadar sıkı olacak. Hızlanırken bir spor otomobil gibi, yakıt tüketiminde şirket otomobili gibi cimri olacak. İstenenler adeta üniversite bitirme tezi gibi. BMW yönetiminin mühendislerinden istediği bu. Her bir yeni nesil 5 Serisi'nde buna yakın hedeflere ulaşma görevindeki mühendisler yedinci nesilde daha iyisine ulaşmak için sınırları zorlamışlar. Henüz yeni 5 Serisi'nin direksiyonuna geçmemişken projenin sorumlusu Dr. Wolfgang Hacker'ın araç başında bize anlattıklarından bu ortaya çıktı.
SÜRÜŞ İZLENİMİ · BMW 5 SERİSİ
Hedef büyük, iddialar ilgi çekici. 5 Serisi'nde, 7 Serisi'nin teknoloji ve donanımları sunulacağı söylendi. Otomobilin içerisine yerleşmeden önce dışarısında turluyoruz. Profilde 7 Serisi izleri var. Ön çamurluklardaki krom yatay kaplama bir hava çıkışını gizliyor. Tıpkı 7 Serisi'nde olduğu gibi. Bu kaplama 5 Serisi'nin donanımına göre parlak siyah renkli de olabiliyor. Buradan ön tampon köşeşelerinden yönlendirilen hava akımı tekerlekler üstünden ilerleyip çıkış yapıyor. Sürtünme katsayısı 0,22 Cd olarak açıklandı. Selefinde bu değer 0,25 Cd olarak belirtiliyordu. Daha sessiz ve ekonomik bir otomobil üretmek için tüm detaylara önem verilmiş. Yeni karoser ile selefinden 100 kg daha hafif bir 5 Serisi üretilmiş. Karoserin birçok noktasında alüminyum ve magnezyum gibi hafif metallere yer verilmiş.
Selefine göre 36 mm daha uzun. Bunu göz ile tespit etmek zor. Otomobilin genişliği 6 mm, yüksekliği ise 2 mm arttırılmış. Dingil mesafesindeki fark ise 7 mm. Ön iz açıklığı 5 mm, arka ise 3 mm arttırılmış. Boyutlardaki dokunuşlar çok küçük. Bagaj hacmi 10 litre arttırılıp 530 litreye çıkartılmış.
Önden bakıldığında yeni tampon ve daha büyük hava girişlerine sahip olan BMW böbreklerinin otomobili iri hissettirmesi görevini başarıyla yerine getirdiğini fark ediyoruz. Ön ızgaralar 7 Serisi'nde olduğu gibi daha iyi bir aerodinami için aktif çalışıyor. Hava girişi otomatik olarak ızgarların kapanıp açılmasıyla ayarlanıyor.
Farlardaki değişiklik çok küçük dokunuşlarla gerçekleşmiş. Adaptif LED farların daha iyi aydınlatma suncağı söylendi. Ancak sürüşümüz aydınlık bir havada gerçekleştiği için için bu sefer farları deneyimleyemedik. Far ve ön panjur birbirine dokunuyor artık. Motor kaputu da ön panjura kadar uzanıyor. Stoplardaki L formu korunsa da artık daha yumuşak çizgilere sahip. Stoplar plaka boşluğuna kadar uzanıyor.
Otomobilin içerisine yerleşiyoruz. Ön koltuklar çok rahat. Havalimanından araçları teslim alacağımız noktaya kadar yeni 7 Serisi ile gelmiştik. Ön koltuklarda, 7 Serisi'nin arka koltuğu konforuna yakın bir his yaşanıyor. Yumuşak ve rahat. Yeni 10,25 inçlik renkli ekran vites konsolundaki dairesel kumandayla ya da dokunmatik olarak ekran üstünden kontrol edilebiliyor. Kabin içerisinde genel olarak çok daha kaliteli malzemelere yer verilmiş. İşçilik kusuru bulmak çok zor. Hizalamalar ve son rütuşlar çok iyi yapılmış.
Ön konsolun yeni eğimli tasarımı daha ferah bir kokpit sağlıyor. Kalın direksiyon simidi ardından ön cama yansıtılan renkli head-up display sistemi artık yüzde 70 daha büyük. 7 Serisi'nde olduğu gibi akıllı anahtara kavuşan 5 Serisi'nin araç bilgileri anahtar üstünden izlenebiliyor. 7 Serisi'nde olduğu gibi anahtar üstünden kontrol edilip park bile edilebiliyor.
Yola çıktığımızda, 530d içerisinde bir dizel motorlu araçtan çok turbo benzinli motoru tecrübe ediyor gibi sessizlik dikkatmizi çekti. Motor bölümündeki yalıtım da arttırılmış. Hızlanma isteklerinde 6 silindirli motordan sportif tınılar yükseliyordu. 250 km/s'de limitlenen maksimum hıza ulaşmada zorlanmıyor. İlk kalkış anında başlayan canlılık ara hızlanmalarda da sürüyor. Akıcı şekilde hızlanan 530d xDrive adeta hedefine ulaşmaya çalışan ok gibi atılıyor. Düz bir çizgide ilerleme konusundaki başarısı virajlardaki yol tutuş ile zirveye taşınmış.
Selefinden daha donanımlı, daha hafif, daha ekonomik, daha hızlı, daha fazla konfor ve dinamizm sunuyor. Eğer uzun süre sorunsuzluk da sağlayabilirse görev başarıyla tamamlanmış gibi görünüyor.
Direksiyon sisteminin sürücüyle olan iletişimi çok iyi. Sert olan direksiyon, konfordan ziyade sportiflik ve güven hisleri sunuyor. Süspansiyon sisteminin ayarları ise daha homojen. Sportifliği elden bırakmadan konfor sağlıyor. Bozuk zeminlerde bile kabin içerisinde konfor hissi azalmıyor. Anlaşılan hedeflere ulaşılmış. Biraz da teknolojinin nimetlerini keşfedelim diye artık daha sakin bir sürüşe, yarı otonom özellikleri kullanmaya geçtik. 5 Serisi önde araç ile olan mesafesini koruyor. Siz isteyince gaz ve freni devralabiliyor. Direksiyon tutmayıp şeritler arasında kalmasını sağlayabiliyorsunuz. Hatta sinyal koluna biraz fazla bastırdığınızda o yöne doğru uygun anda şerit değiştiriyor.
G30 karoser kodlu yedinci nesil 5 Serisi sürüşümüz bittiğinde bizleri birinci nesilden itibaren üretilen 5 serileri bekliyordu. E12'den itibaren kullanmaya başladık. Her bir nesli geride bıraktıkça BMW'nin kendini ne kadar geliştirdiğinden çok, her bir nesilde ne kadar iyi otomobiller üretmeye uğraştığını bir kez daha keşfetmiş olduk. Her bir nesilde sürüş özelliklerinin keyifli olmasına çok önem verilmiş. Sportiflik genlerden geliyor. Kalite algısının yüksek olması için birinci nesilden itibaren çok uğraşılmış. Güvenlik ve konfor donanımlarına hep önem verilmiş. Ancak şunu da fark ettik. E12 ve E28 arasında, tasarım anlamındaki küçük fark diğer nesiller arasında uçuruma dönüşmüş. Şimdi ise altıncı nesil F10 ile yedinci nesil G30 arasında da karoserin dışındaki fark, bize ilk iki nesli hatırlatıyor. Ama sürüş hissi konusundaki fark her nesilde olduğu gibi daha yukarı çekilmiş.
Yazı: Koray Kodal Lizbon/Portekiz
