Skoda, hem müşteri kitlesi hem de otomobilleriyle gençleşip artık duyulara daha fazla hitap eden otomobillerle karşımıza çıkıyor. Skoda’nın küçük hatchback sınıfındaki temsilcisi Fabia’nın yolculuğu 1999 yılında başlamıştı. 2007 yılında ikinci ve 2014’te de üçüncü nesliyle yollara çıkan otomobilin satışa sunulan dördüncü neslinde düşük sürtünme katsayı elde edip daha verimli bir otomobil üretmek için özel detaylar kullanılmış.
Aktif soğutmalı ön panjur, ön tampondaki hava kanalları, yan ayna tasarımı, tavan spoyleri, arka cam kenarlarındaki kanatçıklar ve “aero” tasarımlı jant gibi ekipmanlarla sürtünme katsayısı bir hatchback için bir hayli etkileyici olan 0,28 Cd seviyesine çekilmiş. Yeni nesille birlikte boyutlardaki değişim otomobile daha dinamik ve sportif bir duruş kazandırmış. Toplam yüksekliği 8 mm azaltılırken, genişliği 48 mm, uzunluğu 111 mm ve dingil mesafesi de 82 mm arttırılmış. MQB-A0 platformunun kullanıldığı yeni Fabia’da bagaj hacmi de 50 litrelik artışla 380 litreye ulaştı. Bu değerle birlikte yeni Fabia sınıfının en iyileri arasına girmeyi başarıyor. Kişiselleştirme konusunda oldukça zengin olan Fabia’da siyah veya gri tavan, ayna kapakları, A sütunları ve jantlar gibi detaylar sunuluyor.
Otomobilin içine geçtiğimizde artan dingil mesafesinin etkisini arka koltuklardaki diz mesafesi cömertliğiyle görüyoruz. Test aracımızda baş mesafesi sorunu yaşanmamasında açılabilir bir cam tavan olmaması da etkili. Bu donanım ilerleyen dönemlerde isteğe bağlı olarak alınabilecek.
Arkadaki malzeme ve işçilik kalitesi sınıfının standartlarını karşılıyor. Önde ise çok daha şık ve kalite algısı yüksek bir yaşam alanı bizi karşılıyor. Elite ve Premium donanımlarla gelen otomobilin üst donanım seviyesinde 8 inçlik dokunmatik multimedya ekranı standart olarak geliyor. Çift kollu direksiyon simidi tasarımını Octavia’dan tanıyoruz ve Fabia’ya da şıklık kazandırmış.
Sürüş etkinliğinde 1.0 TSI DSG Premium ile buluştuk. Kolay yönlendirilebilen ve geri bildirimleri başarılı olan direksiyon sistemi özellikle şehirde konforu gözetirken, hızlı dönüş ve virajlarda da güven veren bir sürüş tecrübesi yaşatıyor. Bu histe süspansiyon sisteminin de serte yakın ayarları katkı sağlıyor. Bozuk zeminde ise kabin içerisine hafif sarsıntılar taşınıyor.
İlk kalkış anından itibaren akıcı bir hızlanma ile bizi karşılayan otomobilin vites geçişleri de konforu gözetirken makul hızlanma isteklerine de yeteri kadar hızlı cevap verebilmesini sağlıyor. Otomobilin hızlanmadaki tatminkar yapısıyla birlikte yakıt tüketimi konusuna da ne kadar verimli olduğunu sürüş rotamızdaki ortalama tüketim verisiyle de görebildik. 5,5 lt/100 km’lik ortalama tüketimimiz için ekonomik değerlendirmesini yapabiliriz.
Yazı: Koray Kodal
