Güneş doğalı henüz dakikalar oldu ve biz sahilde manzaranın tadını çıkartıyoruz. Hayır, hiçbirimizin gözü mavi denizi veya beyaz bulutlarla süslü gökyüzünü görmüyor. Hepimiz karşımızda duran üç otomobile bakıyoruz. Buradaki otomobillerin hiçbiri bir diğerine denk veya rakip değil. Bu arada itiraf edelim, RCZ R ile A 45 AMG'i kafa kafaya getirmeyi biz de isterdik ve çok eğlenceli de olabilirdi ama o başka bir zamanın konusu. Şimdi bugüne dönelim ve bu üçlüyü bir araya getiren şeyin bırane olduğunu konuşalım. Öyle ya ilkokulda bile bize elmalarla elmaları, armutlarla armutları toplamayı öğrettiler. Peki, birbirine çok uzak görünen bu üçlü neden bir arada?Çünkü üçü de gerçek birer şampiyon: International Engine of the Year Ödülleri'nden üç şampiyonla karşı karşıyayız. Bir yanda 1,0 lt 125 HP'lik Ford Focus, yanında 1,6 lt 270 HP'lik Peugeot RCZ R ve sıranın sonunda da 2,0 lt 360 HP'lik Mercedes-Benz A 45 AMG.
Önceliği en küçük ve güçsüz olana verelim ve Focus'tan başlayalım. Küçük ve güçsüz kelimeleri ilk anda kulağa rahatsız edici gelebilir. Ama karşımızdaki kompakt sedanda atan 3 silindirli kalp gerçek bir başyapıt. Üç yıl üst üste "yılın motoru" unvanıyla onurlandırılan ve bu başarıyı elde eden ilk motor olan 1,0 lt'lik EcoBoost bundan 10- 15 yıl sonra da bir dönem açan öncü motor olarak hatırlanacak. 100, 125 ve son olarak da 140 HP'lik versiyonlara sahip olan 1,0 lt Ecoboost, Focus Sedan'da muzip hırıltılarla çalışıyor. Çekiş gücü ve canlı karakteriyle damakta sportif bile sayılabilecek bir tat bırakan motorun titreşimsiz yapısı da kullanım konforunu arttırıyor. Sıradaki şampiyon, PSA-BMW ortaklığının ürünü olan 1,6 lt'lik benzinli turbo ünite. İlk kez 2006 yılında karşımıza çıkan bu motor nesli, BMW, Citroen, Peugeot ve Mini markaları altında pek çok farklı versiyonla kullanıldı. Ancak şüphe yok ki en heyecan verici ve keyifl i haline Peugeot RCZ R'da büründü. 270 HP gücündeki motorda Mahle Motorsport'un patentli ve F1 düzeyindeki alüminyum pistonları görev yapıyor. Çekiş gücü, güç dağılımı, sesi ve atmosferikleri haSıradaki şampiyon, PSA-BMW ortaklığının ürünü olan 1,6 lt'lik benzinli turbo ünite. İlk kez 2006 yılında karşımıza çıkan bu motor nesli, BMW, Citroen, Peugeot ve Mini markaları altında pek çok farklı versiyonla kullanıldı. Ancak şüphe yok ki en heyecan verici ve keyifl i haline Peugeot RCZ R'da büründü. 270 HP gücündeki motorda Mahle Motorsport'un patentli ve F1 düzeyindeki alüminyum pistonları görev yapıyor. Çekiş gücü, güç dağılımı, sesi ve atmosferikleri hatırlatan akıcı çalışma karakteriyle keyif veren motor gerçek anlamda "ustalık eseri" tanımını hak ediyor.
Şampiyonların buluşmasında üçüncü ve son konuğumuz Bugatti Veyron'u bile geride bırakacak kadar güçlü bir kompakt.
Söz konusu olan litre başına güç üretimi olduğunda ondan güçlüsü yok. Karşınızda Mercedes- Benz A 45 AMG. Artık bağımsız bir marka haline getirilen AMG'nin Mercedes-Benz logosu altındaki son eserlerinden biri olan 2,0 lt'lik 4 silindirli turbo, bugüne kadar Affalterbach merkezli AMG'nin bugüne kadar ürettiği en küçük model. Rölantinin hemen üzerinden itibaren sonsuza kadar sürecekmiş gibi devirlenen ve devir saatindeki her yükselmenin performans olarak sürücüye geri döndüğü motordan yayılan sesler de bağımlılık yaratacak cinste. 360 HP'lik gücü tek turbodan elde eden motorda dövme çelik krank mili ve pistonlarla birlikte silindir içi sürtünmeyi azaltacak nano teknoloji kullanılmış. Sonuç mu? Gerektiğinde nefes kesen performans, gerektiğinde de yakıt ekonomisi.
Yazı: Eray Özgür
Fotoğraflar: Ersan Sezer