Otomobillerin geçmişine baktığımızda 100 yılı çoktan geride bıraktığımızı ancak hala aynı temel yapının korunduğunu görüyoruz. Bundan 15-20 yıl önce çekilen bilimkurgu filmlerinde 2000'lerin otomobillerinin kendi kendilerine hareket ettiğini ve hatta uçtuğunu görüyorduk. Dahası hiçbir bilimkurgu filminde otomobiller bir akaryakıt istasyonuna gidip benzin veya motorinle beslenmiyorlardı. Oysa 2010 yılına sayılı aylar kala otomobillerimiz hala asfalt üzerinde fosil yakıtlarla hareket ediyor. Ancak bu durumun değişmesine çok az kaldı. Zira Japon üretici Nissan, ilk erişilebilir yüzde 100 elektrikli otomobili Leaf'i tanıttı. Kelime anlamı yaprak olan Leaf, 2010 sonunda ABD, Japonya, Portekiz, İrlanda ve Danimarka pazarlarında satışa sunacak. Seri üretim halinin bir ön sunumu olan aracın yüzde 99'u korunarak seri üretime geçecek.
Otomobil tarihinde bir devrim olan Leaf, gelecekçi teknolojisine rağmen rasyonel bir tasarıma sahip. Avrupa pazarında 20.000 Euro'yu aşmayan bir fi yat etiketi taşıması beklenen araçta 109 HP güç ve 280 Nm tork üreten bir elektrik motoru kullanılıyor. Satış fiyatı otomobili kapsarken elektrikli otomobillerdeki en büyük maliyet kalemi olan bataryalar için bir leasing programı uygulanacak. Normal kullanım şartlarında 160 km'lik azami bir menzil sunan aracın tabanında yer alan lityum iyon bataryaları şehir akımıyla 8 saatte şarj olurken, hızlı şarj opsiyonuyla 30 dakikada yaklaşık 128 km'lik bir menzil sağlanıyor. Aracın tanıtımı esnasında söz alan Nissan Başkanı Carlos Ghosn, elektrikli otomobillerin bir niş segmentten çok daha fazlası olduklarını ve 2020 yılında toplam otomobil pazarının yüzde 10'unu oluşturmalarını öngördüklerini söyledi.
