İlk olarak hangi yıl, hangi yayında otomobil ile ilgili soruları yanıtlamaya başladınız?

İlk kez 1991 yılında Türkiye'nin ilk haftalık otomobil dergisi olan otohaber dergisinde başladım. Sabah Gazetesi grubunda bulunan otohaber dersinde otomobillerle ilgili soruları yanıtlamaya başladım. Ancak otohaber öncesi yani 1980 li yıllarda motorsporlarıyla ilgili bir ilk olan Rally Dünyası adlı aylık dergide motor ve mekanik ile ilgili derleme ve yorumlarım 6 ay süreyle yayınlandı.

Otohaber'in ilk sayılarında okur mektuplarını yanıtlamanızı kim teklif etmişti?

Haftalık otomobil dergisi otohaber'in ilk kuruluşundan ve ilk sayısından itibaren Galip Bilgin bana öncü ve destek oldu. Derginin kurucusu ve yakın dostum olan Galip Bilgin otomobil ve teknik konularda okurların bilgi eksiklikleri olduğunu ve bu mektuplaşma sayfaları ile de okurların bilgilendirilmesinin öncelikle bir misyon olacağını savunanlardandı. İlk sayıdan itibaren de o zamanın şartlarında mektup yoluyla başlayan okurların soru trafiği gittikçe yoğunlaşarak artmaya başladı.

Size en çok hangi konularda sorular geliyor?

Okurlar tarafından gelen ilk mektuplarda ağırlıklı olarak sorulan sorular arasında; araçların teknik özellikleri, lastik ve jant uygulamaları, bakım ve arızalarla çeşitli sorunların çözümü gibi konularıydı. Zamanla modifi ye, model karşılaştırmaları ve yeni teknolojiler eklenerek arttı.

Okur mektupları haricinde sizi yerinizde ziyaret edip soru soranlar oluyor mu? Oluyorsa onlara nasıl bir tepki veriyorsunuz?

Evet, Okur Mektupları'nın dışında konuyla ilgili bir iş yerim olması nedeni ile de birçok okurum beni iş yerimde ziyarete başladı. Bu ziyaretler bir yandan bilgi edinme amaçlı olsa da gelmişken iş yaptırma yönünde olabiliyordu. Ben 19 yıllık basın hayatımda her soruya ve her gelene aynı titizlikle bıkmadan usanmadan cevap verdim ve hala da veriyorum. Sonuç olarak bir misyonu temsil ediyorum.

Bugüne kadar kaç okur mektubunu cevapladınız?

Günümüze kadar cevaplanmış mektup sayısını hiç hesaplanmadım. Ancak 19 yıllık dönemde hiç ara vermeden her hafta ortalama 10-12 mektup yazdığıma göre bir ortalama çıkabilir. Buradan kabaca bir hesap yaparsak yaklaşık 12.000'in üzerindedir.

Okur mektuplarını yanıtlamaya başladığınız zamanlardan günümüze okur profili nasıl bir değişim gösterdi?

Mektupla destek sayfalarımın başladığı ilk günlerden bu güne kadar sorulan sorularda çok ciddi gelişmeler oldu. Bu gelişmeler yine benim sağladığım alt yapıyı benimseyen okur kitlemin olgunlaşması ile üst düzeyde yönelttikleri sorular, otomotiv dünyasının ulaştığı son teknoloji incelikleri ve ciddi püf noktalarını merak etme noktasına taşımıştır. Bu da yıllardır verilen bir uğraşın mutlu sonuçlarıdır. Bu uğraşın sonuçlarından biri de -Belki de en önemlisi- okurların zamanla bana karşı oluşan güvenidir.

Okur mektuplarıyla ve otomobil ile ilgili olarak neler eklemek istersiniz?

Türkiye'nin en önemli danışmanı olduğum konusunda iddiam yok ve olmadı da. Ben sadece doğru bildiklerimi aktarır, doğruları araştırır, öğrenir ve yorumlarım. Bu güven ve tanınmışlık ise doğal olarak sokaktaki insan olarak değil de sayın okurlarım olarak nitelendiğinde bana daha fazla saygınlık ve güven sağlarken şevk veriyor. Sonuç olarak üstlendiğim bu misyon yılların mesleki birikimi dışında hızla gelişen otomobil teknolojisini yakından takip etme, yenilikleri öğrenme deneme ve uygulama açısından da çok önemli bir görevdir. Bu görevi ise hakkıyla okuyucularla paylaşmak tarifi ölçülemez bir keyif ve mutluluk sağlıyor. Ayrıca okur mektupları haricinde otomobil testlerindeki yorumlarım, yurt dışı ve yurt içi sunumlar, basın toplantıları, testler ve fuarlarla okurlarıma verdiğim ve vereceğim hizmetler arasında bulunuyor.

Yazı: Birkan Demir Çalışkan

Onno Usta kendini anlatıyor

1951 yılında İstanbul Şişli'de Doğdum. İlköğretimin ardından Fransız Saint Benoit Lisesi'nde eğitimime devam ettim. Bu eğitimim süresince baba mesleğim olan otomobil ve motorlar konusunda kısa sürede kendimi geliştirdim. Özellikle motor rektifiyesi konusunda babam da Türkiye'nin tanınan ustalarındandı ve bana birçok bilinmeyeni ve ilkleri de öğretti. Eğitim yılları sonlarında ise baba mesleğine tamamıyla entegre oldum ve bu iş artık benim hayatımın bir parçası oldu. Askerlik yıllarından sonra Türkiye'de pek bilinmeyen elektronik püskürtme sistemleri konusunda çalışmalarım oldu. Elektronik test aletleri ile çalışmaya başlayan ilk kişilerden biriydim. 1970'li yılların sonlarında ise otomobil ve motor geliştirme konusunda belli fırsatlar yakaladım ve kendimi otomobil yarışlarının içinde buldum. Günümüze kadar süren bu zor ve yoğun uğraş ortamında Türkiye'nin en bilinen yarışçılarıyla çalıştım, araçlarını hazırladım. Yoğun yarış otomobilleri ve motorları geliştirmeleri ile uğraşlarım içinde aynı zamanda asıl işim olan rektifiye, elektronik ve arızacılık konuları ile de ilgilendim, geliştim. 1990'lı yıllarda ise basın, otomobil yarışları devam ederken içten yanmalı uçak motor yenileştirme konularına da başladım ve bu 4 yıl sürdü. Aynı dönemde de elektronik püskürtmeli, motorların ECU programları konusunda kendimi geliştirdim. 2000'li yıllarda ise Tofaş Motorsport çatısı altında Fiat Palio Kitcar motorlarını dizayn edip ürettim. Fiat Palio Kitcar'larla birlikte 3 yıl peş peşe markalar şampiyonu olduk.