otohaber_logo
Haberler
Ömer Burhanoğlu-TAYSAD Başkanı
Krizin gölgesinde sönük geçen Comvex 2009 Fuarı’nda konuştuğumuz Taşıt Araçları Yan Sanayi Derneği Başkanı Ömer Burhanoğlu ile Türk otomotiv sanayisinin son durumu ve geleceğini konuştuk.
Ömer Burhanoğlu-TAYSAD Başkanı


Son dönemde yaşanan ekonomik krizi saymazsak, Türkiye ana sanayide son dönemde hızla ilerlediği gibi yan sanayide de büyük atılımlar yaptı. Yan sanayicilerin bu kadar önemli atılımlar yapmasını neye bağlıyorsunuz?


Bugünkü görüntüde yan sanayinin ortada ciddi bir fedakarlığı var. İşlerin yüzde 50 daraldığı ortamda halen fuarlara katılıyor, halen yeni pazarlara açılmak için uğraşıyor. Kendi elemanını korumaya çalışıp sadece yüzde 15 istihdam kaybına izin veriyor. Bunlar 50 yılın bir birikimi ve istikrarı. Kimse de otomotiv sanayinden vazgeçmiyor. Zor günler yaşayabiliriz ki daha önce de krizler yaşadık ama biz inanıyoruz ki bu sektör bizim için milli sektör. Buna sahip çıkacağız ve hep amacımız olan Türkiye'nin otomotiv pastasından aldığı payı yukarıya çekmek için uğraşacağız. Umuyorum 2012'den sonra yine dünyanın bu alanda parlayan yıldızı olacağız. Bu çok kötü ortamda bile halen otomotiv sanayisi ihracat lideri. Yani en kötüsünün iyisi yine otomotiv sanayi. Ama bu bize yetmiyor.

TAYSAD'ın son dönemde yaptığı ve gelecekte yapmayı planladığı projelerden kısaca bahseder misiniz?

Şu anda esas işimiz krizi yönetmek. Bununla ilgili önlem paketleri hazırlamak. Hem yan sanayimiz için hem ana sanayimizle yan sanayimiz arasındaki ilişkileri düzenlemek açısından, hem de devlet katında neler yapılması gerektiği konusunda çalışmalar yapıyoruz. Bizim olmazsa olmaz dediğimiz konu, tasarım kabiliyetinin arttırılması, kriz ortamında Ar-Ge'nin öneminin ortaya çıkması, değer zincirinin geliştirilmesi anlamında üyelerimize hem eğitim hem de bilgilendirme anlamında yoğun faaliyetlerimiz bulunuyor.

Kriz, sektörü doğal olarak çok derinden etkiledi. Peki bundan sonra ne olacak?

Bizim için önemli olan 4 tekerleği de bir arada tutmak. Nedir bizim için 4 tekerlek? Öncelikle iç pazarı canlandırmak. İkincisi, uzun süredir oldukça nitelikli hale getirdiğimiz çalışanımızı kaybetmemek. Üçüncüsü, her zaman olduğu gibi geleceğe dönük yatırımlar yapmaya yine devam edeceğiz. Son olarak, finans sektörü ile sanayi sektörünün birlikte projeler yapması konusunda çalışmak. Bu sıkıntılı dönemlerin geçirilmesi için yaratılacak
kapitalin doğru kullanılması önemli.

Renault, Fluence'ın elektriklisini de Türkiye'de üreteceğini açıkladı. Türk sanayisi elektrikli otomobile hazır mı?

Elektrikli otomobil projelerini kesinlikle destekliyoruz. Çünkü Türkiye yeni oluşan bu otomobil dünyasında önemli bir koltuk kapabilir. Bugüne kadar kaçırdığımız, Türkiye'nin kendi aracını üretememe fırsatını kaçırmayalım diyoruz. Elektrikli araçta bir şansımız olabilir çünkü tamamen yeni bir teknolojiden bahsediyoruz. Dünyada bu konuya aslında kimse tam olarak hazır değil. O yüzden bu konuda kim önce hamle yaparsa o, avantajlı duruma gelecek. Bizim de yaratmaya çalıştığımız konu bu.

Murat Günak'ın Etox projesini desteklediğinizi biliyoruz. Yakın dönemde Sazan projesi ortaya çıktı. Genel olarak yeni otomobil üretim projelerine
nasıl bakıyorsunuz?


Bir aracın şasisi üzerine bir karoser yapmak bir şey değil. Bu, her zaman yapılabilecek şeyler. Esas önemli olan yeni teknolojilerle markayı yaratmak ve küresel ölçekte projeler ortaya koymak. Yeni projelerde önemli olan, devlet ve sanayinin desteğini alıp projelerin ayaklarının yere basması. Eğer akıllı adımlar atılırsa tabii ki Türk otomobilleri de yapılabilir. Bu konuda önümüz gayet açık.

Çin ve Asya kaplanlarıyla mücadeleniz nasıl gidiyor ve bundan sonra nasıl sürecek?


Sahip oldukları ucuz işgücü sayesinde oldukça hızlı büyüdüler. Bütün dünyanın sıkıntısı aynı. Üretim merkezi doğuya doğru kayacak. Bence burada işbirliği projeleri geliştirmekte fayda var. Çin ile Avrupa arasında ciddi bir mesafe var. Ama Türkiye çok uzak değil. Anadolu da Çin'deki ortamdan çok farklı değil. O yüzden hep diyoruz ki niye Anadolu'da bir Çin yaratmayalım? Baktığınız zaman aradaki fark çok fazla değil. Benzer koşullar söz konusu. Bir takım desteklerle iş gücü avantajları Çin seviyelerine indirilebilir. Çok ciddi lojistik avantajımız var.

Yazı: Sercan Çalbak

Diğer Haberler

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.