Mevsim normallerinin oldukça üzerinde sıcaklıklarla karşılaştığımız kış aylarını geride bıraktık. Türkiye, özellikle İstanbul ve çevresinde adeta baharı anımsatan bir kış mevsimi geçirdi. Ancak bu durumun uzun dönem testlerimizi etkilemediğini belirtelim. Bize uzun yolculuklarımızda 100.000 km boyunca eşlik edecek olan Peugeot 307 ve Ford Focus test araçlarımız, Türkiye'nin farklı yörelerini ziyaret ederken kış şartlarını da birebir yaşama imkanı buldular. Bu otomobillerden Peugeot 307, kış aylarıyla birlikte 60.000'inci kilometresini de geride bırakarak yolculuğunun üçüncü periyodunu sonlandırdı. Marmara'dan Akdeniz bölgesine, İç Anadolu'dan ve Karadeniz yörelerine yaptığımız gezilerde bizi hiç yarı yolda bırakmayan Peugeot 307 1.6 HDi, en büyük sınavınıysa en fazla zaman geçirdiği İstanbul yollarında verdi. Çözümü yetkili servislerde bulunan ufak tefek problemler dışında ciddi bir arızayla karşılaşmadığımız otomobil, genel olarak sorunsuz bir karakter sergilese de şikayetçi olduğumuz yanları da olmadı değil. Ancak biz yine de önceliği 307'nin bizi mutlu eden yönlerine verelim. Mesela 1.6 litrelik turbo dizel HDI motor gibi.
Peugeot 307'nin düşük yakıt tüketimiyle başarılı performansı bir arada sunan 110 HP gücündeki turbo dizel motoru PSA ve Ford grubunda pek çok farklı modelde karşımıza çıkıyor. Diğer uzun dönem test aracımız Ford Focus 1.6 TDCi'da da görev yapan ünite, verimli karakteriyle Peugeot'nun en beğenilen yönleri sıralamasında birinci sıraya oturuyor. 1750 d/d'de 240 Nm gibi oldukça yüksek bir maksimum tork verisi sunan bu ünite, ayrıca overboost fonksiyonu sayesinde 3'üncü, 4'üncü ve 5'inci viteslerde tam yükte çalışırken 260 Nm'lik torka ulaşabiliyor. 307'yi hem yakıt ekonomisi hem de performansta iyi noktalara taşıyan bu değerlerin ardındaysa Garrett GT 15 Turbo ve ikinci nesil common-rail enjeksiyon sistemi bulunuyor. Yüksek torku sayesinde herhangi bir çekiş sıkıntısı yaşatmayan motor, alt devirlerdeki cansızlığını üzerinden attığı anda Peugeot'ya etkili bir ivme kazandırıyor. Doğru vites seçildiğinde dik rampalarda da sıkıntı yaratmayan otomobilin sakin kullanımlardaki tüketim değerleri de oldukça iç açıcı. Ayrıca yüksek torka ulaşabilen motorlara sahip otomobillerde yaşanan baskı-balata aşınması gibi bir sorunla 60.000 km'yi geride bırakan test aracımızda henüz karşılaşmamamız da olumlu. Peugeot 307 rahat, ancak pek de keyif veremeyen sürüş özellikleri sergiliyor.
Uzun yolculuklarda sürücüsünü yormayan otomobilin iç mekanı da genişlik ve malzeme kalitesi konusunda oldukça tatminkar. Hatta açık renk döşeme ve Premium donanım seviyesine sahip test aracımızın içerisindeki atmosfer pek çok kompakt sınıf hatchback'ten daha iyi. Ancak açık renk kesinlikle titiz kullanıcılara göre bir uygulama. Çünkü 60.000 km sonunda ortaya çıkan manzara iç mekanın olduğundan daha yorgun görünmesine sebep oldu. Yani anlayacağınız ferahlık hissini arttıran açık renk iç mekan biraz özen gerektiriyor. 307'nin ön konsol tasarımı ve ergonomisini de genel olarak başarılı buluyoruz. Bu bölümde henüz bozulan herhangi bir kumanda birimi ve düğme bulunmuyor. Ancak aynı şeyi cam açma-kapama mekanizmalara için söyleyemeyeceğiz. Sürücü camını kapamak istediğinizde yukarı doğru hareketlenen cam bir anda yeniden açılmaya başlıyor. Şimdilik sadece ön camlarda yaşanan bu problemle daha az kullanılan arka camlardaysa karşılaşılmıyor.
Kilometrelerin sadece elektrikli cam açma-kapama mekanizmasını değil otomobilin yürüyen aksamını da biraz yorduğu gözleniyor. Otomobilin arka aksından gelen olağan (Peugeot 307 kullanıcılarının en büyük şikayeti) tıkırtıların bozuk zeminli yollarımız sebebiyle 60.000 km'nin sorunda biraz daha arttığı gözleniyor. Bunun yanı sıra 60.000 km bakımı öncesinde bozuk yollarda iç mekanda da ciddi bir gıcırtı duyuluyordu. Arka koltuğun sırtlık kilidinden geldiği anlaşılan bu rahatsız edici ses, 60.000 km bakımı dahilinde 4,50 YTL gibi çok düşük bir maliyetle giderildi. Peugeot, 307 1.6 HDi'ı 20.000 km'de bir periyodik bakıma tabi tutuyor. Fiks Menü olarak tanımlanan paketler çerçevesinde gerçekleştirilen kontrol ve değişimlere ek olarak arızalanan parçaları da yenilenen otomobilimizin bakım maliyetleri; 20.000 km'de 148 YTL, 40.000 km periyodundaysa 400,43 YTL olarak gerçekleşti. Test aracımız 60.000 km'nin ardından da "Fiks Menü A" bakımına alındı. KDV dahil 177 YTL'lik ücretle sunulan bu hizmetin dışında gerçekleştirilen fren sıvısı ve hava filtresi değişimlerinin maliyetiyse yine KDV dahil 139,47 YTL olarak gerçekleşti. Ancak değişen parçalar sadece bunlarla da sınırlı kalmadı. Bizim şikayetlerimiz ve yapılan kontroller doğrultusunda otomobilin ön cam silecekleri, far ampulleri, polen filtresi, yakıt filtresi ve arka bölümden gelen tıkırtıların tek sorumlusu konumundaki arka koltuk kilit kapağı değiştirildi. Tüm bu işlemlerin işçilik dahil maliyetiyse 243,56 YTL. Servisten problemleri giderilmiş olarak çıkan test aracımızın 60.000 km bakımının fatura bedeli işçilik ve KDV dahil 560,03 YTL olarak veriliyor. Böylece 60.000 km periyodu da dahil olmak üzere otomobilin bugüne kadarki toplam bakım maliyeti 1.108,43 YTL'ye ulaşmış oldu. Bir sonraki bakımı 80.000'inci km aşıldığında yapılacak olan otomobilimiz, Türkiye'nin değişik bölgelerini ziyaret etmek ve büyük şehirlerin kırıcı şartlarıyla baş etmek üzere yeniden yollara çıktı.