Büyüklük her şey değil, fakat smart'ta gerekenin çoğu yerine getirilmiş gibi. Çünkü hiçbir otomobil büyük şehirlerde, park yerlerine dikine park edilebilmesiyle kısa sürede bu kadar popülerleşmedi. İlk zamanlarda birçok kişi bu otomobilin ikinci neslinin olmayacağını düşünse de, bu sevimli ufaklık 770.000 adetlik üretim rakamından sonra yerini ikinci nesle bıraktı. Uzunluğu eskisine göre 19.5 cm artan fortwo halen mikro boyutlarda bir otomobil. Boyutlardaki artış dikine park etme avantajını biraz ortadan kaldırmış gibi olsa da, hala en kısa otomobil.
Her trafik ışığında yeşil yanmasıyla birlikte atak bir şekilde start alması, ışıklarda bekleyen birçok otomobil sürücüsünün fortwo'nun arkasından şaşkınlıkla bakmasına neden oluyor. Şaşkınlıktan içlerinden "Bu da neydi?" demekten kendilerini alamıyorlar. Tabii ki yeni smart'ın 84 HP gücündeki turbo modeli! Şehir içinde küçük otomobilin motorunun zorlanması ve aynı zamanda 5 kademeli yarı otomatik şanzımanla da pek uyumlu görünmemesi anlamına geliyor.
Dur kalkların çok yaşandığı trafikte ve park yeri ararken-yüksek devirlerde düşük vitesle gitmek gibi-yarı otomatik şanzıman ara sıra elektronik olarak doğru vitesi bulamayabiliyor ve vites değişimlerinde otomobil yolcularını öne doğru atıyor. Bu tanıdık eski model, yarı otomatik şanzımanın bilinen özelliği mi? Vites oranları daha da kısa tutulmuş olmasına rağmen, vites geçişleri hala uzun.
Sonuç: Otomobil vites değiştirme anında hala ileriye doğru atılıyor, fakat coupe'nin uzun dingil mesafesi sayesinde bu atılma bir önceki modele göre daha yumuşak yaşanıyor.Bu açıdan Smart'ta beklenen gelişme olmuş.
İç mekanda konforlu ve kaliteli koltukları, oturanların bel kısımlarını rahat ettirmesi ve akslardan gelen darbeyi hissettirmemesi açısından hayrete düşürüyor.
Tüm bunlar ve motor gücünün 23 HP'lik artışı, smart'a uzun yol otomobili özelliği kazandırmış (motor üretimini artık kendi yapmıyor, Mitsubishi'den alıyor). Böylece yeni smart'ın maksimum hızı da, güç artışına paralel olarak 145 km/s'ye çıkarılmış. Yeni smart'ta, daha önceki modeldeki sinir bozucu direksiyon tepkileri bertaraf edilmiş gibi görünüyor.
Yandan esen rüzgara karşı duyarlı olan ufaklıkla sert rüzgarda otoyolda seyahat etmek isteyenler, kelimenin tam anlamıyla serinleyecek. Kilometre saatinin yönü 155 km/s'ye kadar dayanıyor ve hız sanki 250 km/s gibi hissediliyor! Bu şartlarda otomobilin direksiyonunda oturan tecrübeli sürücünün elleri terliyor, çünkü herhangi bir ters rüzgarda aşırı hassas direksiyona hakim olmak zor olabilir ve hatta şeritte kalmak oldukça zorlaşır. Fakat uzun süredir smart kullananlar buna katılmayabilirler. O zaman şöyle bir bahane yaratabiliriz: smart sürücüleri zaten yüksek hızlara çıkmıyor! Aslında doğru, bunu biz de yapmadık. Ancak yine de düşük hızlarda da bu kusur ortaya çıkıyor.
Biz bu fenomenin daha düşük motor gücüne sahip yeni smart'larda da hidrolik direksiyonlu versiyornlarında olup olmayacağını gözlemleyeceğiz. Bu gözlemin yanında ilk test otomobilinde bizi hayal kırıklığına uğratan işçiliğe de bir göz atmayı ihmal etmeyeceğiz.