Efsanevi 205 GTI'ı bilirsiniz. Peugeot'nun bu modelle birlikte iyice artan sportif imajı, 106, 206 ve 306 GTI modelleriyle doruğa çıktı. Diğer modellerin üretiminin durmasıyla GTI sınıfında yalnız kalan ve 205'in mirasçısı olan 206'ysa bugüne kadar en güçlü seçenek olarak 2.0 lt 136 HP'lik GTI modeliyle üretiliyordu. Bu motor gücü, azılı rakipleri olan Renault Clio RS (172 HP), Honda Civic Type R (200 HP) ve MINI Cooper S (163 HP) arasında çok düşük kalıyordu. Bunun üzerine, yerini 207'ye bırakmasına bir buçuk yıl kala, 206 ailesinin en güçlü modeli sahneye çıktı. 180 HP'lik RC modeli sayesinde artık Peugeot, rakiplerinin arka tamponlarını görmeyi bırakacak gibi görünüyor. ilk kez 1998 yılında yollara çıkan 206'nın en güçlü versiyonu olarak üretilmeye başlanan RC, Türkiye'de sadece tek bir donanım paketiyle 46 milyar 900 milyon TL'den satışa sunuldu. Peugeot Türkiye, bu iddialı fiyatla 2004 yılında toplam 500 adet 206 RC satmayı planlıyor. Bu otomobili bekleyen o kadar genç var ki, bu rakamın çok daha yukarılara taşınacağını tahmin etmek pek güç değil.
Tasarım ve İç mekan
1998'den beri üretilen Peugeot 206, birkaç ay önce hafif bir makyaj görmüştü. Baz model 206'nın karoserindeki değişiklikler; petek yapılı ve krom kaplı ızgara, çift hazneli ve desensiz camlı farlar, gövde rengi tampon ve kapı çıtaları, iç bölmeleri iç içe geçmiş yuvarlak yapılı stop farları ve irileştirilip daha yukarı alınmış arka logodan ibaret. Makyaj operasyonundan sonra üretilmeye başlandığından dolayı, bu saydıklarımız aslında RC için bir değişiklik sayılmaz. RC 'de diğer 206'lardan farklı olan o kadar çok parça var ki. 17 inç'lik tasarım harikası 5 kollu jantlar ve neredeyse yok sayılabilecek kadar dar olan lastik yanakları bırakın göze çarpmayı, gözünüzü çıkartıyor. Karosere göre bir hayli iri çaplı olan parlak alüminyum rengindeki bu jantlar sayesinde, en sıkı modifiye tutkunları bile RC 'ye dokunmaya kıyamayacaklardır. Otomobile önden bakıldığındaysa krom çerçeveli tampon ızgarası dışında ciddi bir değişiklik yok. Tabii çamurluklara çok dikkat etmezseniz. Normalinden daha geniş olan çamurluklar, otomobilin daha da kaslı olmasına yol açmış. Arka kısımsa, bagaj kapağındaki RC logosuyla birlikte otomobilin kimliğini dışa vuruyor. Bu logoyla birlikte, çift çıkışlı egzoz ve bagaj üstü spoyler, RC 'nin dikkatleri üzerine çekecek ayrıntıları.
Tampon ve kapı çıtaları gibi, otomobilin dışında kullanılan plastik aksamlar gövde rengindeyken, RC'nin yan aynaları, üstte kalan karbonfiber kısmını saymazsak, parlak siyah olarak tasarlanmış. RC'ye dışarıdan bakarken bile dikkat çeken yarış tipi koltuk kafalıkları, kim olursa olsun otomobilin yanına çekmeyi başarıyor. Bu kafalıklarda yer alan RC logoları, gri ve siyah renkler kullanılarak üretilmiş alkantara, deri ve kumaş karışımı koltukların cazibesini bir kat daha artırıyor. 206'larda döşeme kumaşıyla kaplanmış torpido kapağı, RC 'de kapı içleriyle birlikte alkantara kaplı. Alüminyum vites topuzu ve pedal takımının yanında, delikli deriyle süslenmiş direksiyon ve dikişli deriyle kaplanmış gösterge panelinin siperliği, RC 'deki diğer farklılıklar. Bunun yanında orta konsolun karbonfiber görünümlü bir malzemeyle kaplanmış olduğunu da unutmamak gerekir.
RC 'deki müthiş koltukların kötü bir yanı bulunuyor. Arka kısmı sert plastikle kaplı destekli koltuklar, arka yolcuların diz mesafesini daraltmış. Arka koltuklar da sportif özelliklere sahip, ayrıca öndekilerle aynı desen ve renklerde üretilmiş. RC 'nin bagaj hacmindeyse bir farklılık yok. Sadece arka koltukların arkasına monte edilmiş ayırıcı file ve bagajı n sol kısmında yer alan küçük kutu dikkat çekiyor. Bu kutu açıldığında görülen lastik şişirme ve tamir tüpleri sayesinde RC 'de stepne bulunmadığı ortaya çıkı- yor. Bunun nedeniyse, bagajın altında enlemesine yatan devasa egzoz susturucusu. 245 litrelik bagaj, katlanabilen arka koltuklar sayesinde 1130 lt'ye ulaşabiliyor.
Donanım
Otomobilin standart donanımında; ABS, acil fren destek sistemi, ESP, aktif gergili emniyet kemerleri, sürücü, yolcu ve yan havayastıkları, yolcu havayastığını devreden çıkartabilme sistemi, uzaktan kumandalı merkezi kilit, direksiyondan kumandalı müzik sistemi, yol bilgisayarı, radyo-CD çalar, 5'li CD değiştirici, elektrikli camlar, ısıtmalı ve elektrikli katlanabilir yan aynalar, otomatik klima, yağmur sensörü, far sensörü, 17 inç'lik alaşım jantlar, yükseklik ayarlı deri direksiyon simidi, atermik ön cam ve elektrokrom iç ayna bulunuyor.
Performans
PSA Grubu'nda ilk kez bu modelde kullanılıyor gibi görünse de, aslında RC'nin EW10 J4S kodlu motoru, 1999 yılından beri Peugeot 206, 307 ve 406 modellerinde bulunan EW10 kodlu 136 HP'lik motorun gelişmiş bir versiyonu. 2.0 lt'lik seri üretim bir motorda 44 HP artı güç üretmek pek kolay değil aslında. Motorda bu artışı sağlayabilen en özlü değişiklik, değişken supap zamanlama sistemiyle sağlanmış. Rakiplerinin yıllardır kullandığı bu sistemin, her teknolojik gelişme gibi, geç olsa da Peugeot tarafından da uygulanmaya başlanması sevindirici. Emme egzantrik milinin 0 ile 40 derece arasında değişebilen açısıyla sağlanan bu VVT sistemi, her devirde maksimum havanın yanma odasına girmesini sağlayarak, 2000 d/d'den itibaren mevcut toplam torkunun yüzde 80'i olan 160 Nm üretebilmesine olanak sağlı- yor. Bu sayede atak ve canlı bir karakter sergileyen motorda kullanılan malzemeler de birçoğu alüminyum olmak üzere bir hayli özel. Örneğin RC'nin tek elektrodlu bujileri son derece özel ve 120 bin km'de bir değiştirilmek üzere tasarlanmış. Elektronik kontrol ünitesi ile supap ve egzantrik millerinin yer aldığı üst kapak da 206 GTI'lardan bir hayli farklı. Kullanılan egzoz sistemi, güç artışını sağlayan sistemlerin başında geliyor. Headers olarak da adlandırabileceğimiz "dörde bir" egzoz manifoldundan çift çıkışlı son susturucuya kadar, tüm egzoz sistemi özel olarak, yarış otomobillerini andıran kalınlıkta borularla üretilmiş. 206 GTI'dakiyle aynı olan şanzımanda sadece birinci vites dişlisi 7000 d/d'de 66 km/s hıza ulaşabilecek şekilde uzatılmış ve son dişli oranı 3.79'dan 3.95'e çıkmış. Tüm bu değişiklikler sayesinde 44 HP güç kazanarak 7000 d/d'de 180 HP'ye ulaşan motorun maksimum tork değeriyse 4750 d/d'de 202 Nm. 206 RC, bu sayede GTI'ın 8.9 sn'lik 0-100 km/s hızlanma değerini 1.5 sn aşağıya çekiyor (7.4 sn). Bunun yanında otomobilin ulaşacağı maksimum hızsa 220 km/s olarak belirtilmiş. Bu değerse GTI'dan sadece 10 km/s daha başarılı.
Yaptığımız testler sonucu bu verilerle uyumlu perfomans değerleri elde ettik. Özellikle, ESP kapalıyken gerçekleştirdiğimiz ve kayıtlarımıza 7.2 sn olarak geçen 0-100 km/s hızlanma değeri bir hayli etkileyici. RC'nin kadranında görebildiğimiz maksimum hız değeriyse 230 km/s olarak kayı tlarımıza geçti.
RC, tam gaz kullanıldığında çok yakıt tüketiyor. Fakat normal bir otomobil gibi kullanıldığında inanılmaz düşük değerler sunabiliyor. Biz, yaklaşık 400 km süren dostluğumuz süresince 100 km'de ortalama 9.7 lt yakıt tükettik. Bu değer, fabrika kataloglarında 8.6 lt/100 km olarak belirtiliyor. Bu doğrultuda; otomobilin 50 lt'lik yakıt deposu maksimum 515 km boyunca dayanabilecek gibi görünüyor.
Sürüş Özellikleri
206 RC'nin oturma pozisyonu ve hissi, müthiş koltukları sayesinde çok sportif. Görüş açısı ve pozisyon bakımından diğer 206'lardan pek farkı bulunmayan RC'deki tek görüş sorunu, yüksek ve geniş kafalıklara sahip koltukları n daralttığı arka görüş açısı. Özellikle geri manevralarda, koltuk omuz destekleri nedeniyle geriye doğru bakabilmek bir hayli zor. 206 RC, her yönüyle safkan bir yarış otomobilini andırıyor. Verdiği tepkiler olsun, oturma pozisyonu olsun, süspansiyonu olsun, motoru olsun, sesi olsun, her yönüyle fabrikasyon bir yarış otomobilini andırı- yor. Sert süspansiyonu sayesinde konfor açısından eksi seviyelere düşen RC'deki yol tutuş özellikleriyse mükemmele yakın. 17 inç'lik jantları ve 205/40 ZR17 boyutlarındaki sportif lastikleri de otomobilin bu özelliğini destekliyor. 7 inç kalınlığındaki jantları sayesinde iz genişliği az da olsa artmış olan RC'nin arka süspansiyonu da diğer 206'lardan daha sağlam tasarlanmış. Öndeki viraj demiri 21 mm, arkadakiyse 22 mm çaplı olarak kullanılmış. Bu da otomobilin esneme katsayısını düşürerek RC'yi diğer 206'lara göre çok daha stabil hale getirmiş. RC'nin motoru, gerçekten çok hırslı ve sinirli bir motor. Özellikle üst devirlerde bir hayli çıldıran motor, bunu sesindeki değişiklikle de belli ediyor. Her viteste, her devirde hızlanma isteğ i sergileyen motora, sürekli olarak tam gaz verildiğindeyse kullanım biraz zorlaşıyor. Özellikle düşük viteslerde, gaza tam olarak basıldığında direksiyon simidini bir hayli sıkı tutmak gerekiyor. Çünkü, gelen güçle birlikte, sert süspansiyon ve ince profilli lastiklerin de yardımıyla otomobil, asfalt üstündeki en ufak bir çıkıntıyı bile hissederek kafasını bunların doğrultusunda sağa sola çekebiliyor. ESP açıkken otomobil patinaj çekmiyor. Fakat bu durumda da motor güç keserek tam performansını sergileyemiyor. RC, asfaltın zemini düz olmak kaydıyla mükemmele yakın bir yol tutuş performansı sergiliyor. Nereye çekilirse itaat eden direksiyon sistemi, sert yapısıyla bir ralli otomobili edasında yere zamk gibi yapıştıran süspansiyonla çok uyumlu çalışıyor ve viraj limitlerini sürücüsüne unutturuyor. Bunda yanal destekleri çok başarılı olan koltukların da etkisi çok büyük. Otomobilin içindeki yanal ivmeler ne kadar çok olursa olsun, koltukla bir olan sürücü bunları hissetmiyor. 206 RC'nin virajlarda çok zorlandığında ilk taviz verdiği kısmıysa önü. Tabii ESP kapalıyken.
Bozuk zeminlerdeyse, yol tutuş özellikleri bir kabusa dönüşebilir. Bu tip zeminlerde sekerek ilerleyen RC'nin lastiklerinin yerle temas ettiği süre azalıyor ve otomobil, sağa-sola istenmeyen salınmalar yapmaya başlıyor. Tabii lastik ve jantların da bu tarzdaki yollara ne kadar dayanabileceği de ayrı bir tartışma konusu olarak görülebilir
Sonuç
Bu otomobili uzun süredir bekleyen birçok kişi olduğunu çok iyi biliyoruz. Onlara tavsiyemiz, derhal bir 206 RC sahibi olmaları.