Bir Alfa sürücüsünün kıskanç gözlerle bakması her zaman karşılaşılan bir durum değildir. Yeni Fiat Bravo, trafik lambalarında beklerken veya oto yıkama servisindeyken bu bakışlara çok sıklıkla maruz kalabiliyor. Büyük farları, küçük ızgarası, önden arkaya doğru yükselerek giden tavan çizgisi ve yuvarlak hatlı arka kısmıyla, kompakt sınıfta son derece silik kalan Stilo'nun kötü hatıralarını silmek ve Fiat markasını sınıfında iddialı hale getirmek istiyor. Yeni bir model için düşük sayılabilecek bir maliyetle Bravo'yu geliştiren Fiat, bunu biraz da istediği başarıyı yakalayamayan Stilo'ya borçlu. Çünkü Bravo, yepyeni bir otomobil olmasına rağmen teknik altyapısı ve platformunun büyük bir kısmını öncüsü Stilo'dan karşılıyor. Köşeli hatlara sahip selefi Stilo ile bir kıyaslama içine girmek söz konusu değil, çünkü Fiat onu 5 üretim yılından sonra emekliye ayırdı. Fiat Tasarım Merkezi tarafından yaratılan Bravo, ön görünüm olarak büyütülmüş bir Grande Punto'yu andırırken, arka kısmı 1995-2001 yılları arasında üretilen ilk nesil Bravo'yu hatırlatıyor.
Otomobilin ön kısmında iki parça gibi görünen, fakat uzaktan bakıldığında yekpare bir yapı sergileyen havalandırma ızgaraları bulunuyor. İki parçalı bu ön ızgaranın üzerindeyse markanın yeni kırmızı zeminli logosu yer alıyor. Ayrıca otomobilin radyatör ızgarasının üzerinde T-Jet veya MultiJet kısaltmaları bulunuyor. Bravo'nun ön kısmındaki diğer dikkat çekici detaysa, far tasarımı. Motor kaputundan yüksek duran farlar, dikkat çekici çizgilere sahip. Yanlardan bakıldığında otomobilin çok sportif duruşu, uzun motor kaputu ve basık tavan sayesinde coupe'ye benzemesiyle destekleniyor. Ancak otomobilin sportif ve çekici görünümü arka tasarımda da sürüyor. Çamurlukların kenarlarına kadar gelen stop grubu, bir önceki Bravo modeline olan benzerliğiyle dikkat çekiyor.
4.34 metre uzunluğuyla burnu güncel VW Golf'den 13 cm, Opel Astra'dansa 9 cm daha önde. Bu ilave uzunluk ona sadece avantaj sunmanın ötesinde, aynı zamanda dar camlar ve sıra dışı duran arka cam tasarımı da sağlıyor. Ancak her şeyden evvel arka görüşü kısıtlayarak bir dezavantajı da beraberinde getiriyor. Kısıtlanan bu görüşü gidermek için opsiyonel olan park sensörü donanımını almak iyi bir fikir olabilir, çünkü gövde rengiyle aynı boyanmış tampon hatayı affetmez.
Fiat, yeni Bravo'nun iç mekanını da yeniden silahlandırdı. Güçlü yapıya sahip olan karoserin içinde bulunan değişik malzemeler ve renk tonları, kokpite yenilikçi bir hava getirmiş. Uyumsuz malzemeler veya sert plastik aramak boşuna. Opsiyonel olan deri döşemeli koltuklar, iri sürücüler için yeterli ölçüye sahip. Fakat dondurucu bir kış akşamında deri kaplamlı koltuklar, eğer opsiyonel olan koltuk ısıtması alınmamışsa insanı pek de sıcak tutmuyor. İlave ödeme yapmaya gerek kalmadan komple güvenlik paketi standart. ABS ve ESP'nin yanında 7 havayastığı bulunuyor. Dinamik donanımdan viraj aydınlatmalı sis lambalarına kadar tümü standart olarak sunuluyor.
Multijet dizel motor, büyük Bravo'da iyi işler başarıyor. 120 HP gücündeki turbo dizel, otomobili 194 km/s'lik maksimum hıza çıkartmayı başarıyor. Ancak ara hızlanmalarda motor 1439 kg ağırlığındaki İtalyan'ı taşımakta güçlük çekiyor. Bozuk zeminlerde de asfaltta olduğu gibi konforlu süspansiyon özellikleri sergiliyor. Kilolarıyla başı dertte olan Bravo, 100-0 km/s fren mesafesinde rakiplerinden yaklaşık bir metre daha geç duruyor. Biraz daha sert bir otomobil isteyenler, bu yıl içinde çıkacak olan sportif Abarth versiyonunu beklesinler. Fiat Bravo'nun 1.9 Multijet motoru, vergi sistemimize bağlı olarak fiyat avantajı sunamadığı için ithal edilmeyecek.
