Mercedes orta üst sınıfta W 124 kodlu nesildeki makyajdan bu yana resmi olarak E Serisi adıyla yer alıyor. E segmentindeki model her zaman konfor, güvenlik, dayanıklılık ve yenilikçilik gibi Mercedes-Benz’in özünü oluşturan kavramları temsil etti ve ediyor. Elbette bunlar her yeni nesilde daha yüksek beklentileri de beraberinde getiriyor. Altıncı nesil bu beklentileri karşılarken gelenekleri de arka plana atmıyor. Yeni E Serisi modernize olup teknolojik anlamda gelişmeye devam ederken oranları ve detaylarıyla geleneksel sedan gövde formunu da koruyor. Exclusive Line donanımını tercih edenler için eskiden de olduğu gibi motor kaputunun üzerinde yine Mercedes Yıldızı görülebiliyor.
Her ne kadar dışardan bakıldığında geleneksel Mercedes çizgilerini kullanıyor olsa da, iç mekan tamamen yeni bir dijital dünya dikkat çekiyor. Özellikle de opsiyonel MBUX Superscreen ile kokpit tamamen yenilikçi ve modern bir yapı ortaya koyuyor. Bu kokpit mimarisinde ön yolcu da kendine ait bir ekranın keyfini sürebiliyor. Haliyle yeni sistemle birlikte, çok sayıda yeni özellik de geliyor ve bunların sağlıklı çalışabilmesi için birbirinden bağımsız işlemciler kullanılıyor. Örneğin ön yolcu, sürücünün dikkatini dağıtmadan kendine ait ekranda film izleyebiliyor veya kokpitin üstündeki kamera üzerinden Zoom görüşmeleri gerçekleştirebiliyor. Bunun dışında müzik dinlerken ortam aydınlatmasını müziğin ritmi ile senkron edebiliyor. Bu noktada müziğin ritmine bağlı olarak aydınlatma yumuşak veya hareketli olabiliyor. Ayrıca rahatlatıcı ortam aydınlatması programları da mevcut. Bunun dışında gelecekte E Serisi yapay zeka ile kullanıcının zevklerini öğrenerek buna uygun önerilerde de bulunabilecek ve kullanıcının en sevdiği özellikleri hafızaya alabilecek.
E Serisi güvenlik alanında da çok önemli gelişmeler kaydetti. Örneğin aktif şerit değiştirme yardımcısı bu yeniliklerden biri. Sistem önde yavaş yol alan bir araca doğru hareket edildiğinde otomatik olarak şerit değiştiriyor.
Yeni E Serisi motorlar konusunda tüketicilere 4 ve 6 silindirli güç üniteleriyle merhaba diyor. 4 silindirli benzinli ve dizeller 48 volt hafif hibrit veya şarj edilebilir hibrit olmak üzere elektrik destekli. 6 silindirli benzinli ve dizellerdeyse sadece hafif hibritler var. İlk sürüş izlenimi için dizelin giriş seviyesi olan E 220 d 4Matic ile yola çıktık. 197 HP gücündeki turbo dizel motor Boost işlevine sahip ve bu sayede 17 kW (23 HP) güç ve 205 Nm tork sunan elektromotor ile destekleniyor.
Koltuklar çok rahat ve insana huzur veriyor. Düğmeye basar basmaz hayat bulan dizel motor adeta hiç ses üretmiyor. Vitesin kolunun D konumuna alınmasıyla E Serisi yumuşak bir şekilde harekete geçiyor. Konfor modunda vitesler olanca yumuşaklıkta değiştiriliyor. Güç gereksinimlerinde güzelce devir çeviren motor, üst devirlerde de rahatsız edici bir gürültü üretmiyor. Özellikle önceki nesil ile karşılaştırıldığında devir yükseldikçe yükselen gürültü de ortadan kalmış durumda. Motor oldukça sessiz ama genel gövde yalıtımı da çok iyi. Yol ve rüzgar gürültüleri kabinden başarıyla uzak tutuluyor. Ayrıca opsiyonel havalı süspansiyon ile yolda sessiz ve yumuşak bir şekilde süzülüyor. Dolayısıyla marka bir kez daha vaat ettiği konforu en iyi şekilde sunmayı başarıyor. Uzunluğu 4,95 metre, aks mesafesi ise 2,96 metre. Bu boyutlarla E Serisi yolda son derece heybetli ancak kesinlikle hantallıktan uzak bir duruş sergiliyor. İsteğe bağlı olarak sunulan ve dönüş çapını 90 cm küçültebilen arka aks yönlendirmesi ve daha direkt çalışan direksiyon sisteminin de katkısıyla yolda son derece kıvrak bir sürüş karakteri ortaya koyuyor. Hızlı virajlarda bile çizgisinden çıkmıyor ve izine sadık kalmaya devam ediyor. Rahatsız edici yana yatma eğilimlerine girmiyor. Bu arada direksiyon hissi dinamizm yerine konfor odaklı. Olası tutunma kayıplarını ise 4Matic başarıyla önlüyor.
Dizelden sonra kablolu hibritlerden benzinli E 400 e 4Matic versiyonuna geçiyoruz. Bu örnekte 2,0 litre turbo benzinli motor 252 HP gücü kullanıma sunuyor ve 95 kW (129 HP) gücünde bir elektromotor tarafından destekleniyor. Böylece 381 HP sistem gücü ve 650 Nm sistem torku ortaya çıkıyor. Bu değerler tüm olası performans endişelerini ortadan kaldırıyor. Bu versiyon 109 km’ye varan elektrikli sürüş menzili ile bir anlamda pek çok kullanıcı için elektrikli otomobil sahibi olmak anlamına geliyor. Tamamen sessiz, emisyondan arındırılmış ve akıcı bir sürüş… Benzinli motorun devreye girmesi hiç hissedilmiyor bile. Sürücünün güç gereksinimi dip gaz komutu ile birlikte anlık hızlanmayla sonuçlanıyor. Böylece kesintisiz ve çok etkileyici bir hızlanma eğilimi ortaya çıkıyor. Bu versiyonda da vitesler son derece yumuşak bir şekilde değişiyor. Aslında temel olarak E 220 d 4Matic ile benzer bir sürüş karakterine sahip. Ama elbette 290 kg kadar daha ağır olması virajlarda bir şekilde hissediliyor. Çok yüksek torkun yol açabileceği potansiyel güç aktarım sorunlarını dört tekerlekten çekiş sistemi 4Matic başarıyla yönetiyor. E 400 e 4Matic ile tamamen emisyonsuz sürüşün bir bedeli de var. 540 litre yerine 370 litrelik bir bagajla yetinmek gerekiyor. Ki bu değer böylesine bir otomobil için oldukça kısıtlı.
SONUÇ:
Tam da beklendiği gibi, altıncı nesil Mercedes E Seris mükemmel olma yolunda dev bir adım atmış. Güç/aktarma sistemi, konfor özellikleri ve güvenlik teknolojileriyle yeni Mercedes E Serisi bir kez daha üstüne koymuş. Yeni elektronik platformu beraberinde çok fazla işlev de getiriyor. Kaç tüketicinin otomobilin sunabildiği bağlanabilirlik özelliklerinin tamamını kullanacağı ayrı bir tartışma konusu ama otomobilde dijitalleşmenin nereye geldiğinin en somut örneklerinin başında geliyor.
