Mercedes'in Türkiye'de çok satılan modeli olan C Serisi makyajlanarak çok daha iddialı olarak yoluna devam ediyor. İlk dikkatimizi çeken yeni LED farlar oluyor. Farların genel formu korunsa da içerisinde iki LED sırası olduğu görülüyor. Gündüz de otomobilin fark edilmesini sağlayan LED farlar hava karardığında ise çok iyi bir aydınlatma sağlıyor. Benzer değişiklik stoplarda da karşımıza çıkıyor. Artık daha koyu bir zemin kullanılan stoplarda da yeni LED'lere yer verilmiş. C harfi şeklinde aydınlatmalar makyajla birlikte eklenmiş.
Tamponlarda küçük değişiklikler yapıldığı görülüyor. Ön panjur da elmas dokusuyla yenilenmiş. Otomobilin içerisine geçtiğimizde yeni direksiyonu fark ediyoruz. Göbeği dairesel formda tasarlanan direksiyonun üzerindeki düğmeler yeniden tasarlanırken dokunmatik kontrol panelleri eklenmiş. Sürücünün elini direksiyondan kaldırmadan yol bilgisayarı ya da multimedya sistemi bu paneller ve etrafındaki zengin düğme grubuyla rahat kontrol edilebiliyor. Direksiyon üstünde bu kadar düğme olmasını istemeyenler de olacaktır. Yeni dijital gösterge grubu da direksiyon arkasından kendini göstermeyi başarıyor. Yüksek çözünürlük ve canlı renkleriyle rahat izlenen dijital gösterge grubu klasik, modern ve sportif seçenekler arasında kişiselleştirilebiliyor. İstenilen bilgiler kolayca göz önüne taşınabiliyor.
Orta konsolda asılı gibi görünen multimedya ekranı da yenilenmiş. Artık daha büyük olan 10,25 inçlik ekranın çözünürlüğü de 1920x720 olarak açıklanıyor. Sesli komut ile yönlendirilme konusuna önem veren Mercedes, C Serisi'nin multimedya sisteminin navigasyon sisteminden, müzik sistemine, havalandırmadan, koltuk ısıtmasına kadar birçok özelliğinin sesle kontrol edilmesine izin veriyor. Mercedes'in ses ile yönetim sistemini kullanırken sessiz bir ortam ve iyi bir telaffuz ile denediğimizde işe yaradığını gördük. Vites konsolunda da dokunmatik kontrol panelinin artık olmadığı, dairesel kumanda ile multimedya sisteminin yönetildiğini görüyoruz. Otomobildeki etkileyici yeniliklerden biri de konsolu ve iç mekanın havasını değiştiren ambiyans aydınlatmaları istenilen her renkte ayarlamaya izin veriyor. Orta konsoldaki kapaklı gözün içerisinde de kablosuz şarj sistemi yerleştirilmiş.
Bizi etkileyen en büyük değişiklik ise otomobilin karoserinin altında, 1,5 litrelik içten yanmalı motorun elektrikli bir güç ünitesiyle birlikteliği oldu. Bu motorla birlikte alınabilen dört tekerlekten çekiş sistemi de C Serisi'nin "güçlü" gösteriyor. Motor kaputu altındaki EQ Boost isimli sistem, kayış tahrikli, 48 Volt beslemeyle çalışan marş motoru ve alternatör 10 kW güç ve 160 Nm tork üretiyor. Bu sistem turbo boşluğunun önüne geçmek için çalışırken, yakıt tüketimi, hızlanma ve konfor unsurlarını da iyileştirme amacı taşıyor. Alışıldık hibritler gibi alt devirlerde ya da kalkış anında tamamen elektrikli motorla ilerlemeyi sağlamayan sistem, içten yanmalı motorla birlikte, zayıf olan alt devirleri destekliyor. EQ isimli sistem ihtiyaç olduğu anlarda devreye giriyor. Tam bir hibrit olarak değil "mild hybrid-hafif hibrit" olarak tanımlanan sistemin ne zeman devrede olduğu ya da ne zaman şarj pozisyonuna geçtiği gösterge grubundan izleniyor.
Otomobilin ilk hareketinden yüksek hıza ulaştığı ana kadar akıcı şekilde, turbo boşluğu hissedilmeden ilerlediğini söyleyebiliriz. 1,5 litrelik silindir hacminden 184 HP güç üreten benzinli motorun bu güce 5800 d/d'de ulaşıyor olması ve 280 Nm'lik maksimum torku da 3000 d/d'de üretiyor olması alt devirleri de güçlü atmosferik bir ünite gibi hissettiriyor. Bunu sağlayan ise EQ Boost sistemi. EQ Boost sistemi otoyol koşulunda, sabit hızda, önde araç olup olmadığını da kontrol ederek sürücü gaz pedalına basmadığında devreye grip motoru kapatarak aracın süzülerek ilerlemesini sağlayıp, yakıt ekonomisi ve konforu destekliyor.
9 ileri vitesli 9G-Tronic isimli otomatik şanzımanın da hızlı ve akıcı vites geçişleri motor ile uyumlu bir yapıda. Vites geçişleri sportif taleplere göre değil, yakıt ekonomisi ve konfor odaklı olduğunu hissettiriyor. Individual, Sport+, Sport, Comfort ve Eco seçenekleri bulunan sürüş kişiselleştirme sisteminden motor tepkileri daha keskin ya da daha sakin olması seçilebilirken, direksiyon ve ESP sistemlerinin de tepkileri bu tercihle paralel olarak değişiyor. Bu tercihlerin fark yarattığını söyleyebiliriz.
Test aracımızda sürekli 4 tekerlekten çekiş sistemi 4MATIC de bulunuyor. Güç dağılımını mekanik kilitli diferansiyel yerine ağırlık avantajı sağlayan elektronik sistem, ESP, Driving Dynamics Control System ve 4ETS isimli elektronik çekiş kontrol sistem gerçekleştiriyor. Normal koşullarda güç aktarımı önlerde yüzde 45 oranında gerçekleşiyor. Otomobilin ıslak zeminde, tekerleklerin tutunma zorluğu yaşadığı yol koşullarında akıcı ve güvenli şekilde ilerlemesini sağlayan 4MATIC keskin dönüşlerde ve virajlarda da sürücüye kontrolün sürekli onda olduğunu hissettiriyor. Otomobil çekiş sisteminin verdiği güven haricinde süspansiyon ve direksiyon sistemlerinin de olgun yapısıyla yüksek sürüş kalitesine sahip. Direksiyon sistemi sürücüyü yormuyor. İsteklere hızlı cevap veren, geri bildirimleri de başarılı.
Test aracımızın donanımında olan Konforlu Agility Control Adaptif Süspansiyon Sistemi konfor konusuna odaklı gibi görünürken ağırlık transferlerinde de güven veriyor. Zaman zaman yoldaki bozukluklar kabin içerisine yansısa da genel olarak konfor ve güvenlik dengesi kurulmuş. Motor, şanzıman ve çekiş sistemlerinin bu tatmin edici birlikteliği sonucunda 75 kg'lık sürücüyle birlikte 1700 kg'lık boş ağırlık verisi açıklanıyor. Bu rakam bize C Serisi'nin epey tombul olduğunu söylüyor. Bu ağırlık yakıt tüketimi ölçümlerimizde, fabrika verisi olan 6,7 lt/100 km ortalama yaklaşmada zorlanacağımızı düşündürüyor. Test ölçümlerinde elde ettiğimiz 8,0 lt/100 km'lik ortalama test tüketimini kabul edilebilir olarak değerlendirebiliriz. Şehir içindeki yoğunlukta ya da yüksek hızda otoyol kullanımında ortalama tüketim ekranının 10,0 lt/100 km seviyelerine ulaştığını gördük. Makyaj sonrasında tasarımıyla büyük bir fark yerine ince ayarlar sunan C 200 4MATIC'in yeni motoruyla sessiz, yeteri kadar hızlı, makul tüketen bir sonuç ortaya koyduğunu, bu sebeple tercih edilebileceğini söyleyebiliriz.
