Türkiye'deki geleceğinin Mazda Avrupa ile potansiyel distribütörler arasında tartışıldığı bir marka Mazda. Ford bünyesinden ayrıldığından bu yana kendi ayakları üzerinde duran Mazda, uzun süredir Türkiye'de yoluna adeta şoförsüz olarak "cruise control" ile devam ediyordu. Geçtiğimiz günlerde beklenen atama haberi geldi ve Mazda Türkiye'nin başına Nurkan Yurdakul geçti. Yurdakul ile markanın ülkemizdeki durumunu, geleceğini, hedefl erini ve otomotiv sektörüyle ilgili beklentileri konuştuk.
Uzun bir filo kiralama geçmişiniz var. Filodan satış yapan bir markanın başına geçmek size neler kattı?
Büyük heyecan kattı. Filo kiralama çok güzel bir iş, işin tamamen finansal yanı, filo kiralama bir otomobil işi, bir finansman işi. Tekrar ticarete dönmek, motive edecek bir bayi teşkilatının ve çok aktörün olması gerçekten güzel. Mazda motivatörsüz kalmış bir markaydı.
Motivasyondan bahsettiniz, ilk işiniz ne olacak?
Mazda'da Türkiye'de belirsizlikler döneminin bittiğini, Mazda Motor Avrupa'nın artık Türkiye'de kendi ulusal satış teşkilatıyla devam edeceğini kesinleştirebiliyoruz. Herhangi bir distribütör işi olmayacak.
Bir markaya içeriden bakmakla dışarıdan bakmak farklıdır. Kriterleriniz ne oldu Mazda'yı seçerken?
Mazda, Citroen'e başladığım dönemdeki duruma benziyor.
Nasıl bir durum?
Pazar payı düşük. Personel, ekip motivasyonu azalmış. Eski markamın 2001'deki durumuna benzerliği ve aynı fi lmi tekrar yaşamak umuduyla bu işi kabul ettim. Bir şeyleri eğer ki ayağa kaldırabilirsek ne mutlu. Oturmuş bir markanın başına geçmek daha kolay. Bu iş bebeği büyütmek gibi. Bilmiyorum, oturmuş bir markanın başına geçmeyi ne kadar isterim. Biz şimdi pazar payını, marka bilinirliğini arttırmaya çalışırken bir de bayilerimizi motive etmeye uğraşacağız. Oturmuş bir markada bunlar yok. Oturmuş bir markada yapılması gereken bayi motivasyonunu aynı seviyede tutabilmek, pazar payını yüzde 0.1 bile arttırabilmek çok önemli bir şey, onların ayrı rekabetleri var.
Sizin Mazda'da gördüğünüz mevcut durum potansiyeli yüz üzerinden kaç?
Şu anda Mazda yüzde 20 civarında diyebiliriz. Kat edecek çok yol var.
İşlerden birisini seçmeniz gerekirse nereden başlardınız?
Bayideki arkadaşlar ile tanışıp, görüşüp, beklentilerini almak ne kadarını hangi imkan dahilinde ne kadar sürede karşılayabiliriz bunları öğreneceğiz. Beklentilerimizin uyuştuğu bayileri seçmek önemli. Şu anda 27 tane bayimiz var ama sanırım bir kısmıyla farklı beklentiler içerisindeyiz.
Aklınızdaki bayi adedi nedir?
Hiçbir zaman Mazda'nın 100 bayisi olmayacak.
Sizin çok ciddi bir fi lo kiralama kariyeriniz var. Mazda'da böyle bir hedefi niz olacak mı?
O piyasaya girmek son derece faydalı ama şu anda erken. Pazar payını genişletmek isteyen bir firma için girilmesi gereken iş odur. Önceliğimiz bayilerimizi sağlam konuma getirmek.
Bayilerin daha çok talebi var da siz mi karşılayamıyorsunuz?
Geçtiğimiz senelerde öyle bir durum hasıl olmuş. Bunlar tabii ki kısa zamanda çözülecek şeylerdir.
Markanın bilinirliği ile ilgili çalışmalardan bahsettiniz, bununla ilgili bilgi alabilir miyiz?
Markayı tanıtacağız, bayiyi tanıtacağız sonra müşteriyi tanıyacağız. Ortalama 6 ay içerisinde oturmuş olmayı planlıyoruz. Mazda markası aslında bilinmiyor değil yalnız bu bilinirlik satışa dönmüyor. Marka tüketicinin aklına getirilmiyor.
Sizce 2010 yılı nasıl geçti?
Sanıyorum 750.000'in üstünde rekorlar kırıldı. Kimse beklemiyordu. Yani 2009'un sonundaki bir dergide bir yazı okuyordum bir otomotiv yöneticisi bir röportajda, "2010 yılının 2009 yılına göre yüzde 10 daha dar olabilir" demiş. Bu çoğumuzun öngörüsüydü. Başka türlü öngörmek çok mümkün değildi. Kimse Türkiye'den otomotiv sektörünü bırakın, genelde de böyle bir performans beklemiyordu.
Sizce ne zaman 1 milyon adet araç satılır?
2012'de olmaması için bir sebep yok aslında. Avrupa rakamlarına bakıldığında da sektör ivmelenmiş gözüküyor, tüm ülkeler satışlarını kaybederken Türkiye bomba gibi gidiyor. Bir de şöyle düşünün, bin kişiye düşen otomobil sayısı bizde yüzlere ancak geldi. Avrupa ortalaması sanırım 520 civarında. Şu anda Avrupa ülkelerinin hepsinden daha istikrarlı bir ülkeyiz.
İyi rakamların içerisine Mazda da girecek mi? 2011 yılı için Mazda'nın satış hedefl eri nelerdir? Bu yılı 3.000 adetlerde tamamladınız.
İlk aşamada gelinmesi gereken yer yüzde 1. Şu anda pazarın yüzde 0.3'üne sahibiz. Bunu bir yıl içinde sağlayabilir miyiz görmek istiyorum. Ama bir yıl değilse bile iki yıl içerisinde sağlamamız gerek.
Fiyatlandırma ile ilgili bir çalışmanız olacak mı? Tüketiciye daha avantajlı fiyatlar sunalım gibi bir düşünceniz var mı?
Tüketiciye zaten sunduğumuz fiyatlar avantajlı. Mazda'nın değerini bilen, otomobil sürmekten keyif alan, sürüş zevkini tatmak isteyen mutlu tüketicilere ulaşacağız.
Fiyatlandırma ile ilgili bir değişiklik yapılmayacaksa tüketicileri daha çok Mazda direksiyonunun başına geçirmeyi nasıl planlıyorsunuz?
Mevcut satış 3.000 ile hedef 7.000 arasındaki farkı nasıl kapatmayı planlıyorsunuz?
Bize zaman lazım. Bu zaman zarfında da Mazda'nın ne kadar keyifli, ne kadar avantajlı ve sorunsuz olduğunu müşterilere göstereceğiz.
2011'i nasıl bekliyorsunuz?
2011'de bir seçim var. Seçimin sonucu beni çok düşündürmüyor. Sonuç ne olursa olsun Türkiye'nin ekonomik ivmesine sekte vuramaz. Kim gelirse gelsin iktidara bu saatten sonra ülkenin ekonomik gelişimine sekte vurabilmek için hakikaten kötü niyetli olmak lazım.
Seçimlerin otomotiv sektörüne olumsuz etkileri oluyor mu?
Oluyor tabii ki. Bir şeyi beklemeyi seviyoruz. Mesela "rejime başlayacağım yılbaşından sonra", "hayata atılacağım şu askerlik bir geçsin". Unutulmayan acılar içimizde. Ne seçimler gördük ertesinde ekonomimiz mahvoldu. Bu yıl Temmuz ayında seçim var ve yine rakamlar Temmuz sonrası değişebilir. İyi bir yıl geçireceğimizi düşünüyorum.
Yazı: Volkan Demirkuşak
Haberler
Mazda'da belirsizlik dönemi bitti
Uzun süredir genel müdürsüz olarak Türkiye’de faaliyet gösteren Mazda, sektörün yakından tanıdığı bir ismi, Nurkan Yurdakul’u direksiyona
geçirdi. Markanın çiçeği burnunda genel müdürüyle ilk söyleşiyi otohaber yaptı.
- 21 Ocak 2011
Etiketler:
Otomobil dünyasının en güvenilir bilgi kaynağı
Otomobil dünyasındaki tüm önemli gelişmeleri, doğru ve tarafsız şekilde okura ulaştıran otohaber dergisi yılda 12 sayı çıkan tek otomotiv dergisidir. Yıl boyunca çıkardığı birçok ek yayınla otomobil dünyasına dair her konuda okuruna zengin bir içerik sunar. Elektrikli ve hibrit otomobillerden safkan spor otomobillere, klasik ve antika taşıtlardan SUV ve crossoverlara uzanan zengin bir özel yayın çeşitliliği sunan otohaber dergisi ayrıca yıl boyunca gerçekleştirdiği test ve karşılaştırmaları da Test Yıllığı dergisinde bir araya topluyor.
e-Bülten aboneliğimize kayıt olmak için e-posta adresinizi giriniz.