Otomobillerin hızla caddeleri doldurduğu 50’li yıllarda, üreticiler halkın alım düzeyine uygun araçlar geliştirmeye yöneliyordu. Özellikle motosiklet alt yapısına benzerliğiyle öne çıkan bu otomobiller; düşük yakıt tüketimleri, şehiriçi pratikliği ve sevimli tasarımlarıyla kullanıcılarına birçok avantaj sunuyordu. Küçük otomobillerin avantajlarının farkına varan İtalyan Iso marka buzdolabı ve motosiklet üreticisi Renzo Rivolta’da, bir araç geliştirmek için gerekli çalışmalara başladı. Renzo Rivolta, otomobillerine de aynı adı koyacaktı, fakat yeni markanın adı Isetta olarak değişti. Montajı tamamlanan ilk Isetta’lar caddelere çıkmaya başlamıştı. Isetta’nın küçük bir yumurtayı andıran tasarımında yanlardaki sürgülü, ön ve arka oval camlar bu araca geniş görüş açısı sağlıyordu. Tek silindirli ve hava soğutmalı motoru aracın sağ kısmına yakın olan otomobilde sürücünün solda olması otomobilin dengesine katkı sağlıyordu. Şanzıman hareketini bir dişli yardımıyla akslara iletir, güç oradan tekerleklere aktarılırdı. Isetta, gücü tek tekerleğe aktardığı ve diferansiyeli olmadığı için aracın içi genişti. Isetta’nın içinde tek sıralı bir koltuk vardı ve iki kişiyi rahatlıkla taşıyabiliyordu. Ve Isetta’yı en çekici yapan özelliğiyse kapısıydı. Yolcular otomobilin önünde bulunan kapıyı açarak araca binip iniyorlardı. Buzdolabı kapağına benzeyen bu kocaman kapı, içeriden direksiyonu çekerek açılıyor veya kapanıyordu. Böylece otomobile binişler ve inişler oldukça pratik ve bir o kadar da keyifl i bir hal alıyordu. Dışarıdan ise kapı, kol yardımıyla kolaylıkla açılıp kapanabiliyordu. Isetta’nın üretimine 1955 yıl itibariyle iki yıl ara verilmişti ve bu süre sonunda daha güçlü bir versiyonla tekrar sahnedeydi. Isetta’nın satışları beklenenin üzerinde de olsa, bu küçük otomobilin üreticisi, tüm haklarını 1957 yılında BMW’ye devretti. Bunun tek sebebiyse, Alman üreticinin motosiklet satışlarında istediği hedefl ere ulaşamaması, otomobil satışlarında da hedeflenen rakamların altında olmasıydı. Yani BMW, mali sıkıntıdaydı ve bundan kurtulmak için Isetta ile küçük otomobil dünyasına adım atmak istiyordu. Artık BMW Isetta olan modelin üretimi de Milano’dan Münih’e kaydırıldı. Farklı bir kimliğe kavuşan Isetta ihraç edilmeye başlanıyordu. Üstelik bu araçların arkasında çift tekerlek vardı. 4 kişilik oturma kapasitesi bulunan Isetta 600’de 0.6 lt’lik 20 HP gücünde iki silindirli hava soğutmalı motor görev yapıyordu. Kapısı yine önden açılan Isetta 600’lerin sağ yanında da bir kapı bulunuyordu. Oldukça düşük yakıt tüketimiyle ön çıkan bu küçük hacimli otomobiller, uzun yolda yeterli performansı gösteremezken şehiriçinde de çukurlar ve tümsekler haricinde ideal otomobillerdi. Isetta sayesinde Alman üretici, zarardan kurtulup kara geçerken bu otomobil yerini gelecek dönemlerde BMW 700 ve 02 Serileri alacaktı. Önünden açılan kapısıyla bir mühendislik eseri olan Isetta, 200.000’e yakın üretim rakamına ulaşmıştı. Isetta, İtalya’da başlayan serüveninde Messerschmitt, Heinkel gibi köklü Alman markalarının da bulunduğu birkaç üreticiyle kıyasıya mücadele vermeyi başarmıştı.