Bir emeklilik fonunun son dönemde oldukça göze çarpan reklamında, paramızı doğru kullanamadığımızın altı çizilerek, gereksiz ve anlamsız harcamalarımızı ifade etmek için "paraları saçmak" deyimi ön plana çıkartılıyor. Tabii reklamda daha çok perakende alışverişlere vurgu yapılıyor ki bizim konumuz perakende sektörü değil. O alandaki harcamaların kontrolü de bizim ilgi alanımızda değil. Ancak paramızı sokağa attığımız çok önemli bir alan var ki o da trafik kazaları!

Türkiye, en fazla maddi hasarlı kaza yapılan ülkeler sıralamasında bırakın kendi bölgesini dünyanın sayılı ülkelerinden biri konumunda. Tramer istatistikleri sayesinde edindiğimiz bilgiler ışığında 2008 ve 2009 yılında yapılan 1.146.137 adet maddi hasarlı trafi k kazasında toplam 1.224.071.853 TL'lik masrafl a karşı karşıya kaldık. Türkiye'deki toplam araç parkının 2008 ve 2009 yıllarında maddi hasarlı kaza sayısında ve bu kazalar sonucu sigorta şirketlerinin ödediği rakamlar konusunda en başarılı (!) kentimiz tabii ki en fazla nüfusa ve araca ev sahipliği yapan İstanbul. İstanbul, 2008'de 386.668.463 TL, 2009'da ise 81.385.371 TL'lik kazaya sahne oldu. İstanbul'u Ankara ve İzmir takip ederken Bursa ve Adana gibi nüfusu yoğun kentlerimiz de öne çıkan şehirler arasında. En az maddi hasarın oluştuğu kent ise Kilis. Kilis, 2008'de 184.287 TL, 2009'da ise 48.094 TL'lik hasara neden oldu.

Yukarıda gördüğümüz rakamlar tabii ki sigortalıların ödedikleri rakamlar. Sigortasız ve kaskosuz gezen binlerce aracın yaptığı kazaların maddi boyutu ise şu an için hesaplanamıyor. Ancak sigortalıların dahi sebep oldukları maddi hasarların boyutunu inceleyince insan hayrete düşüyor. Trafi kteki dikkatsizliğimiz, eğitimsizliğimiz bir taraftan, yolların ve çevre şartlarının yetersizliği öte taraftan, kazalar yoluyla ödediğimiz servetin boyutunu katlıyor. Tabii bunları kasko ödüyor nasılsa diye düşünmeyelim. Hasar yaptığınız takdirde hasarsızlık indirim kaybını ve her hasarda aracınızın değerinin önemli ölçüde düştüğünü unutmayın.