Hayır, bu kez tur zamanları veya hızlanma değerleri gibi konulara girmeden sadece iki üstsüz süpersporcunun direksiyonlarındaki sıra dışı sürüş hissine odaklanacağız. Bu tercihimizin farklı nedenleri var. Ancak en belirleyici olan ikisinin farklı güç ve fiyat kategorisinde yer alması. Bu yılın başında tanıtılan Lamborghini Huracan Spyder, 610 HP'lik atmosferik bir V10'a sahip ve gücünü dört tekerleği üzerinden yola aktarıyor. Otomobilin Almanya'da 221.875 Euro olarak belirlenen başlangıç fiyatı Türkiye'de 670.000 Euro seviyesinde. Huracan Spyder, dünya nüfusunun neredeyse tamamı için bir rüya otomobili olsa da marka tarihinin en çok satılan üstsüz otomobili unvanını alması beklenen bir "bestseller". Almanya fiyatı 340.725 Euro'dan başlayan McLaren 675LT Spider ise biraz daha özel bir otomobil. Hayır, sadece Almanya satış fiyatları arasında 120.000 Euro civarında bir fark olduğu veya çift turbo V8'inin 675 HP'lik gücünü arka tekerlekleriyle yola ilettiği için değil. Bu otomobilden sadece 500 adet üretilecek ve toplam üretimin tamamı şimdiden satılmış durumda.
Rakamların arasında boğulmadan anın keyfini çıkartalım. Nasıl olsa "ucuz" ve "ulaşılabilir" olanı da neredeyse hiçbirimiz satın alamayacağız. Güneş yaz ve sonbahar tarifesi arasında gidip gelirken Huracan'ın memleketi Sant'Agata Bolognese'deyiz.
Otomobilin doğduğu topraklarda olmamız Huracan Spyder'ın rutin bir manzara olduğunu düşündürebilir. Ancak bu Kuzey İtalya kasabasında metalik turuncu Lambo inanılmaz ilgi çekiyor. Lamborghini'nin merkezinden aracı teslim alıp yola çıktığımız ilk metrelerde yukarı doğru kalkan başparmaklar, gülümseyen yüzler ve ateşli tezahüratlarla karşılaşıyoruz. Otomobilin aykırı tasarımı kadar yüksek devir çeviren atmosferik V10'unun kendine has sesi de ilginin odak noktası. İlk başta stres yaratan bu büyük ilgi kısa bir alışma süresinden sonra keyfi çıkarılan bir olgu haline geliyor. Sonuçta her gün bir LP 610-4'ün direksiyonuna geçilmiyor. Otomobilin model adını tamamlayan eklenti aynı zamanda geleneklere vurgu yapıyor: longeriore posteriore – uzunlamasına, arkada, 610 HP ve 4 tekerlekten çekiş.
Makinede ustalık
Bu istisnai motoru sadece sayısal değerleriyle tarif etmek açıkçası biraz haksızlık olur. 10 silindirli motor, tüm devir bandı boyunca kırmızı pelerine kilitlenmiş bir boğa gibi gaz pedalına adeta yapışıyor. Gazdan gelen her emir neredeyse eşzamanlı olarak karşılığını buluyor. 560 Nm'lik maksimum tork 6500 devir gibi yüksek sayılacak bir seviyede gelse de, bu değerin büyük kısmı çok daha erken sürücünün hizmetine sunuluyor. Motorun gerçek tadı elbette üst devirlerde çıkıyor ve eğer varsa tüm mütevazılık ortadan kalkıp neredeyse tüm duyu organlarına bir festival yaşatılıyor. 324 km/s'lik maksimum hız ve nefes kesen hızlanma performansından kuşku duymak için hiçbir neden yok.
Lambo, 0-100 km/s sprintini 3,4 saniyede tamamlarken, 200 km/s için 10 saniyeden sadece biraz fazlasına ihtiyaç duyuluyor. Bu esnada motorun işletim sistemi yük ve devir durumuna göre direkt enjeksiyon ve manifold enjeksiyonu arasında geçiş yapıyor. Bunun dışında V10, yarı yük konumunda çalışırken silindir sırasının birini devre dışı bırakıp 5 silindirli olarak çalışarak yakıt ekonomisine katkıda bulunuyor. Bu geçişler çok spontane bir biçimde gerçekleşirken Lambo'nun ne akıcılığında ne de harika sesinde bir zaafa neden olmuyor. Bu çok önemli. Zira üstü açık otomobillerde sesin yoğunluğu sürüş keyfinde çok daha önemli bir rol oynuyor. Lambo'nun siyah kumaş tavanı birkaç saniye içinde koltuklar ve motor arasındaki dar bölüme katlanıyor. Arka cam birkaç santimetre yükselirken havayı yönlendiren bir profile sahip "hörgüçler" yuvalarını kapatıyor. Bu havalı görüntü sadece gözü okşamıyor, aynı zamanda istenmeyen türbülansların oluşmasını da engelliyor.
Huracan Spyder hem üstü açıkken hem de kapalıyken kendine has görsel detaylar sunarak coupe kardeşinden ayrılıyor. Otomobilin kaslı arka kısmı beklenenden çok daha alçak. Spyder'ın kısıtlı bir baş mesafesi sunmasının ana nedenini karoserin yerden en yüksek noktasının 1,18 metre olmasıyla açıklamak mümkün. Coupe ile karşılaştırıldı ğında Spyder yaklaşık 120 kg daha ağır ama 43:57 oranındaki ön:arka ağırlık dağılımı ve alçak ağırlık merkezi korunmuş. Karbon-alüminyum hibrit şasi de yine Huracan Coupe ile ortak. Dört tekerlekten çekişle donatılan Lambo, bu sayede düşüncesizce yapılan tam gaz ataklarında da dengeli yapısını koruyor ve köşeleri çok yüksek hızlarda dönebiliyor.
Abartılı hafiflik, korkutucu güç
Araç değişimi. McLaren'in Super Series ailesinin en üst versiyonu olan 675LT Spider'ın görselliği ve dikkat çekici yanı İtalyan toplumu tarafından da teyit ediliyor: Kama formu yerine aerodinamik akıcı çizgiler spektaküler kanat kapılar ve heybetli arka spoylerle harmanlanmış. Spoyler demişken, hareketli arka spoyler yüksek hızlarda hava freni görevine de bürünüyor. 675 LT Spider hızlandığında dikiz aynanızda öylesine hızlı beliriyor ki, sürücü korkuya bile kapılabilir.
Çok daha etkileyici olansa bu hızlanmanın sadece doğrusal değil, yanal yönlü olarak da gerçekleşebilmesi.
Tamamı karbonfiberden üretilen otomobilde yapılan sıkı diyet sayesinde boş ağırlık 1368 kg seviyesinde tutulup dillere destan 2,03 kg/HP'lik ağırlık/güç oranı elde edilmiş. Buna ek olarak McLaren'in kendi üretimi olan çift turbo V8'in gaz tepkileri öylesine canlı ve eşzamanlı ki, Lambo'nun V10'u bile bir nebze ağırbaşlı kalıyor. Ancak motorun potansiyelini tam olarak göstermeden önce derin bir nefes alması gerekiyor. Ondan sonra her şey bir masal akıcılığında sürüyor. LT Spider'ın motorundan gelen kükreme ve tıslama mutluluk hormonlarının musluğunu açıyor.
Otomobilin metal tavanı kapalıyken açılabilen arka cam sayesinde bu konseri havanın çok da iç açıcı olmadığı günlerde de olanca keyfiyle yaşamak mümkün. Tüm bunlar yeterince heyecan verici değilmiş gibi mantık sınırlarını zorlayan bir çeviklikle olduğundan da hafif hissettiriyor.
McLaren 675LT Spider çok ama çok yüksek bir güce sahip ama bunu kullanırken bir yarış otomobili kadar net ve kendinden emin bir karakter çiziyor. Üretilecek 500 otomobilden birine sahip olacaklar gerçekten de çok şanslı insanlar. Lamborghini Huracan LP 610-4 Spyder da kendinden emin bir sürüş hissi vermeyi biliyor ve star özellikleri yerine şov yönüyle etkileyici olmayı biliyor. İyi ki sınırlı sayıda üretilmiyor…
Yazı: Martin Urbanke, Eray Özgür Fotoğraflar: Frank Ratering
