Hyundai büyük oynadığını belli eden adımlar atıyor. Mesela güçlü motorlar üretiyor: Korelilerin 1,6 lt 136 HP'lik dizeli, Opel'in aynı silindir hacmindeki motoruyla birlikte kompakt sınıfın en güçlü ünitesi. Kompakt sınıfta bu konuda çıta yüksekliğini belirleyen iki modeli karşı karşıya getirip kimin hangi karakteri ortaya koyduğunu inceledik.
Önceliği karşılaştırmanın yenisi Opel'e verelim. 2015 sonunda yollara çıkan Astra'da keskin ve temiz çizgiler dikkat çekiyor. Selefinin fazla kilolarından kurtulan yeni nesil bunun faydasını özellikle sürüş özelliklerinde belli ediyor. Watt bağlantılı arka aksı bu nesilde de kullanan Astra, kompakt sınıfın en dengeli sürüşlerinden birini sunuyor. Otomobilin direksiyon sistemi huzursuzluk yaratmayan canlı bir karaktere sahip. Astra'nın altyapısı dinamik sürücülere keyif verecek bir sertlikteyken konfora önem verenler bozuk zeminli yollarda daha yumuşak çalışan bir süspansiyon sistemi isteyebilir.
Hyundai i30, Opel Astra'dan 4 yaş daha büyük. Ancak bu durumu tasarımıyla çok da belli etmiyor. Kıvrımlı ve dalgalı yüzeylerin daha yoğun kullanıldığı karoser, 2011'de Genişlik 1809 tanıtıldığı kadar taze görünmemekle birliktehala yeterince alımlı. Rakibi gibi McPherson tipi bağlantıya sahip bir ön aksın kullanıldığı i30'un arka aksı ise çok noktadan bağlantılı. Sürüş konforunda yeterli potansiyeli sunabilen süspansiyon sistemi geçer not alıyor. Ancak direksiyon sistemi Astra'ya göre daha yapay bir his veriyor. Direksiyon üzerindeki bir düğme yardımıyla, spor, konforlu ve normal olmak üzere üç farklı yoğunlukta destek sunan direksiyon sistemi dinamik sürüşler için biraz hissiz ve gecikmeli kalıyor. Spor modunda dahi geri bildirim konusunda gerekli direktliği sunmayan yönlendirme sistemi buna karşın ortalama sürücülerin pek çoğunu tatmin edecek bir konfora sahip.
Gelelim bu iki otomobili karşı karşıya getiren motorlara. Her ikisinde de aynı gücü üreten 136 HP'lik dizellerin maksimum tork değerlerinde ise 320 Nm ile Astra'nın 20 Nm'lik bir avantajı var. Hyundai i30'da 1391 kilogramı çekmek zorunda kalan motora karşın Astra'da motorun hakkından gelmesi gereken ağırlık 1285 kg. Başka bir deyişle Astra'da motorun ürettiği her bir beygir 9,44 kg çekerken, i30'da bu değer 10,22 kg/HP. Aradaki farkın performans hissinde çok büyük etkisi yok. İki otomobilin hızlanmalarında günlük kullanımda hissedilir farklar yaşanmıyor. Farkı daha çok güç üretim karakterinde görmek mümkün. i30'un dizeli kalkış anında daha canlı bir etki bırakırken bu durumda çift kavramalı DCT otomatik şanzımanın da etkisi var. Astra ise daha düşük ağırlığı ve yüksek torkuyla ara hızlanmalarda canlı bir his veriyor. Opel Astra'nın 6 ileri vitesli tork konvertörlü otomatik şanzımanı, motorla akıcı bir uyuma sahip. Ancak bir performans şanzımanı değil. Konforlu ve yumuşak vites geçişleriyle Astra'nın dengeli yapısına uyum gösteren şanzımana karşın i30'daki DCT şanzıman daha canlı bir yapıya sahip.
Boyutları arasında büyük farklar olmayan iki otomobilin yaşam alanlarına baktığımızda her ikisinin de kompakt sınıf beklentilerini zorlanmadan karşıladığını görüyoruz. Bununla birlikte Opel Astra, özellikle arka koltuk sırasındaki yolcularına daha geniş bir yaşam alanı sunabiliyor. Geriye doğru alçalan tavana rağmen baş mesafesi yeterli. Arka görüş hem Astra'da hem de i30'da otomobillerin en iyi oldukları yönler arasında yer almıyor. Ancak her ikisinde de geri görüş kameralı park yardımcısı sunulması geri manevraları kolaylaştırıyor.
Yazı: Eray Özgür
Fotoğraflar: Ersan Sezer