Başlığa ilham veren ve doksanlı yılların ortasında oldukça popüler olan "Karanlıktan Aydınlığa" şarkısı aslında İsveçli üretici Saab'ın son dönemdeki durumunu oldukça iyi özetliyor. Ekonomik krizin etkisi bir yana son dönemde geçmişin ruhunu yansıtmaktan uzak şık görünümlü Opel'lere dönüşen modeller de Saab'ın çöküşünde önemli rol oynamıştı. Hayatını GM çatısı altında sürdürürken krizle birlikte İsveçli süperspor üreticisi Koenigsegg'e satılan Saab amiral gemisi konumundaki 9-5'in ikinci nesliyle karanlıktan çıkıp aydınlığa ulaşmayı umut ediyor.
Üst-orta sınıfın gölgede kalan üyeleri arasında yer alan birinci nesilden farklı olarak yeni 9-5'e büyük umut bağlayan Saab, umudun büyüklüğünü aracın 5 metreyi aşan uzunluğundan da anlamak mümkün. Opel Insignia platformunda üretilecek olan İsveç'in yeni kralının karoserinde özgün çizgiler fazlasıyla kullanılmış. Üst sınıfı yakalayan boyutlarına rağmen gergin hatlarıyla kesinlikle hantal görünmüyor. Saab'ın geçmişteki yaratıcı günlerine dönüşünü simgeleyen yeni 9-5'te Insignia'dan tanıdığımız güçlü motorlara verilecekken, aracın iç mekanında Saab'ın havacılık geçmişini selamlayan ön konsol dikkat çekiyor. Pek çok üreticinin düğme sayısını azalttığı bir dönemde sadece ön konsolda 50'yi aşkın düğmeye yer verilmesi karmaşık bir kullanım sorusunu akıllara getirse de, bu özellik marka tutkunlarının özellikle istediği bir detay. Sürücünün kendisini bir pilot gibi hissetmesine neden olan kokpitte geleneksel yeşil aydınlatmalar ve night panel özelliği korunurken, bir Saab klasiği olan orta konsoldaki marş anahtarı yerini bir düğmeye bırakmış.