MPV sınıfının fonksiyonel olduğu kadar sürüş kalitesine de sahip olabileceğini gösteren B-Max, motor seçenekleriyle de farklı beklentilere cevap verebiliyor. Ferah ve fonksiyonel bir iç mekan, MPV sınıfının olmazsa olmazları arasında yer alıyor.
B-Max, bu kriterleri karşılarken kabininde kullanılan malzeme ve işçilik kalitesiyle tatminkar oluyor. MPV sınıfındaki en dinamik ve güvenli sürüş tecrübesi sunabilen otomobillerden biri olan B-Max, standart olarak sunulan "Dinamik Tork Kontrolü" sistemiyle torku ön tekerlekler arasındaki dağıtıp ideal güç aktarımını sağlıyor.
Sürücü, bu işlemi çok hissetmese de yol koşulları zorlaştığında B-Max'in yola tutunma çabası fark ediliyor. B-Max'in motor seçenekleri 1.4 litre 90 HP, 1.0 Ecoboost 125 HP ve 1.6 Ti-VCT 105 HP benzinli ile 1.5 TDCi 75 HP ve 1.6 TDCi 95 HP turbo dizel olmak üzere beş farklı güç ünitesinden oluşuyor. Test aracımızdaki 1,6 litrelik turbo dizel, 1750 d/d'de ulaştığı 215 Nm'lik maksimum tork, tüm motor seçenekleri arasındaki en yükseği.
Sadece 5 ileri manuel şanzıman ile alınabilen güç ünitesi, alt devirlerden itibaren canlı bir sürüş karakteri sunabiliyor. Esneklik test verilerine baktığımızda 60-100 km/s ara hızlanması 10,0 saniye olan otomobilin 80-120 km/s değeri de 17,7 saniye olarak kayda geçti. Bu motoru, 75 HP'lik 1.5 TDCi'ın 13,5 ve 18,2 saniyelik test verileriyle karşılaştırınca ne kadar iyi olduğu ortaya çıkıyor. 1.5 TDCi'ın 0-100 km/s hızlanması 16,7 saniyeyken 1.6 TDCi'ın ise 14,2 saniye. En önemli soru ise hızlanmadaki başarının yakıt ekonomisinde gösterilip gösterilmediği oluyor. Test verilerine göre 1.6 TDCi da, 1.5 TDCi'da olduğu gibi 5,1 lt/100 km ortalama tüketim sağlayarak yakıt ekonomisi beklentilerini karşılıyor. Tüm bu değerlendirmelerle, B-Max 1.6 TDCi'da performans ve yakıt tüketimi dengesinin başarılı bir şekilde kurulduğu sonucu ortaya çıkıyor.
Yazı: Koray Kodal
Fotoğraflar: Ersan Sezer