Türkiye'nin en büyük otomobil fuarı olan İstanbul Autoshow'a bu yıl bazı markalar katılmayacaklarını bildirse de Türk tüketicilerin en çok tercih ettiği markaların çoğu, yeni model ve teknolojileriyle fuarda yer almak üzere hazırlıklarına devam ediyor.
İki yılda bir düzenlenen ve bu yıl 21-30 Nisan'da gerçekleştirilecek İstanbul Autoshow'a bazı markaların katılmama kararı almaları, "fuarın etkisinin azalacağı" yorumlarına sebep olmuştu. Ancak Türkiye otomobil pazarının en fazla tercih edilen markalarının çoğunun İstanbul Autoshow'da ziyaretçilerini ağırlamaya hazırlanmaları, hem markaların hem de otomobilseverlerin fuara ilgisinin düşmeyeceğini gösterdi.
Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış AŞ Üst Yöneticisi (CEO) Ali Haydar Bozkurt, uluslararası takvimde yerini almış ve tüm dünyada kabul görmüş bir fuar olan İstanbul Autoshow'da, "gelecek 20-30 yılın teknolojisi" olarak niteledikleri Toyota hibrit teknolojisini daha iyi anlatabilecek şekilde hazırlıklarını sürdürdüklerini söyledi.
Hem Toyota hem de Lexus olarak son teknoloji ve yenilikleriyle fuarda olacaklarını bildiren Bozkurt, son kullanıcı ile sektörü buluşturan İstanbul Autoshow'da geniş bir yelpazede ürünlerin sunulması ve tüketicilerin karşılaştırma yapabilmelerinin satışlara dinamizm getirdiğini ifade etti.
Bozkurt, Türkiye'de 1 milyon sınırına dayanmış bir pazar olduğunu ve gerek üretici gerekse de ithalatçı kimliğiyle sektörde birçok marka bulunduğunu belirterek, "Toyota olarak Türkiye'deki üretici kimliğimizle de İstanbul Autoshow'da yer almanın önemini biliyoruz. Fuarlarda müşterilerimizin yanında, markamızı çok tanımayan kullanıcılarla da temas halinde oluyoruz. İstanbul Autoshow'da da en son yeniliklerimizle birlikte Toyota felsefesini de anlatmak markamıza doğrudan yarar sağlayacaktır." dedi.
İki yılda bir düzenlenen İstanbul Autoshow'un sektör için gerçekten önemli bir aktivite olduğunu vurgulayan Bozkurt, şunları kaydetti:
"Toyota, çeyrek asırdan daha uzun bir zamandır Türkiye'de üretim yapan, yatırımlarını devamlı büyüten ve en önemlisi Türkiye'ye güvenen bir markadır. Toyota artık, Türkiye'nin bir markasıdır. İstanbul Autoshow, uluslararası fuar takvimine girmiş çok önemli bir aktivite ve Türkiye dışından da yoğun olarak takip ediliyor. Böylesine önemli bir aktiviteye katılmak, sektörümüzün gücünü ve bu ülkeye inancını göstermesi bakımından da önemlidir. Biz Toyota ve Lexus olarak şartlar ne olursa olsun, fuarda yerimizi alacağız."
Bozkurt, bazı markaların fuara katılmama kararlarına ilişkin, "Katılan markalar çoğunluğu oluşturuyor. Katılan markaların yeni model ve yeni teknolojilerini sergileyecek olmaları nedeniyle fuara olan ilgi azalmayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
"En çok tercih edilen markalar fuarda yer alacak"
Hyundai Assan Genel Müdürü Önder Göker de marka olarak fuara hazırlıklarının tam gaz devam ettiğini belirterek, şu an konsept çalışmalarını bitirdiklerini ve artık kurulum aşaması için geri sayıma başlayacaklarını dile getirdi.
Göker, Hyundai'nin fuardaki görselliği, model sergilemesi ve aktivitelerinin geçen yıllardan farklı olduğunu söyledi.
Otomobil fuarlarının, hem pazarlama ve tanıtım faaliyetinin bir arada yürütülmesine hem de alıcılarla yüz yüze ilişki kurulmasına olanak sağlayabilen nadir aktivitelerden olduğuna işaret eden Göker, "Showroomdaki satış aktivitelerinin yaklaşık 10 kat fazlasıyla günde 40-50 alıcıya hitap edebilirsiniz. Biz de Hyundai olarak, bir önceki fuarda özellikle piyasaya yeni çıkacak Tucson modelimiz için 400'den fazla ön sipariş almıştık. Bu rakamın yarısından fazlası eylül ayında sıcak satışa dönüşmüştü." diye konuştu.
Hyundai ailesi olarak İstanbul Autoshow'da bu yıl yeni i30 modelini ilk kez görücüye çıkaracaklarını belirten Göker, ayrıca hibrid modeller arasında yeni teknolojisi ve inovatif özellikleriyle öne çıkan IONIQ Hybrid modelinin de Türkiye lansmanını gerçekleştireceklerini bildirdi.
Göker, ayrıca 2017'nin Türk işçisinin emeğiyle üretim yaptıkları İzmit fabrikalarının üretime başlamasının 20. yıldönümü olması dolayısıyla fuarda birtakım yenilik ve özel çalışmaları olacağını da kaydetti.
Önder Göker, İstanbul Autoshow'a bu yıl bazı markaların katılmayacak olmalarına ilişkin soruya ise "Her markanın kendine has yönetim şekilleri ve satış stratejileri var. Bu konuda alınan katılım kararlarına saygı duymak gerekir. Ancak ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik koşullar göz önüne alındığında, tüm markaların dayanışma içinde olmalarını, sektörün geleceği ve başarıları için temenni ederim. Tüm markaların bir arada olması elbette güzel olur, fakat fuarda yer alacak markaların Türk tüketicilerin en çok tercih ettiği markaların başında geliyor olmaları da son derece önemli bir kriter." yanıtını verdi.
"Katılmayan markalar olsa da fuara ilgi azalmaz"
Peugeot Türkiye Genel Müdürü Laurent Pernet ise Fransa merkezlerinin de desteğiyle bu sene yapılacak İstanbul Autoshow'a katılacaklarını söyledi.
Yeni SUV ürün gamı ve sınıf lideri teknolojilerini fuarda otomobilseverlerle buluşturmak adına hazırlıklarına son hız devam ettiklerini belirten Pernet, "Standımızda 4'ü yeni olmak üzere sergilemeyi planladığımız toplam 15 araçla İstanbul Autoshow 2017'yi ziyaret edecek otomobilseverleri büyük heyecanla bekliyor olacağız." dedi.
Pernet, Peugeot olarak fuarın özellikle yeni modellerinin son tüketiciyle buluşması açısından kritik olduğunu düşündüklerini ifade ederek, burada imaj olarak yaratılan faydanın satışlara da yansıdığına dikkati çekti.
Fuar süresince geçerli olabilecek bir desteğin markaların fuarlara bakış açısını da değiştireceğini aktaran Pernet, şu değerlendirmede bulundu:
"Aslında fuarlar yüksek maliyetleri nedeniyle markalar adına kolay bir karar değildir. Peugeot özelinde konuya bakacak olursak, önemli bir pazarda büyümek istiyoruz ve 2017 yılında birçok yeni modelimizin tanıtımını yapacağız. Bu yüzden fuara katılma kararı aldık. Katılmayan markalar olmasına rağmen fuara olan ilginin azalacağını düşünmüyoruz. Katılan markaların stantlarında geçirilecek zamanın da artacağını düşünüyoruz. Fuarın iptal edileceğini ise düşünmüyoruz."
"Fuar sektöre destek olacak"
Renault Mais Genel Müdürü Berk Çağdaş da kendileri için 2017 yılında otomotiv sektöründeki en önemli etkinliklerin başında İstanbul Autoshow'un geldiğini ifade etti.
Fuarın müşteriye dokunmak anlamında Renault ve Dacia markaları için önemli bir konsept olduğunu aktaran Çağdaş, "İstanbul Autoshow markalarımıza ait inovasyon ve yeni teknolojileri müşterilerimizin deneyimleyebildiği bir organizasyon. Müşterilerimizle buluştuğumuz, yeni modellerimizi sergilediğimiz bir platform. Türkiye'de otomotiv sektörünün önde gelen oyuncularından biri olarak bunun bir anlamda sektöre destek olacağını düşünüyoruz." diye konuştu.
Çağdaş, yapılan araştırmaların satın alma kararının fuardan sonraki 2-3 ay içinde gerçekleştiğini gösterdiğine dikkati çekti.
İstanbul Autoshow'a bu yıl bazı markaların katılmayacak olmasının fuarı olumsuz etkileyeceğini düşünmediklerini belirten Çağdaş, iki yılda bir gerçekleşen fuarın otomobilseverlerin sabırsızlıkla beklediği bir platform olduğunu dile getirdi.
"İstanbul Autoshow, pazarda bir dinamizm yaratıyor"
Mercedes-Benz Otomobil Grubu Pazarlama ve Satış Türkiye Direktörü Şükrü Bekdikhan ise marka olarak bu yıl da İstanbul Autoshow'a katılacaklarını ifade etti.
Türkiye ve İstanbul markasının dünyaya tanıtılmasının yanı sıra ülkedeki otomotiv sektörünün gelişmesi amacıyla hazırlanan fuara katılmayı şirket olarak önemsediklerini vurgulayan Bekdikhan, bu kapsamda hazırlıklarını planlandığı şekilde yaptıklarını söyledi.
Bekdikhan, Detroit, Cenevre, Frankfurt, Paris, Madrid'le özdeşleşen fuarlar gibi İstanbul Autoshow'un da otomobilseverlerin buluşma noktası haline gelmesinin önemli olduğunu belirterek, fuarın Türkiye otomotiv sektörünün yurt içi ve dışındaki itibar ve bilinirliğine katkı sağlayacak en önemli etkinliklerden biri olduğuna işaret etti.
İstanbul Autoshow'un otomotiv pazarında önemli bir dinamizm yarattığına dikkati çeken Bekdikhan, Otomotiv Distribütörleri Derneği'nin (ODD) 2015 verilerine bakıldığında, otomotiv satışlarının fuar ile birlikte haziran ayında vites yükselttiğinin görüldüğünü söyledi.
Bekdikhan, beklentilerinin 2017 yılının ilk çeyreğinde yavaşlama eğilimine girecek olan otomobil pazarının İstanbul Autoshow ile birlikte yükselişe geçeceği yönünde olduğunu kaydetti.
İstanbul Autoshow'un sadece üretici ve distribütör markaların değil, otomotiv bağlantılı pek çok yan kuruluşun da yer aldığı bir festival olduğunu ifade eden Bekdikhan, "Bu coşkuda ve uluslararası nitelikte az sayıda fuar yapılıyor. Hakkında bu kadar çok konuşulan, yurt dışı dahil çok fazla mecrada geniş yer bulan ve ziyaretçi sayısının azalmadığı fuarın etkisinin azalacağını söylemek çok gerçekçi olmaz. Katılımcı markaların bu fuarın tüm Türkiye çapında geniş yankı bulması için basınımız ve tüm paydaşlarla birlikte en etkin biçimde çalışacağından eminiz." dedi.
Ford'dan yapılan açıklamada da markanın İstanbul Autoshow'a katılacağı belirtilerek, "Katılımımızın, fuarların temel faydası olan kitlelere dönük ürün tanıtımına ek olarak, ekonomimizin lokomotif sektörü olan otomotivin sürekli gelişimine de hizmet edeceğini düşünüyoruz." ifadelerine yer verildi.
AA