
İkinci Yarının Yenileri

Otomotiv endüstrisinde durmak diye bir kavram yok. Yaz gelince sıcak hava, tatil rehaveti derken üretkenlik pek çok sektörde düşüş gösteriyor. Ancak otomotiv endüstrisi durmak bir yana yepyeni modellerle yaz sıcaklarını umursamıyormuş gibi görünüyor. En yakındaki büyük otomotiv fuarı olan Frankfurt Otomobil Fuarı’nın 15 Eylül’de başlayacağı düşünüldüğünde ortaya çıkan yenilikler daha da büyük bir etki yaratıyor. Bu yıl bitmeden Türkiye’de de satışa sunulacak olan yenilikleri derledik.
Yazı: Eray Özgür
BMW 7 SERİSİ: YOKSA EN İYİSİ Mİ?
Alman markanın kökleri 1977 yılına uzanan amiral gemisi 7 Serisi’nin altıncı nesli tanıtıldı. Tasarım anlamında bir devrim yerine var olanın evrimi olarak tanımlayabileceğimiz yeni 7 Serisi, buna karşın alüminyumun yoğun olarak kullanıldığı karoserinin altında bir hayli fazla sayıda devrimsel yenilik barıdıryor. Bunların merkezinde şüphesiz karbonfiber, alüminyum ve yüksek dayanımlı çeliğin bir harmanı olan şasi var. , i3 ve i8’de karbonfiber üretimi ve işlenmesi konusunda tecrübe elde eden marka, bu çok hafif ama aynı zamanda da çok dayanıklı alaşımı amiral gemisinde kullanacak olgunluğa erişmiş durumda. Yeni şasiyle birlikte bir önceki nesille karşılaştırıldığında 130 kg’ye varan hafifleme sadece yakıt tüketimi ve performans gibi özellikleri değil, yol tutuş ile konforu da olumlu etkiliyor. Bunlar elbette şimdilik teorik yargılar. Ancak BMW’nin ilk kez her iki aksta da havalı süspansiyon seçeneği sunması ve adaptif amortisörlerin tüm 7’lerde standart olması markanın bazı şeyleri çok ciddiye aldığını kanıtlıyor.
İkinci Yarının Yenileri

Otomotiv endüstrisinde durmak diye bir kavram yok. Yaz gelince sıcak hava, tatil rehaveti derken üretkenlik pek çok sektörde düşüş gösteriyor. Ancak otomotiv endüstrisi durmak bir yana yepyeni modellerle yaz sıcaklarını umursamıyormuş gibi görünüyor. En yakındaki büyük otomotiv fuarı olan Frankfurt Otomobil Fuarı’nın 15 Eylül’de başlayacağı düşünüldüğünde ortaya çıkan yenilikler daha da büyük bir etki yaratıyor. Bu yıl bitmeden Türkiye’de de satışa sunulacak olan yenilikleri derledik.
Yazı: Eray Özgür
BMW 7 SERİSİ: YOKSA EN İYİSİ Mİ?
Alman markanın kökleri 1977 yılına uzanan amiral gemisi 7 Serisi’nin altıncı nesli tanıtıldı. Tasarım anlamında bir devrim yerine var olanın evrimi olarak tanımlayabileceğimiz yeni 7 Serisi, buna karşın alüminyumun yoğun olarak kullanıldığı karoserinin altında bir hayli fazla sayıda devrimsel yenilik barıdıryor. Bunların merkezinde şüphesiz karbonfiber, alüminyum ve yüksek dayanımlı çeliğin bir harmanı olan şasi var. , i3 ve i8’de karbonfiber üretimi ve işlenmesi konusunda tecrübe elde eden marka, bu çok hafif ama aynı zamanda da çok dayanıklı alaşımı amiral gemisinde kullanacak olgunluğa erişmiş durumda. Yeni şasiyle birlikte bir önceki nesille karşılaştırıldığında 130 kg’ye varan hafifleme sadece yakıt tüketimi ve performans gibi özellikleri değil, yol tutuş ile konforu da olumlu etkiliyor. Bunlar elbette şimdilik teorik yargılar. Ancak BMW’nin ilk kez her iki aksta da havalı süspansiyon seçeneği sunması ve adaptif amortisörlerin tüm 7’lerde standart olması markanın bazı şeyleri çok ciddiye aldığını kanıtlıyor.
İkinci Yarının Yenileri

Gelişmiş teknoloji BMW’nin yeni 7 Serisi’nde en çok üzerinde durduğu konuların başında geliyor. Sürücüsüz park sistemi, lazer farlar, jest kontrollü iDrive kumanda sistemi de bu anlayışın sonuçları arasında yer alıyor. Frankfurt Otomobil Fuarı’nda tanıtıldıktan sonra Ekim ayında Avrupa pazarında yollara çıkacak olan G11 kodlu yeni 7 Serisi yılın son zamanlarında da Türkiye’ye gelecek. Başlangıçta sıralı 6 ve V8 silindirli iki benzinli ile sıralı 6 silindirli dizel motorlarla satışa sunulacak olan 7 Serisi’nin 730d kısaltmalı 6 silindirli dizel versiyonu 265 HP’lik gücü ve 6,1 saniyelik 0-100 km/s hızlanmasına karşın 4,5 lt/100 km gibi sansasyonel bir ortalama tüketim değeri iddası taşıyor. 7 Serisi’nde motor seçenekleri 2016 yılında 4 ve 12 silindirli motorlarla zenginleşecek. 740e logolu şarj edilebilir hibrit versiyondaki 2,0 lt’lik 4 silindirli turbo benzinli ve elektrikli motorun birlikteliği 326 HP’lik sistem gücü verirken bu versiyonun ortalama yakıt tüketimi sadece 2,1 lt/100 km. Executive Drive Pro isimli opsiyonel yürüyen aksam paketi tercih edildiğinde bir stereo kamera yol yüzeyini sürekli tarıyor, elde ettiği verileri navigasyon sisteminden gelenlerle birleştiriyor ve sensörler yardımıyla takip edilen sürüş stiline göre süspansiyon ayarları anlık olarak güncelleniyor. Bu sistem, konforun şimdiye kadarki açık kralı olan Mercedes S Serisi’ni de terletebilir. Kabinde BMW, malzeme ve işçilik konusunda kendilerine belirledikleri hedefin çok yüksek olduğunun altını çiziyor. iDrive sisteminin en yeni neslinde dokunmatik ekran da kullanılırken tavandaki üç boyut sensörlü bir kamera sayesinde hiçbir yere dokunmadan sadece boşlukta el jestleriyle fonksiyonları yönetmek mümkün. Pratik midir bilinmez ama kulağa kesinlikle havalı geliyor.
İkinci Yarının Yenileri

BMW X1: DIŞI BAŞKA, İÇİ BAŞKA YENİ
BMW’nin bu yılın son çeyreğinde satışa sunacağı bir diğer yenilikse ikinci nesil X1. Büyüyen BMW böbreklerine doğru uzanan farlar, tamponun üst köşelerindeki yuvarlak ön sis farları, yan cam yapısı ve L stoplarıyla birinci neslin hatlarını yeni BMW diliyle yorumlayan kompakt SUV’a dışarıdan bakıldığında karoserin altındaki devrimi belli eden bir iz bulmak imkansız. 2 Gran ve Active Tourer modelleriyle kompakt otomobillerde önden çekişin dayanılmaz çekiciliğine kapılan BMW, yeni X1’de de yola artık ön tekerlekleriyle tutunuyor. Bir önceki nesle göre 1 cm kısalan yeni X1’in karoser yüksekliğiyse 53 mm artarak 1,61 metre seviyesine çıkmış. Yükseklikteki artışla birlikte oturma pozisyonu da ön koltuklarda 36 mm arkada ise 64 mm yükselmiş. Önden çekişe ve enlemesine motor yerleşimine geçişle birlikte boyutların daha verimli kullanıldığının altı çizilirken arka koltuklardaki diz mesafesinin 37 mm artması ve bagaj hacminin de 85 litrelik yükselişle 505 litre olması bu iddiayı inandırıcı kılıyor. Önden çekiş sistemiyle birlikte yeni X1’de 3 silindirli motorların da devri başlıyor. 2 Serisi Active Tourer’da da görev yapan 1,5 litrelik, 3 silindirli dizel ve benzinli motorlar sırasıyla 116 ve 136 HP gücündeyken sadece önden çekişli olarak sunulacak olan bu motorlarda 8 ileri vitesli otomatik şanzıman da mevcut. Bir SUV’u kompakt da olsa 4 tekerlekten çekiş için tercih edenlere yönelik motor seçenekleriyse 2,0 litrelik benzinli ve dizel 4 silindirliler olacak.
İkinci Yarının Yenileri

BMW 3 SERİSİ
Alman markanın 40’ıncı yaşını kutlayan orta sınıf modeli makyajlı nesliyle yılın üçüncü çeyreğinde satışa sunulacak. Görsel değişimlerin oldukça sınırlı olduğu makyajlı 3 Serisi’nde kabin kalitesi ve sürüş özelliklerinin daha da iyileştirmesine yönelik değişimler de yapılmış. Teknik anlamda bakıldığındaysa 1,5 lt’lik 3 silindirli 136 HP gücündeki motor dikkat çekiyor.
İkinci Yarının Yenileri

OPEL ASTRA: DETOKS ZAMANI
Astra ismi yeni nesil için belki 90’ların başında ortaya çıkan bir Opel olmaktan fazlasını ifade etmiyor. İlk Astra’ya yakın zamanlarda doğanlar için bu algı kabul edilebilir bir gerçek. Ancak biraz daha geçmişe, tam olarak 1936 yılına, dönersek Opel’in ilk kompakt modeline yani ilk Kadett’e ulaşıyoruz. Opel kompakt otomobiller konusunda işte böylesine tecrübeli bir marka ve 1936’dan bu yana 24 milyon kompakt otomobil üretmiş. Kadett ismi 1991’den bu yana yok çünkü bayrağı Astra devralmıştı. Opel, ilk Astra’da bile Astra F kodunu kullanarak isimlerden önce geleneklerin geldiğini de vurgulamıştı. Astra geleneği ya da başka bir deyişle Opel’in kompakt otomobil geleneği artık 11’inci nesille sürecek. Frankfurt Otomobil Fuarı’nda tanıtıldıktan sonra Ekim ayında da Türkiye’de satışa sunulacak olan yeni Astra’daki değişim yeni bir başlangıç yapılmak istendiğini her yönden belli ediyor. Teknik anlamda bakacak olursak güncel Astra’nın kompakt sınıf ortalamalarını 150-250 kg arasında aşan boş ağırlığı otomobilin sırtında kambur olmuştu. Gayet başarılı bir şasisi ve verimli motorları olan kompakt Opel fazla kiloları yüzünden rakipleri karşısında tüketim, performans ve sürüş özellikleri konusunda potansiyelinin gerisinde kalmıştı. Yeni nesilde ise Opel, Astra’yı sıkı bir detoks ve diyetle formunu yeniden kazandırmayı öncelik olarak belirlemiş ve sonuçta da motor ve donanım özelliklerine göre 120 ile 200 kg arasında hafifleyen bir otomobil ortaya çıkmış. Çıplak karoserin ağırlığı bile tek başına 357’den 280 kg’ye düşmüş. Yüksek ve ultra yüksek dayanımlı çeliğin artan kullanımı, daha hafif akslar ve taşıyıcılar da hafiflemeyi destekleyen unsurlar. Güncel neslin Watt kollu arka aksına da veda edilmiş. Güncel nesle göre yaklaşık 5 cm kısalıp 2,6 cm alçalan yeni Astra’da buna karşın daha geniş bir yaşam alanı sözü verilirken Opel’in açıklamasına göre arka diz mesafesi 35 mm artmış. Kabindeki değişimlerin en büyüğü şüphesiz kokpitte görülüyor. Halen satışta olan neslin eleştiri konusu olan bol düğmeli kokpit yerini büyük bir dokunmatik ekranın da kullanıldığı daha sade ve değerli görünen bir yapıya bırakmış. OnStar adlı yeni nesil çevrimiçi ve servis asistanı da yeni Astra’nın dikkat çeken teknolojileri arasında yer alırken acil durum arama sistemi ve 7 cihaza kadar bağlantı imkanı sunan 4G/ LTE destekli kablosuz internet bağlantısı da mevcut olacak. IntelliLink bilgi-eğlence sisteminin akıllı telefon eşleme özelliği sayesinde telefonün menüsü ön konsoldaki bilgi ekranına yansıtılabilecek. Yeni nesilde kompakt sınıfın ilk matrix LED farları da opsiyon listesinde yer alacak. IntelliLux isimli farlar kamera desteğiyle farklı koşullara göre aydınlatmayı otomatik olarak ayarlıyor. Motor konusunda önemli bir atak yapan Opel, yeni Astra’da da yeni nesil güç ünitelerine yer veriyor. 95 HP gücündeki 1,6 lt’lik dizelden 200 HP gücündeki 1,6 lt’lik turbo benzinli yeni Astra’nın güç aralığını oluşturuyor. 105 HP gücündeki 3 silindirli 1,0 lt’lik benzinli turbo ile 150 HP gücündeki direkt enjeksiyonlu 1,4 lt’lik benzinli turbolar yeni neslin en dikkat çekici üniteleri arasında yer alıyor.
İkinci Yarının Yenileri

MERCEDES-BENZ GLC: KÖŞE DÖNÜLDÜ
Modeller arasındaki bağları hem görsel hem de algısal anlamda daha kuvvetli hale getirmek isteyen Mercedes’in bu stratejisinin en son ürünü GLC oluyor. Bu isim ilk kez kullanılsa da aslında karşımızda 2008’de üretilmeye başlanan GLK’ nın halefi var. GL harfleri otomobilin SUV olduğuna ardından gelen C harfi ise hangi ana model ailesine ait olduğunu simgeliyor. Evet GLC, C Serisi’nin SUV versiyonundan başka birşey değil. Ve bunu anlamak için bu bilgiye sahip olmak gerekmiyor. Zira GLC’nin yüzünde C Serisi’ni arka bölümdeyse C Serisi Station’ın izlerini açıkça görmek mümkün. GLK’nın köşeli ve açıkçası hiçbir rakibine benzemeyen tasarımının yanında GLC’nin daha genel bir görünüme sahip olduğunu da söylemeliyiz. Bu iyi mi yoksa kötü mü diye soracak olursanız cevabımız tamamen kişisel bir tercih olacağı yönünde. Ancak kesin olan şu ki Mercedes’in yeni orta sınıf SUV’u dinamik ve modern görünüyor. C Serisi’nin SUV versiyonunda ana model ailesinden farklı bir kokpit yapısıyla karşılaşmayı beklemek için biraz hayalperest olmak gerekiyor. Böyle bir şeye zaten gerek de yok. Çünkü C Serisi’nin kokpiti şu anda orta sınıfın en alımlı ve değerli örneklerinden biri. GLC’de GLK’ya göre yaklaşık 12 cm arttırılan dingil mesafesi ve kabin içi genişlikteki 3,4 cm’lik artışla birlikte arka koltuklarda selefinden çok daha ferah bir yaşam alanı sunulacağı iddiası var. Rakamlarla konuşmak gerekirse, Mercedes’e göre arka diz mesafesi 60 mm artmış. C Serisi’ni sınıfında tek yapan havalı süspansiyon seçeneği GLC’de de karşımıza çıkıyor. Yükseklik ayarıyla aracın tabandan zemine yüksekliğini 15 mm alçaltmak veya 50 mm yükseltmek mümkün. Bu sınıftaki ilk şarj edilebilir hibrit otomobil olma özelliğini taşıyan GLC 350 e 4MATIC, 34 km boyunca sadece elektrik enerjisiyle yol alabilirken, elektrik enerjisiyle ulaştığı maksimum hız ise 140 km/s. Yılın son çeyreğinde Türkiye’de de satışa sunulacak olan GLC’de ilk etapta tümü 4 tekerlekten çekişle gelen 2,0 lt’lik benzinli ve 2,1 lt’lik dizel motorlar kullanılacak. İlerleyen süreçte arkadan itişli ve 1,6 lt’lik motorlu versiyonların da seçenekler arasına eklenmesi bekleniyor. Bu durumda GLC’nin taliplisi daha fazla olacaktır.
İkinci Yarının Yenileri

PEUGEOT 308 GTi: ATEŞLİ FRANSIZ
RCZ R ile 1,6 lt’lik motorlar arasında en güçlü seçeneği sunan Peugeot, kompakt coupesindeki bu ateşli makineyi şimdi de “halkın” kullanımına sunuyor: Karşınızda 308 GTi! 250 ve 270 HP’lik iki versiyonun sunulacağı 308 GTi, 0-100 km/s hızlanmasını versiyonuna göre 6,2 ve 6,0 saniyede tamamlıyor. Torsen limitli kaydırmalı diferansiyel kilidiyle yüksek gücün kontrol altında tutulması amaçlanırken, gücün ön tekerleklere aktarılmasında 6 ileri vitesli manuel bir şanzıman tercih edilmiş. Sınıfının en güçlü oyuncularından biri olan 308 GTi, 4,46 kg/HP ile sınıfının en iyi ağırlık/ güç oranını sunuyor. Standart 308’lere göre yere 11 mm yaklaştırılan GTi’ın karoserinde gücü belli edecek abartılı eklentiler yerine genel yapıyı bozmayan nüanslar kullanılmış. Bununla birlikte ilk kez 208 GTi’da karşımıza çıkan çift renkli karoser otomobili her yerde ilgi mıknatısı haline getirmeye aday. Ekim ayında Türkiye’de satışa sunulacak olan 308 GTi’ın ortalama yakıt tüketimi 6,0 lt/100 km.
İkinci Yarının Yenileri

HONDA
Jazz’ın üçüncü neslinin yılın üçüncü çeyreğinde Türkiye’de olması bekleniyor. Markanın, 16’ncı sayfada ilk sürüş izlenimini de yayınladığımız, kompakt sporcusu Civic Type R ise Ağustos’ta satışa sunulacak. Küçük crossover sınıfında iddialı olması beklenen ikinci nesil HR-V’nin de Jazz’la benzer dönemde Türkiye’ye gelmesi bekleniyor.
İkinci Yarının Yenileri

HYUNDAI
Kompakt SUV sınıfında ix35’in yerini alan Tucson, Eylül ayında biri turbo beslemeli iki adet 1,6 lt’lik benzinli ve 2,0 lt’lik dizel motorla satışa sunulacak. Görkemli tasarımıyla ix35’e göre daha iddialı olması beklenen Tucson’un kalite algısı da yükseltilmiş.
İkinci Yarının Yenileri

JAGUAR XJ: AMİRAL MAKYAJI
Son yılların kendini en fazla yenileyen markalarının başında gelen Jaguar, amiral gemisi XJ’nin makyajlı halini gün yüzüne çıkarttı. Yapılan değişiklikler hem ön hem de arka aydınlatma elemanlarında yoğunlaşırken, J harfi gündüz farlarında ve stoplarda baskın unsur olmuş. Daha dik ve büyük hale getirilen ön ızgaranın dışında otomobilin tamponlarına eklenen krom görünümlü çıtalarla görsel iyileşirme tamamlanmış. Yılın son çeyreğinde gelecek olan makyajlı XJ’de 2,0 lt’lik benzinli turbo yer alacak. Bu sayede lüks sınıfın vergi açısından en avantajlı modellerinden biri olmaya devam edecek.
İkinci Yarının Yenileri

SUBARU LEVORG
Japon markanın station karoseri sportif bir tasarımla sunan yeni modeli Levorg’un üçüncü çeyrekte gelmesi bekleniyor. 1,6 lt’lik benzinli turbo boxer motor ve 4 tekerlekten çekiş gibi Subaru’ya has özellikler sunacak olan otomobilin Forester ve XV arasında bir fiyat etiketi taşıması bekleniyor.
İkinci Yarının Yenileri

SUZUKI VITARA
Suzuki’nin küçük SUV sınıfına dahil olan modeli yeni Vitara’da 1,6 lt’lik benzinli ve dizel motorlar, önden çekiş ve 4 tekerlekten çekiş ile manuel ve otomatik şanzımanlarla zengin bir çeşitlilik sağlanıyor. SUV pazarında köklü bir ismi olan Vitara’nın üçüncü çeyrek içinde gelmesi bekleniyor.
İkinci Yarının Yenileri

FORD
Yeni Ford Mustang, markanın Türkiye’deki en çarpıcı modeli olarak 2,3 lt’lik turbo 4 silindirli ve 5,0 lt’lik atmosferik V8 motorlarla Eylül’de geliyor. Mustang’le eş zamanlı satışa sunulması beklenen Mondeo Vignale de Ford’un imajını arttıracak modelleri arasında yer alıyor. Orta sınıfın premium modellerine alternatif olarak geliştirilen özel Mondeo’da kullanılan malzemeler ve tasarım detayları kalite algısını arttırmaya yönelik. Yılın üçüncü çeyreğinde, yazın bittiği dönemde Ford, özel siparişle ithal edeceği Focus ve Fiesta ST’leri de teslim edecek. Kompakt MPV sınıfında şimdiye kadar dizel motorotomatik şanzıman ikilisi olmadan mücadele eden Ford C-MAX, 1,5 lt’lik dizel ve çift debriyajlı otomatik şanzımanla son çeyrekte Türkiye’de olacak. Kompakt MPV’nin ağabeyi S-MAX de ikinci nesliyle yine aynı dönemde Türkiye’ye merhaba diyecek.
İkinci Yarının Yenileri

VOLKSWAGEN CADDY
Hafif ticari araç sınıfının güçlü isimlerinden Caddy, yeni nesliyle Ağustos ayında satışa sunulacak. Bir önceki neslin temel tasarım ve teknik özelliklerini koruyan yeni Caddy’de güvenlik donanımları modern hale getirilmiş ve iç mekanda da kokpit kapsamlı bir biçimde elden geçirilmiş.
İkinci Yarının Yenileri

VOLVO
İsveçli markanın orta sınıf temsilcileri sedan S60 ve station kardeşi V60, sonbahar döneminde crossover versiyonlarıyla Türkiye’de olacak. Volvo, S60 Cross Country ile dünyanın ilk sedan crossoverını üretti. Her iki araçta da daha güçlü bir görünüm sağlayan karoser kaplamaları kullanılırken, araçların yerden yükseklikleri de standart versiyonlara göre 65 mm arttırılmış.
Otomobil dünyasının en güvenilir bilgi kaynağı
Otomobil dünyasındaki tüm önemli gelişmeleri, doğru ve tarafsız şekilde okura ulaştıran otohaber dergisi yılda 12 sayı çıkan tek otomotiv dergisidir. Yıl boyunca çıkardığı birçok ek yayınla otomobil dünyasına dair her konuda okuruna zengin bir içerik sunar. Elektrikli ve hibrit otomobillerden safkan spor otomobillere, klasik ve antika taşıtlardan SUV ve crossoverlara uzanan zengin bir özel yayın çeşitliliği sunan otohaber dergisi ayrıca yıl boyunca gerçekleştirdiği test ve karşılaştırmaları da Test Yıllığı dergisinde bir araya topluyor.