Yenilenme zamanıyla ilk üretim arasındaki uzun boşluğu makyaj ile dolduran üreticiler bu sayede yeni müşterilere de ulaşabiliyor. 2010 yılında yollara çıkan Dacia Duster da küçük bir makyaj operasyonu geçirdi. Yeni farlar (sadece zemini yeni), D desenli ön panjur, iç mekanda ise cam açma kumandalarının konumu ve orta konsolda multimedya sistemi opsiyonuyla otomobilin tazelendiğini söyleyebiliriz. Makyajla gelen yeni multimedya sistemi işlevselliği ve kalite hissini arttırıyor. Ancak sürücünün göz hizasında olmayan ekranı sürüş esnasında kontrol etmek zor.
Duster'ın motor seçeneklerini 1.6 105 HP benzinli LPG'li, 1.5 dCi 90 HP ve HP oluştururken 4x4 aktarmalı olanı ise sadece 110 HP'lik 1,5 dCi ile sunuluyor. aracımız ise 1.5 dCi 110 HP 4x2 seçeneği. Aslında, manuel şanzımanlı olduğunu söylememize gerek yok, zira Dacia logosu altında henüz otomatik şanzıman sunulmuyor. Test aracımızda 6 ileri manuel şanzıman bulunuyor. 1.5 dCi 110 HP ve 6 ileri manuel birlikteliği makul hızlanma ve ekonomik yakıt tüketimi odaklı çalışıyor. 5,9 lt/100 km'lik ortalama test tüketimi ekonominin göstergesi.
Sürüş özelliklerine bakıldığında Duster sınıf ortalamalarında bir tecrübe yaşatıyor. Uzun vites yolları, hızlı vites geçişleri için zorluk çıkartabiliyor. Yumuşak direksiyon sistemi yeteri kadar net tepkiler veremese de yumuşak yapısı şehir içinde kolaylık sağlıyor.
Süspaniyon sistemi ise bozuk zeminlerde e 110 se sar. Test eneği. de başarılı darbe emişi sağlayarak crossover müşteri kitlesini memnun edecektir.
Yazı: Koray Kodal
Fotoğraflar: Ersan Sezer