Edsel, bazen dünyanın en başarısız otomobilleri arasında gösterilir, bazen de en çirkin modeller arasında yer alır. Aslında çirkinliği tartışılsa da Ford'un beklentilerini karşılayamadığı için kısa süren üretim serüveniyle otomobil tarihinin en şansız markaları arasındadır. Edsel'in çıkış öyküsünde ise Amerikan otomotiv sektörünün hızlı yükselişi etkiliyken, Ford kendi grubunda bulunan Lincoln ile Mercury markalarının arasındaki boşluğu doldurmak ve Chrysler ve General Motors ile rekabet etmek istiyordu. Bu amaçla geliştirilen ve ortaya çıkan yeni markaya Henry Ford, ölen oğlu Edsel Ford'un adını verdi. Böylece Ford grubunun yeni markası Edsel olmuştu. İlk otomobillerini 1958 yılında üretmeye başlayan Edsel'de Ranger, Pacer, Citation ve Corsair modelleri bulunsa da bu araçlar temelde aynıydılar. Bunlar içerisinde ise Citation, özellik olarak en üst modeldi. Aslında Citation, tipik Amerikan otomobillerinin çizgilerini taşıyordu. Yani uzun, geniş ve kuyruklu karoserini, oval camlar ve direksiz kapılar tamamlarken bol nikelajlı bu modelde enteresan bir panjur vardı. Diklemesine yerleştirilen panjur ve yanındaki ızgaraları ise bu modeli diğer Amerikanlardan ayırıyordu ancak Ford müşterileri Edsel'in bu ön tasarımını reddettiler. Bu dik panjur ve üzerindeki yuvarlak logo, bazı müşteriler için belki de dönemin Mercedes-Benz modellerini hatırlattığı için de burun tasarımı sürekli eleştirilere neden olurken bu markanın imaj kaybetmesine yol açtı. İlk yıl üretilen araçların dörtte birini zor satan Ford, ertesi yıl bu imajını kurtaramadı. Aslında teknik olarak incelendiğinde şasi, motor, şanzıman, süspansiyon ve fren özellikleriyle oldukça iddialıydı. Yumuşak malzemeden üretilen iç mekanda ilk olarak 4 adet gösterge göze çarpıyordu. Bu göstergelerde; takometre, hararet göstergesi, şanzıman konum göstergesi ve saat vardı. Hız göstergesi ise bu dört göstergenin ortasında ve bir miktar üstteydi. Aracın direksiyonu geliştirilirken dönemin Amerikan otomobillerinden farklı olarak direksiyonun merkezi, simidin orta noktasından içerideydi. Bu da olası trafik kazasında sürücünün kafasının yaralanma riskini az da olsa hafifletiyordu. Ancak Teletouch özelliğiyle öne çıkan direksiyonun üzerinde bulunan düğmeler vites kolu görevi görüyordu. Yani park, geri vites, boş ve iki de drive düğmesi vardı. Bu sayede sürüş sırasında elinizi direksiyondan kaldırmanıza pek gerek kalmıyordu. Bu kontorlu model, Ford'lara göre daha pahalıydı fakat
Mercury ve Lincoln'den ise ucuzdu. Amerikalı üretici, bu modelde hedeflediği fiyat politikasını da uygulayamadı. Zaten Ford'un beklentilerini karşılayamayan bu model, 1969'da tamamen yenilenmesine rağmen istenen başarıyı yakalayamadığı için 1970'te üretim bantlarına veda etti. Geliştirilmesinde çok emek harcanan ve hak ettiği başarıyı yakalayamayan bu marka için Ford'un çabuk pes ettiğini de söyleyebiliriz. Çünkü bu gün bile her markada bir duraklama devrine rastlıyoruz ve belki ileride Edsel adını marka olarak göremesek de bir model olarak karşımıza çıkabilir.
Yazı: Baturhan Boyacılar
Panjur tasarımıyla asla unutulmayan Edsel, arkadan bakıldığında dönemin Amerikan otomobillerinin bir kopyası gibiydi.
Henry Ford'un oğlu olan Edsel Ford tarafından yollara çıkartılan bu projede Edsel, çoğu zaman Ford'un bir modeli olarak görülse de aslında Ford ile Mercury arasındaki boşluğu doldurması planlanıyordu.
Michigan'da bulunan üretim tesislerinde cabrio, coupe, sedan ve station karoser seçeneklerinden 4 farklı seri üzerinde, 18 model seçeneği vardı.
Ford Crown Victoria ile öne çıkan büyük arka tampon ve üzerindeki stepne, Edsel'lere de adapte edilirken tentenin üzerinde açılır kapanır sert tavanı bile mevcuttu.
Ford'un 345 HP'lik ve 303 HP'lik iki farklı V8'i bu araçta görev yapıyordu. Bu benzinli motorlarda bulunan 1:10.5'lik sıkıştırma oranı ve yanma odalarının tasarımları sayesinde 190 km/s'ye ulaşırken, ekonomik ve performanslıydı.