Bunun ilk adımı olan küçük sınıf Fiesta, küçük otomobillerin pek de tercih edilmediği Amerika'da bile önemli bir başarı kazanırken, sonrası için adeta bir teminat oldu. Amerikan markası olsa da, Ford bizim ve pek çok Avrupa ülkesi için bu kıtada geliştirilmiş modelleriyle ön plana çıktığından Avrupalı algısı taşıyor. Ve yeni küresel model stratejisinde Ford istediği kadar Amerika merkezi de önemli bir paya sahip desin, yeni modellere bakıldığında Avrupa'nın otomobil lezzetinin küresel başarı için daha doğru olduğu ortaya çıkıyor. Örneğin markanın hafif ticari araçlarına baktığımızda Gölcük'te üretilen birinci nesil Transit Connect'in, Amerika'da ülkenin pek de alışkın olmadığı tarz bir otomobil olsa da, başarılı olduğunu görüyoruz. Türkiye'de üretilip Amerika'ya ihraç edilen ilk araç olan Transit Connect, markanın küresel stratejisi kapsamında ikinci nesliyle Amsterdam'da markanın özel etkinliğinde tanıtıldı. Aslında yeni Transit Connect Türkiye için hüzünlü bir veda anlamı da taşıyor. Zira şimdiye kadar sadece Ford Otosan'ın Gölcük tesislerinde üretilen kompakt hafif ticari, ikinci neslinde İspanya, Valencia'ya taşınıyor.
Yeni Transit Connect, selefinin köşeli ve kutu gibi tanımını hak eden yapısının karşısında neredeyse bir MPV gibi modern ve dinamik görünüyor. Kıvrımlı ve büyük farlar ile tampondaki altıgen ızgara, güncel Ford dilinin anahtar kelimeleri arasında yer alırken, arka bölümde tampondan tavana kadar uzanan ince stoplar, bu yılın başında tanıtılan Transit Custom'ı hatırlatıyor. Kısa ve uzun dingil mesafeli iki versiyonunda sırasıyla 4418 mm ve 4818 mm uzunluğunda olan yeni Transit Connect, güncel nesilde olduğu gibi, panel van ve camlı van karoser tiplerine sahip olacak. SAE standartlarına göre maksimum yükleme hacmi 2.9 m3 ile 3.6 m3 arasında değişen yeni Transit Connect, Avrupa pazarında 1.6 lt'lik dizel ve 1.0 lt ile 1.6 lt benzinli motor seçenekleriyle satılacak.
Focus ve yeni Kuga gibi modellerin de üretildiği yeni küresel kompakt platformda üretilecek olan yeni Transit Connect, sınıfında şehiriçi acil frenleme sisteminin sunulduğu tek araç olarak dikkat çekerken, Ford'un sesli komut ve iletişim sistemi SYNC ve Start-Stop Sistemi de yine yeni hafif ticaride sunulacak özellikler arasında yer alıyor. 2013'ten itibaren yollara çıkacak olan kompakt hafif ticarinin artık İspanya'da üretilecek olmasıyla, Ford Otosan'ın Gölcük Fabrikası'nda doğacak olan boşluk daha küçük bir modelle giderilecek. Detayları henüz tam olarak açıklanmayan araç, Transit Courier adını alacak.
Ford Fiesta'nın da üretildiği B platformunda yükselecek olan yeni ticari, Connect'i büyük ve pahalı bulanlara bir alternatif olup, özellikle Fiat Fiorino, Citroen Nemo ve Peugeot Bipper üçlüsüne rakip olacak. Motor seçenekleri veya yükleme kapasitesi gibi detaylar henüz açıklanmamış olsa da 1.4 lt ve 1.6 lt'lik dizellerin ve 1.0 lt'lik EcoBoost benzinli motorların sunulacağını tahmin etmek hiç de zor değil. Küçük ve kompakt ticari araç sınıfındaki bu iki yeniliğin yanında, Ford'un artık bir marka haline gelen ticarisi Transit de yeni nesliyle hazır olacak. Şimdiye kadar tüm boyutlar için kullanılan Transit adı, bundan böyle sadece ortanın üzerindeki büyüklükler için kullanılacak. Zira Volkswagen Transporter'a rakip olacak olan orta boy Transit, artık Transit Custom adını alıyor.
Ford'un ticari araç isimlendirmesinde biraz daha basit ve net bir yol izlemesi gerekiyor. Çünkü birkaç kelime ve bunların kombinasyonları gerçekten kafa karıştırıcı olabiliyor. Yeni Transit'e dönersek; çıkıntılı burnu ve özgün ön ızgarasıyla dikkat çekerken, araç Ford'un küresel ticari araç platformunda üretilecek. 2.5 tondan 4.7 tona (Amerika'da 2.8 ton ile 5.2 ton arasında) varan yükleme kapasitelerinin sunulacağı araç, panelvan, minibüs ve çıplak şasi olmak üzere üç karosere sahipken, 3 farklı yükseklik ve 5 farklı dingil mesafesi seçeneği sunulacak. Yollara çıktığı 1965 yılından bu yana 7 milyon adetten fazla satılan Transit'in yeni neslinde, Avrupa pazarında 2.2 lt'lik dizel motorlar görev yaparken, önden çekişli, arkadan itişli ve 4 tekerlekten çekişli alternatifler de sunulacak. 6 kıtada ve 118 pazarda satışa sunulacak olan yeni Transit, aynı zamanda 2014'ten itibaren Ford'un Amerika'da sattığı E Serisi'nin de yerini alacak.
Temelleri Avrupa'da atılan Transit ailesindeki yeniliklerin yanında, Ford aynı zamanda tamamen Güney Amerika'da geliştirilen bir otomobili de küresel bir model olarak Avrupa'yla buluşturuyor. 2014 yılına kadar Avrupa'da satışa sunulacak olan Ecosport, markayı son dönemde büyük bir patlama yaşayan küçük SUV sınıfında temsil ederken, araç markanın küresel küçük sınıf platformunda üretiliyor. 4241 mm uzunluğundaki Ecosport gelişmekte olan pazarların beklentileriyle 2003'te Brezilya'da doğmuş olsa da, yeni neslinde Avrupa gibi olgun ve kalitenin ön planda tutulduğu pazarlarda da kendine yer bulacak. Hem önden çekişli hem de 4x4 versiyonlarla satışa sunulacak olan yeni Ecosport'ta Ford'un küçük hacimli benzinli ve dizel motorları kullanılacak.
Küçük sınıftan bahsetmişken, markanın önemli modellerinden Fiesta'dan da bahsetmek şart. Bu yılın başında farklı bir yüz taşıyan 180 HP'lik performans versiyonu ST ile tanıtılan Fiesta, makyajlanarak ST'yi hatırlatan bir yüze kavuştu. Yeni ön ızgara ve LED'li gündüz farlarının da eklendiği aydınlatma grubu küçük Ford'a daha elit bir yüz ifadesi kazandırırken, arka bölümde de stopların deseni değişmiş. Yeni Renault Clio ve Peugeot 208 gibi önemli rakiplerin tanıtılmasıyla pazarda işi zorlaşan Fiesta'da makyajla birlikte kabinde elektrikli cam ve ayna kumandalarının yerleri de daha ergonomik bir noktaya alınmış. Mevcut motor seçenekleri arasına 1.0 lt'lik 3 silindirli benzinli turbo EcoBoost motor da eklenirken, aracın renk ve jant alternatifleri de zenginleştirilmiş.
Markanın binek otomobil cephesinden gelen bir diğer yenilikse, 2012 başında sadece sedan olarak gösterilen yeni Mondeo'nun diğer karoser tiplerinin de hazır olması. Amerikalı Fusion'ın ikizi olan yeni Mondeo, orta sınıf sedanlara biraz mesafeli duran batı ve kuzey Avrupalı tüketiciler için hem hatchback hem de station karoseriyle hazır. Mondeo Hatchback, daha eğimli arka bölümü ve C sütunuyla omuz çizgisinin birleşiminde Audi A5 Sportback'i hatırlatan dinamik bir otomobil görünümünde. Şık ve akıcı arka bölümde arka cam sileceğinin ortalıkta heybetli bir biçimde durması açıkçası gözü tırmalıyor. Mondeo'nun Avrupa'da en çok satılacak versiyonu olması beklenen station'ın arka tasarımında, güncel neslin temel yapısına sadık kalmış. Yeni Mondeo'nun satışa sunulmasıyla bazı ilkler de gündeme gelecek. Bunlar arasında Avrupa'nın arka koltuklarında havayastıklı emniyet kemeri bulunan ilk modeli olması, Ford'un Avrupa'da satışa sunduğu ilk hibrid otomobili olması, sınıfında tam LED'li adaptif farlı ilk model olması ve ilk dizel-4x4 kombinasyonlu Mondeo oluşu sayılabilir.
Ford'un 2012'de yılın en iyi motoru seçilen 1.0 lt'lik 3 silindirli turbo benzinli EcoBoost motoru da yeni Mondeo'nun ilkleri arasında. 120 HP'lik ünite, güncel nesildeki 1.6 lt 120 HP'lik atmosferik motorun yerini alırken, bu da sınıfı için bir ilk. Ford için düpedüz bir devrim sayılabilecek ve neredeyse başlı başına bir fuar yapmaya bile sebep gibi duran bu yeniliklerin etkisini 2013'ten itibaren göreceğiz. Bu arada markanın efsane sporcusu Mustang ile lüks SUV'u Edge'in de Avrupa'da satılması için yeşil ışık yandığını unutmayalım.
