Uludağ Ekonomi Zirvesi'ne katılan Suzuki Türkiye Genel Müdürü Ümit Karaarslan zirvenin ikinci gününde DHA'nın sorularını yanıtladı. Karaarslan, zirvenin her sene üstüne koyarak devam ettiğini ve ikinci günde gerçekleşen etkinliklerin çok verimli geçtiğini ifade etti.
"GELECEĞE YÖNELİK KUR PLANLAMALARI YAPIYORUZ"
Döviz kurlarının yükselmesinin ithalat ağırlıklı çalışan sektörleri olumsuz etkilediğini belirten Karaarslan, "Çünkü geçen yılın ikinci döneminden başlayarak yüksek volatiliteyi düşündüğümüzde kur artışına aynı oranda fiyat ayarlaması yapmak gibi bir şansımız yok. Onu bir takım oranlarla ve kademeli yapmaya çalışıyoruz, o da sıkıntılar yaratıyor. Otomotiv dünyası beraberinde finansmanı da gerektirdiği için de biz de geleceğe yönelik kur planlamalarıyla bu işi götürmeye çalışıyoruz" diye konuştu.
"MÜŞTERİ İLETİŞİMİNDE SON TEKNOLOJİDEN YARARLANIYORUZ"
Müşteriyle iletişim kurarken son teknolojiden yararlandıklarını ve bunu önemsediklerini dile getiren Karaarslan, "Kurum içi bir takım projelerimiz var, teknolojik gelişmeler bize de yansıyacaktır; hibrit sistemlere, elektrikli otomobillere, kendimizi ayarlamaya çalışıyoruz. Bizim için daha önemlisi müşteri iletişiminde son teknolojiden yararlanmak. Potansiyel müşteri yaratmak konusunda da dijital ve sosyal medyayı kullanıyoruz" dedi.
"BU YIL YÜZDE 25 ARTIŞ HEDEFLİYORUZ"
2018 yılı için yüzde 20-25 satışlarda artış beklediklerini söyleyen Karaarslan şöyle konuştu:
"FED söylendiği gibi faiz artışları yapacaksa, bunun devamlı olacağını anlıyorum. Sadece kur değil kredi faizlerindeki artışta hem kurumsal hem bireysel kredi için sıkıntı yaratacaktır, pazarda daralma beklenebilir. 2018 yılında yüzde 20-25 artış bekliyoruz, Suzuki olarak otomobil işine 2016 yılında başladık, 2015'in sonunda da motorsiklet ve deniz motorlarına başladık. İlk hedefimiz olan 10 bine 1 buçuk 2 yıl içinde ulaşmayı amaçlıyoruz. Sonra da yeni modellerle artış sağlarız diye düşünüyorum."
"DÖVİZ KURU VE KREDİ MALİYETLERİNDEKİ ARTIŞ SEKTÖRE OLUMSUZ YANSIYACAKTIR"
Döviz kuru ve kredi maliyetlerindeki artışın otomobil sektörüne olumsuz yansıyacağını aktaran Karaarslan, "Otomobil sektörü geçen yılı binek araçta 725 bin adet satışla kapattı, bu yıl 700 bin civarında olur diye düşünüyorum bunu da olumlu buluyorum. Çünkü döviz kuru ve kredi maliyetlerindeki artış sektöre olumsuz yansıyacaktır" dedi.
TBMM Genel Kurulunda, 16 yaş ve üzerinde hurdaya ayrılan araç için 10 bin liraya kadar ÖTV teşviki verilmesini doğru bulduğunu söyleyen Karaarslan , "Hurda araçlara teşviki doğru buluyorum bunun iki sebebi var, hem eski arabalar trafikten alınıyor hem de çevreyi kirlettiği için çok fazla yakıt tüketimi oluyor. Hurdaya teslim edildikten sonra bu teşvik verilmesi güzel oldu, geçmişte buna benzer çalışmalarda bazı problemler yaşandı. Birtakım markalara ve genelde pazara yansıyacaktır" şeklinde konuştu.
"OTONOM VE ELEKTİRİKLİ ARAÇLAR HEMEN HAYATA GEÇMEZ"
Elektirkli ve otonom araçlarını sanıldığı kadar 2-3 senede olmayacağını vurgulayan Karaarslan, "Çünkü çok bağlantılı yan sanayiler var. Onları bir anda kapatıp hemen elektirkli , otonom araçlara geçişin kolay olmayacağını düşünüyorum. Kaldıki bu araçlarda da teknik problemler olacaktır. ABD ve Kanada'da böyle problemler oldu. Otonom aracın güvenlik sistemini halletmek yıllar alacaktır. Ama 5 yıl sonra her şey Türkiye'de de olacaktır" dedi.
"DİZEL OTOMOBİL KULLANIMINDA AZALMA 3-4 YIL İÇERİSİNDE OLUR"
Bazı ülkelerde dizel otomobillerin kullanımının yasaklanmasını doğru bulduğunu ifade eden Karaarslan, "Özellikle Türkiye için dizel otomobilin üretim ve ithalat maliyeti benzinli otomobillere göre daha yüksek. Öyle olunca fiyatta da çok fark yok, piyasada düşük tutmaya çalışıyor. Bana göre yakın zamanda ama o da hızlı değil dizel otomobil yüzdesinde azalma olacaktır. Atmosferik basınçlı benzinli ve hibrit otomobillere yönelme olacaktır. 2025-2030 arası da elektrikli araçlara doğru kayma olacaktır. Dizel otomobillerde azalışı 3-4 sene içerisinde görebiliriz" diye konuştu.
"DİZEL ÜRETMEK DE , KULLANMAK DA ÇEVREYİ KİRLETİYOR"
Dizelin karbondioksit oranı çok yüksek olduğu için çevreyi kirlettiğini söyleyen Karaarslan, "Çünkü teknolojisi her yıl değişen otomobil standartlarında yapılan ayarlamalar çevreyi daha az kirleten otomobillerin üretimini gerektiriyor. Öyle olunca da dizel zaten çıktısı kirli onun üzerine birde bakım maliyeti yüksek. Böylece araçlarda kullanım maliyetini artırıyor. Dolayısıyla üretmekte, kullanmakta çevreyi kirletiyor. Zaman içinde dizel araçlar kalkacaktır.
Kaynak: DHA