Frankfurt Otomobil Fuarı'nda Renault'nun elektrikli aracı ''Renault Kangoo BE BOP Z.E''nin test sürüşüne katılan, sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ergün, aracın çok sessiz çalıştığını, motor sesinin duyulmadığını kaydetti. Bakan Ergün, Türkiye'de otomobillerde özel tüketim vergisinin son derece yüksek olduğunu dile getirerek, dünyada çevreye duyarlı araçlarda vergilerin düşük olması yönünde bir eğilim olduğunu, elektrikli araçların, çevreye en duyarlı araçlar olduğunu ve bu araçlarda karbondioksit salınım gazının sıfır olduğunu ifade etti. Bu tür araçların Türkiye'de de desteklenmesi gerektiğini ve bu araçlarda vergi avantajı olacağını kaydeden Bakan Ergün, şunları söyledi:
''Bunların teşviki için bazı kamu filolarının, öncelikle şehir içinde araç kullanan emniyet teşkilatının belli araçları veya posta teşkilatının belli araçları, elektrikli araç kullanımına geçebilir. Müşteri potansiyeli öncelikle kamuda oluşturulabilir. Bazı küçük ülkeler, coğrafyaları daha küçük ülkeler, şehirlerarası yolculuk bile 40-50, 100 kilometreyi geçmeyen ülkeler var. Bunlar için çok daha cazip bu elektrikli araçlar... Onlar öncelikle bu araçların kullanımına yönelebilirler. Şu anda 160 kilometrelik bir mesafeyi akü şarjıyla gidip gelebiliyorsun. Sabahtan evinden işine, işinden evine giden bir insan için bu son derece ideal bir şey. Şehir içinde günlük dolaşımını yapan birisi için ya da yakın mesafelere gidip gelen için son derece elverişli bir araç. Ancak şehirlerarası yolculuklarda şarj istasyonlarına ihtiyaç olacaktır. İşte bu istasyonlarla ilgili dünyanın her yerinde çalışmalar yapılıyor. Şu anda dünyada herkes iş birliğine yöneliyor. İngiltere'de belediye ve merkezi yönetim iş birliğine gidiyor, enerji dağıtım şirketleri iş birliği yapıyor. Aynı şeyler biz de de olacak. Yerel yönetimlerle merkezi yönetimlerin bazı unsurları karayolları, emniyet genel müdürlüğü, trafik işleri, enerji dağıtım firmaları...''
Sistemin bazı desteklerle kısa zamanda yaygınlaşabileceğine değinen Ergün, elektrikli araçların yaygınlaşmasına yönelik dünyada bir eğilimin olduğunu bildirdi. Bakan Ergün, daha önceleri dünyada hibrid araç çalışmalarının devam ettiğini anımsatarak, hibrid araçlarının piyasada istenilen seviyede yer almadığını ve artık hibrid araçların yerini elektrikli araçların almaya başladığını anlattı. Elektrikli araçların hibrid araçlardan daha hızlı bir şekilde piyasada yer alma imkanına sahip olacağını ifade eden Ergun, Türkiye'nin, Renault'nun bu modeliyle böyle bir üretimi başlatıp dünyaya hızlı bir şekilde satılmasını diledi.
Türkiye'deki elektrikli araç kullanımının, vergi düzenlemeleriyle en az yüzde 20-25 fiyat avantajına sahip olabileceğini, bunun da bu tip araçların kullanımını teşvik edebileceğini belirten Bakan Ergün, Türkiye'de eski araçların motorlu taşıtlar vergisinin düşük, yeni araçların motorlu taşıtlar vergisinin yüksek olması gibi ''ters bir durum'' yaşandığını da dile getirdi.
''Eski araçların kullanımını teşvik eden bir vergi düzenlememiz var ama bunun toplumsal dayanakları var. Uzun yıllardır aracını kullanan, bir şekilde araba sahibi olmuş ama bunu değiştirmek için imkanlara henüz sahip olmayan kişileri düşünerek bunu yapıyorsunuz'' diyen Ergün, bu kesime yönelik daha düşük faizli, daha uzun vadeli finansman imkanları oluşturarak sistemi tersine çevirmek gerektiğini anlattı.
Ergün 16 yaşın üzerindeki araçların hızlı şekilde piyasadan nasıl çekilebileceğine ilişkin yoğun bir çalışmanın da sürdüğüne dikkat çekerek, ''Ben çok uzayacağını düşünmüyorum. Türkiye, elektrikli araçlardaki vergi oranlarının daha düşük, dizel ve benzinli araçlardaki vergi oranlarının daha yüksek olduğu bir noktaya 5 yıl içinde gelebilir'' dedi. Nihat Ergun, Türkiye'de elektrikli araçların kullanımına ilişkin teşviklerle insanları bu araçları kullanmaya yöneltebileceklerini dile getirerek, bu konuda insanları zorlamanın yerine teşviklerle bunu yapmanın gerektiğini vurguladı. Vergi gelirinin piyasanın gelişmesiyle beraber gelişen bir olay olduğunu anlatan Ergun, vergi tahsilatıyla ekonomik gelişme arasında yakın alaka olduğunu ve vergi oranlarını düşürmenin vergi tahsilatını azaltmayacağını söyledi.
Bakan Ergun, iktisadi gelişmelerin belli bir seviyeye geldiği noktada vergi indirimlerinin yapılabileceğini belirterek, şunları kaydetti:
''Hem piyasayı bir kere daha canlandırır, sermaye birikimine imkan verirsiniz, tüketim gücüne destek vermiş olursunuz. O sermaye birikimi yeni yatırımların yapılmasına, o tüketim gücünün artması, yeni ihtiyaçların ortaya çıkmasına yol açar. O alışveriş, sizin yeni bir vergi potansiyeline ulaşmanıza imkan verir. Hiç aklınıza gelmeyen bir vergi potansiyeli doğmuş olur. Ekonominin böyle kimsenin hayal edemediği, devletin karşısına çıkardığı fırsatlar var. Nasıl bireylerin karşısına fırsatlar çıkartıyorsa, devletin karşısına da ekonomik fırsatlar çıkartıyor ve oradan vergi alıyorsunuz."