Birkaç yıl öncesine kadar sürücüler, otomobillerini park ederken küçük çarpmaların önüne geçemezdi. Bu nedenle küçük darbesi olmayan otomobil neredeyse yok denecek kadar azdı. Son birkaç yıl içerisinde yaygınlaşan park sensörleri sayesindeyse bu tür kazalar neredeyse yok oldu. Aracı park ederken sürücünün göremediği ölü noktaları sesli veya görüntülü olarak uyaran ve küçük kazaları önleyen park sensörleri otomobilin ön ve arka bölümlerinde kullanılmaya devam ederken bu mesafe ölçerler yakın zamanda yan ve köşelere de yerleşerek park etmeyi daha da kolaylaştıracak. Bu kolaylıkta park sensörünün yapısı değişmeyecek. Yani park sensörü ya da ultrasonik sensörler, ürettiği dalga boyutuyla cismin yaklaşmasını veya uzaklaşmasını yani yine mesafeyi ölçecek. Bu ölçümü kendi ECU'suna bildirip sürücüye sesli veya grafi ksel olarak aktaracak. Yeni ultrasonik park sensörleriyse; otomobilin yan bölgelerine yani kapı ve çamurluklarına yerleştirilecek. Böylece otomobil dönerken bir kolona veya başka bir araca yaklaştığında ultrasonik park sensörleri sürücüyü uyaracak. Bir kaza nedeni daha küçük sensörler tarafından önlenirken ultrasonic kameralar sadece dönüşte değil aracın paralel park etmesinde de yardımcı olacak. Yani sürücü otoparkta duran iki araç arasına boylamasına park ederken, yan aynalarından net olarak görse de bir anlık dikkatsizliğini ve tecrübesizliyle oluşacak küçük bir kaza da önleniyor. Bu sistem sürücüsüne, özellikle karanlık ortamlarda çok daha yardımcı olacak. Tüm bu özellikleriyle otomobil, yakın gelecekte sürüş kontrolünü tamamen sürücüden alarak kendi yönetecek. Bu sayede otomobillerin reaksiyon süreleri hızlanacak, sürüş güvenliği artarken trafi k kazaları da giderek azalacak.