BMW'nin İkiz Farları
Uzak olmayan bir geçmişte rüzgar tarafından yutulmaktan son anda kurtulduğu ezeli rakibi Mercedes (hadi Audi'yi de bu aristokratlar sınıfına dahil edelim) ile birlikte dünya lüks sınıfının sarsılmaz isimlerinden BMW, aerodinamiğin evrensel ve monoton kurallarına kayıtsız şartsız boyun eğmemiş (ancak şartlı olarak boyun eğmiştir) karakter sahibi yüzlerden biridir. Yıllardır ikiz ve yuvarlak farlar BMW karakterinin ayrılmaz bir parçası (mı hala?). Ancak BMW gibi bir marka bile, yüzünün en önemli unsuru farları konusunda bir uzlaşmaya gitmek ve 1991 yılında piyasaya çıkan, güncel seriden iki önceki 3 serisi ile birlikte bütün serilerinde (8 Serisi'nin durumu ise apayrı ve ayrı bir yazı konusu) "ikizleri" rüzgar koruması altına almak zorunda kaldı. O tarihten bu yana yollara çıkan tüm BMW'lerin ikiz yuvarlak farları ortak ve düz bir "cam" altında. Bu cam belki de dinamik ve hızlı BMW'lere, rüzgarı yaran bir kayakçının gözlükleri kadar yakışıyor ve imajıyla bütünleşiyor. Ama sonuç olarak; açıkta ve dik konumda rüzgara bakan ikiz farların yaratacağı yüzey türbülansı ve kırılan "cw notu" BMW'yi de hizaya getirmiş bulunuyor.
Mazda'nın Aile Coupe'si
1990-1994 arasında üretilen "aile coupesi" 323F ise farları açısından teslimiyetçi bir modeldi. Kapalı ve ancak gerektiğinde yuvalarından çıkan farları otomobilin yüzünden ve karakterinden adeta silinmiş gibiydi. Çünkü Mazda, başarılı 323 serisinin bu modeliyle karakter yaratma işini yüzde değil de tüm bedende gerçekleştirmeye soyunmuştu ve kimbilir belki de; bakışlarını ve karakterini kopkoyu camlı gözlüklerin ardında gizleyen atletik ve güzel vücutlu adam gibi; gizemliliğin cazibesini yakalamak istemişti. Belki de başarılı olmuştu.