Son yılların yükselen modası crossoverlar arasına yeni modeller eklense de bu sınıfın demirbaşı havasındaki Qashqai, yenilenerek rekabete devam ediyor. Yeni bir yüze kavuşan otomobil selefinin izlerini taşısa da çok daha kaslı çizgiler ile modern bir görünüm kazanmış. Crossover sınıfının tercih edilme sebeplerinden olan yüksek sürüş pozisyonundan ödün verilmeyen otomobilin selefinden 25 mm daha alçak tasarlandığını görüyoruz. Zemin yüksekliğinin 180 mm olması da bozuk yol koşullarında otomobilin altını sürtme endişesini azatlıyor. CFM isimli yeni bir platformdan yükselen Qashqai, selefinin boyutlarını çok aşmadan daha fazla yaşam ve yükleme alanları sunuyor. Uzunluğu 4330 mm'den 4377 mm'ye, dingil mesafesi 2630 mm'den 2646 mm'ye yükseltilen otomobilin bagaj hacmi de 410 litreden 430 litreye arttırılmış.
Artık bagaj kapağı da daha yükseğe açılabilen Qashqai'nin yükleme alanının daha pratik kullanılabildiğini söyleyebiliriz. Artan yükleme hacmi, yine de en ciddi rakiplerinden olan Volkswagen Tiguan'ın 470 lt'lik bagaj hacmine çok yaklaşamamış. Qashqai'nin uzunluk artışının arka koltuk baş ve diz mesafelerinde fayda sağladığını görüyoruz. Dik tasarlanan orta konsol ve yüksek omuz çizgisi iç mekanda güvenli hissettirse de aydınlığı azaltıyor. Bu yüzden üst donanımla gelen panaromik cam tavan ile daha fazla ışığın kabine girmesi ve iç mekanın aydınlık olması sağlanabiliyor. İç mekandaki malzeme kalitesini incelediğimizde selefine göre ilerleme kaydedildiğini görüyoruz.
Ön koltuklarda oturanlar için oldukça tatmin edici, yumuşak ve kaliteli hissettiren malzemeler kullanılmış. Yer yer, özellikle kapı içlerindeki sert plastik malzemeler kalite hissini azaltsa da esas olarak arka kapı içlerindeki kalite hissinin daha az olduğunu söylemeliyiz. İşçilik kalitesini incelediğimizde parçaların hizalanması, birleşme noktalarındaki açıklıklar ve kenarlardaki çapak temizliği konularında can sıkıcı bir sorun gözlemlemedik. Ta ki elimizi direksiyonun alt kısımlarında gezdirmeye başladığımıza kadar... Zira göz hizasından uzaklaşıldığında hem kullanılan malzeme kalitesinin hem de işçilikte özenin azaldığını görüyoruz. Yine de selefine göre oldukça fazla ilerleme kaydedildiğini söyleyebiliriz.
Vites konsolu etrafında şık bir detay olarak düşünülen kırmızı renkli aydınlatma çevresinde deri kaplı malzeme tercih edilmesi ön koltuklarda oturanların dizlerini de rahat ettirmeye yaramış. Vites kolunun hemen önüne alınan elektrikli park freni sayesinde klasik yapılı el frenine göre önemli oranda yer tasarrufu sağlanmış. Bu sayede vites konsolunda daha fazla eşya gözü oluşturulmuş. Selefine göre oldukça fazla güvenlik, eğlence ve konfor donanımına kavuşan Qashqai'nin kontrol düğmesi kalabalığında kaybolmaması için orta konsolda 7 inçlik bir dokunmatik ekran ile yönetilmesi sağlanmış.
Bu ekrandan, donanım izin veriyorsa, otomatik park sisteminin manevra yapacağı noktayı pratik bir şekilde seçip park etme eziyetini azaltabilirsiniz. Çevre görüş kamerasının görüntülerini de bu ekrandan takip edip manevralarda daha fazla görüş alanı elde edilirken, navigasyon sistemi de yine bu ekran üzerinden kontrol edilebiliyor. Qashqai'nin yeni karoseriyle birlikte motor seçeneklerinde de güncelliğe gidildi. Başlan-gıç seviyesinde artık 1,2 lt 115 HP turbo benzinli motor yer alıyor. Artık otomatik şanzıman ile de alınabilen 1.6 dCi 130 HP dizel motor yeni karoserde de sunuluyor. Bir diğer dizel motor seçeneği olan ve test aracımızda görev yapan 1.5 dCi, 110 HP'lik gücünü korurken torku 20 Nm arttırılmış. Bu değişimle birlikte fabrika verilerine göre maksimum hız ve 0-100 km/s hızlanması selefine göre iyileştirilmiş. Yakıt tüketimi de azaltılmış. Test verilerine baktığımızda 0-100 km/s hızlanmasını 12.9 saniyede tamamlayan önden çekişli otomobil kalkış performansıyla makul olurken, çok da etkileyici değil. 2000 d/d seviyesinde gelen canlılık, otomobilin yüksek hızlara çıkmasını teşvik edecek kadar uzun sürmüyor. Otoyol tecrübesinde bu motor ve 6 ileri manuel şanzıman birlikteliğinin çok atak bir performans sağlayamadığı görülüyor. Rampa çıkışlarında ise 6 ileri manuel şanzıman ile fazla muhattap olup, sık vites değiştirmeniz gerekebiliyor.
Esneklik verilerinde de makul bir hızlanma sunan otomobilin 5,7 lt/100 km'lik ortalama test tüketimi uzman olduğu konuyu gösteriyor. Yakıt tüketiminde iddialı bir güç ünitesi olan 1.5 dCi, yeni karoserde de ekonomisini gösteriyor. Sürüş özelliklerine baktığımızda süspansiyon sisteminin selefinden daha dinamik olduğu görüyoruz. Bozuk zeminlerde ise 19 inçlik janlar üzerindeki düşük profilli lastiklerin konforu azalttığı görülüyor.
Bu durumda süspansiyon sisteminin de darbe emişini daha sert karşıladığı hissediliyor. Ağırlık merkezinin azaltılması sürüş kalitesini arttırmış. Ani ağırlık transferlerinde sınırlar zorlanıp denge kaybolduğunda ise elektronik yardımcılar aracı tekrar izine sokmanız için devreye giriyor. Net direksiyon sistemine sahip olan otomobilin böyle bir durumda önemi artıyor.
Otomobilin ani yönlendirmelere hızlı cevap verdiğini söyleyebiliriz. Direksiyonun spor ve konfor ayarlarının olması şehir içi kullanımında daha rahat yönlendirmeler sunarken, yüksek hızlarda daha fazla güven sağlıyor. Genel olarak bakıldığında Nissan Qashqai'nin epey geliştiği gözleniyor. Rakipleri karşısında mücadele edebilmek için çok daha fazla "malzemesi" olan Qashqai, 1.5 dCi ve 6 ileri manuel şanzıman seçeneği sınıfının en çok öne çıkan noktalarına sahip olmasa da genel olarak bıraktığı izlenim keyif verici.
Yazı: Koray Kodal
Fotoğraflar: Ersan Sezer
