insan kaynaklı çevresel kirliliğe karşı bilinç geç de olsa gelişmeye başladı. Henüz çok ciddi hissedilmese de küresel ısınmaya bağlı olarak meydana gelen iklim değişikleri, yeryüzündeki tüm canlıları tehdit eder oldu. Hatta buzulların erime hızının artmasıyla birlikte beklenen ani su baskınları, bu bölgelere yakın olan yerleşim alanlarını korkutmaya başladı.

Kirlenmede endüstriyel atıklar ve radyoaktif maddelerin yanı sıra, fosil yakıtlarla çalışan otomobillerin ürettiği emisyonun etkisi de büyük. Fosil yakıtların azalması da bu yakıtın değerini git gide arttırıyor. Aynı zamanda hava kirliliğinde fosil yakıtla çalışan otomobillerin payı da git gide büyüyor. Tam da bu yüzden çağımız mühendisleri elektrik teknolojisini her geçen gün geliştirip, bir an önce kullanıma sunmanın peşinde. Her ne kadar bu teknoloji egzoz gazının salınımını azaltsa da, akıllara "ihtiyaç duyulan elektrik ne şekilde elde edilecek" sorusu geliyor.

Diğer yandan devletler de bu kirliliğin önüne geçmek adına bazı önlemler alıyor. Her ne kadar ülkemizde çevreyle ilgili herhangi bir düzenleme veya karbon salım oranlarına göre bir vergilendirme konulmamış olsa da Avrupa ülkeleri bu konuda oldukça ileri seviyede. Yine de Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından araçların ruhsatlarına gram/kilometre şeklinde emisyon salımının yazılmasına yönelik bir çalışma bulunuyor.

Öte yandan egzoz salımında kişisel kullanım da oldukça önemli. Eski ve bakımsız araçlar, güvenlik zaafı oluşturduğu gibi, çevresel konularda da yeterli hassasiyete sahip değiller. Aşırı yüklenmiş araçlar da yakıt tüketimini ve dolayısıyla egzoz salım oranlarını yükseltiyor. Yine yüksek hızda araç kullanmak, hem yakıt tüketimini hem de egzoz salımını artırıyor.

Tüm bu nedenlerden ötürü, otomobillerde de tıpkı elektrikli ev aletlerinde olduğu gibi harflendirme uygulaması yapılıyor. Farkı ise, ev aletleri harcadıkları enerji miktarına göre 'enerji sınıfı etiketi' uygulamasına tabi tutulurken, otomobillerde bu durumun belirleyicisi egzozdan salınan gaz miktarı oluyor. Buna göre en az salım yapan aracın 'A' harfi ile nitelendirildiği uygulamada çevreyi en çok tehdit edenler 'G' harfi ile sıfatlandırılıyor. T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Çevre ve Orman Bakanlığı'nın ortak çalışması sonucu başlatılan bu uygulamaya göre markalar, bayilerinde sergiledikleri araçların bilgilendirme bölümüne "tüketim etiketi"ni ekliyor.

Bundan başka kullandığı otomobilin hangi karbon salımı sınıfına girdiğini merak edenler de, T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın internet sayfasından istediği bilgiye ulaşabiliyor. İşte bu sistem geleceğin vergilendirme sisteminin de ilk adımlarını oluşturuyor.