Audi Teknolojileri

Birçok marka gibi Audi de, sürücüyü daha az yoran, sürüş güvenliğini arttıran ve hafifleyen teknolojiler üzerindeki çalışmalarını sürdürürken, otomobilin geleceği hakkında da ipuçları veriyor.

Audi Teknolojileri

HİBRİD KAROSER MALZEMELERİ - Otomobili hafifletmek için alternatif malzemeler üzerine yoğunlaşan markalardan biri olan Audi, ASF karoserli A8’in üretilmesinden itibaren başta R8 ve TT olmak üzere bazı modellerinin karoserlerinde kısmen alüminyum, çelik ve fiberden oluşan malzemeler kullanmaya başladı. Bu sayede aracın karoserinde yüzde 40’a varan hafifleme sağlanırken bu sefer de malzemeleri birleştirmeyi hedefliyor. Bu çalışmalarda ince bir tabaka üzerinde bulunan alüminyumları elyaf ya da fiber malzeme tamamlarken bu karışımda çelik te deneniyor. Örneğin bir kapının çerçeveleri ve içyapısı çelikten üretilirken onun etrafı fiber ile örtülecek. Bu çalışmalarda korozyon, çarpışmalara karşı burulma, burkulma, eğilme dirençleri gibi konulardaki araştırmalar devam ediyor. Ancak malzemelerin birleştirilme teknolojisinde şu an için çalışmalar devam ederken bu araştırmaların maliyet boyutları da çok önemli.

Audi Teknolojileri

AKILLI SÜSPANSİYON - Sürüş güvenliğini arttırmak için geliştirilen projelerden biri olan akıllı süspansiyon sisteminde Audi, bir kayakçının bir sonraki tepkiye hazırlıklı olması fikrini esas aldı. Radar kontrollü adaptif cruise control ve aktif şerit destek sistemleri üzerinden geliştirilen bu teknolojide otomobilde bulunan radar, kaygan veya ıslak zeminleri, yoldaki çukur veya yabancı cisimlere yaklaşıldığını algılayınca bunları analiz ederek süspansiyon sisteminin hareketlerini belirlemek için beyni bilgilendiriyor. Beyin, radar ve sensörlerden aldığı bilgilere paralel olarak süspansiyon sistemini yolun ihtiyaçlarına göre ayarlayıp karoserin yanal ve dikey kuvvetlerini kontrol ederek sürücü ve yolcunun konforunun azalmasını önler. Tüm bu işlemler milisaniyelik zaman diliminde gerçekleşirken radar 20 metreye kadar yolu tarıyor.

Audi Teknolojileri

OLED TEKNOLOJİSİ - Aydınlatma teknolojisinin kilometre taşlarından biri olarak görünen OLED teknolojisinde, diyotlar organik polimer yapıya sahip. Sadece birkaç nanometre kalınlığındaki macuna benzeyen bu malzemeler bir anot ve katot arasında. Sadece 1 mm kalınlığındaki çift katmanlı metal bir çerçeve içinde bulunan bu ince tabakadan farklı renkler de elde ediliyor. Stop lambalarında kullanılması planlanan OLED’lerin ışık parlaklıkları LED’e göre 5 kat daha fazla. Bu projenin 3 boyutlu olması için de çalışmalar sürüyor.

Audi Teknolojileri

MULTITOUCH - Multimedya sistemlerinin özelliklerini arttırmaya niyetlenen Audi, bundan 10 yıl önce MMI sistemini A8’de tanıtmıştı. 2010 yılında ‘MMI touch’ıda aynı modelde tanıtan marka, geliştirdiği Multitouch’ı 2012 Cenevre Otomobil Fuarı’nda gösterilen A3 modelinde kullanırken tüm ürün yelpazesinde sunmayı planlıyor. Bu sistemde tek parmakla navigasyonda rota belirleniyor ve telefon görüşmesi yapılıyor. Özellikler araç içerisindeki ekran üzerinden daha kolay kontrol ediliyor. Görüntünün parlaklık ve kontrast ayarı da yapılabiliyor.

Audi Teknolojileri

KABLOSUZ ŞARJ - Elektrikli otomobillerin giderek yaygınlaştığı günümüzde bu araçların şarj edilmesini kolaylaştıran bir teknoloji sunan Audi, Amerikalı ortağı WiTricity firmasıyla yaptığı kablosuz şarj edebilme teknolojisi üzerindeki çalışmalarına devam ediyor. Bu teknolojide ikinci bobin aracın içerisinde, birincisi ise park yerinde olmak üzere iki farklı bobin bulunuyor. Aracın şarj noktasına geldiğini anlayan sistem otomatik olarak piller doldurmaya hazırlanıyor. Burada birinci bobin, aracın ikinci bobinine bağlanarak manyetik alanla birlikte oluşan gerilimle elektrik akımını tetikler ve piller dolar. Piller tamamen dolduğunda elektrik transferi sona ererken sistem elle de kapatılabiliyor. Birkaç yıl içerisinde seri üretime geçmesi planlanan şarj teknolojisi için Audi yetkilileri; yağmur, buz veya kardan etkilenmeyen bu sistemin canlılar üzerinde de hiçbir riskinin de bulunmadığı belirtiliyorlar.

Audi Teknolojileri

FİBER TAKVİYELİ HELEZON YAYLAR (FRP)- Gereksiz her ağırlığın fazla olduğunu düşünen Audi, çelik alaşımlı süspansiyonların yerine fiber takviyeli plastik kullanarak bu parçaların ağırlığını azaltmayı planlıyor. Sürüş güvenliği ve konforundan ödün vermeden geliştirilen bu parçalar, fiberglas ile güçlendirilirken plastikle de takviye ediliyorlar. Üretilen helezon yayların burulma yükleri ve sönümleme özellikleri göz önüne alınarak geliştirildi. Esneme yeteneği yüksek olan uzun cam elyafı epoksi reçinesi ile birleştiriliyor. Helezon yayın ekseni artı-eksi 45 derece açılarına sahiptir ve her dairenin değişen çapları arasındaki fark sadece birkaç mm’dir. Bu merkezin etrafında ek elyaflar bulunuyor. Bu katmanlar birbirleride sıkıştırma veya gerginlik hareketlerine sahip olacak şekilde tasarlanırlarken burulma, çekme ve basma kuvvetlerine göre tasarlandılar. Audi A4’ün ön süspansiyonlarındaki çelik helezon yayların her birinin ağırlığı 2.66 kg iken FRP’lerde ise yüzde 40 daha hafif ve ağırlıkları1.53 kg. 4 helezon yayda da 4.52 kg’lik bir hafiflik sağlanıyor. Yeni FRP’li helezon yayların, elektrikli Audi R8 e-Tron modelinde 2012 yılının sonundan kullanılması planlanırken 2013’den sonra orta ve üst sınıfındaki Audi modellerinde görev yapması beklenen bu parçalardan yılda 1 milyon adet üretilmesi planlanıyor.

Audi Teknolojileri

GARAJ PARK PİLOT - Bilim kurgu filmlerindeki gibi kendi kendine hareket eden otomobil projelerine bir yenisini ekleyen Audi, uçaklarda yıllardır görev yapan otomatik pilot uygulamasından yola çıkarak geliştirdiği garaj park pilot ile internet ve navigasyon sistemi üzerinden kurduğu ağ sayesinde otomobili kendi kendine park etmeyi planlıyor. Bu teknolojide sürücü garaj park pilot sistemi ile MMI üzerinden online iletişime geçerek navigasyon sisteminin de desteği ile otoparkın rotasını, kestirme yolları ve boş bir park yerini belirliyor. Araçtaki kontrol ünitesi pilot park işlemini yönetirken wireless üzerinden otomobilin rotası belirleniyor. Kendiliğinden 5-10 km/s hızla araç garaja hareket ederken sistem elektronik kontrollü olan direksiyonda yönlendiriyor. Bu sırada aracın etrafından yaya, otomobil veya farklı bir tehlike çıkarsa bunu algılayan sensörler otomobili durduruyor. Elektronik iletişim ağında bir kesiklik oluşursa araç yine duruyor. Sürücü cep telefonuyla otomobile komut vererek parkı gerçekleştiriyor.