Model konumlamasına göre Range Rover ile Evoque arasında yer alan Sport, tasarımıyla ikisinden de izler taşıyor. Evoque'un sportif çizgilerini alan Sport, markanın amiral gemisi Range Rover modelinin de şık karakterini yansıtıyor.
Üç kapılı Evoque'un motor kaputundaki hava çıkışını andıran kaplamalar Sport'ta da kullanılmış. Sportif bir görünüm içintercih edilen bu uygulama işlevsel olmaması sebebiyle de "ucuz" görünüyor. 4999 mm'lik Range Rover'dan 149 mm daha kısa olan Sport, bu sayede, Range Rover ile şehir içinde hareket etmekte zorlanan sürücüleri tatmin edebilir. Dingil mesafesinebaktığımızda ikisinin de aynı olduğunu görüyoruz. Range Rover'da Sport'a göre daha fazla baş mesafesi sunulması dışında heriki aracın kabin içerisindeki yaşam alanları da neredeyse aynı. Bu uzunluk farkının nereye gittiğini merak ediyorsanız, bagajkapağını kaldırmanız yeterli olacaktır. Range Rover'ın 909 litrelik bagajına karşılık, Sport 784 litrelik hacim sunuyor.Opsiyonel olarak alınabilen üçüncü koltuk sırasıyla bagaj hacmini yaşam alanına da dahil etmek mümkün. Kullanışlılığıarttırmayı amaçlayan bir diğer donanım ise kapıları açtığınız anda kapı altlarında gizlendiği yerden çıkan yan basamaklar. Her iki yanda tek parça olan basamakları kullanıp araç içerisine tırmanabilir ve basamağı kullanıp inebilirsiniz ama bu çok dagerekli bir donanım değil. Basamağın açılacağını da düşünüp aracı park ettiğiniz yere çok dikkat etmeniz gerekli.
Sport, kabin içerisindeki geniş yaşam alanında oldukça kaliteli malzeme ve işçilik seviyesi sunuyor. Koltuklar uzunyolculukların keyifl i ve konforlu geçmesi için tasarlanmış. Yerden yüksek oturma pozisyonu sayesinde sürücü ve yolcularınyola hakim olması sağlanmış. Geniş cam yüzeylerle de görüş açıları arttırılmış. Ancak test aracımızdapanoramik cam tavanopsiyonunun olmaması kabin içindeki aydınlık seviyesini etkiliyordu.
Sport'un iri boyutlara rağmen görüş açılarında sorun yaşanmıyor. Park manevralarında da 360 derecelik görüş açısı sunan, ön, arka ve yan kameralardan oluşan sistem, orta konsoldaki ekrandan izlenebiliyor.
12,3 inçlik dokunmatik, renkli ekrandan otomatik park sistemi, navigasyon, müzik sistemi ve 4x4 sisteminin çalışması takipedilebiliyor. Buradan, sensörlerin ölçtüğü su geçiş yüksekliğinin bilgileri dahi izlenebiliyor. Sport'un konforu arttırandonanımları arasındaki paralel ve dikey park sistemi park edip aracı park yerinden de çıkabiliyor.
Standart olarak dört tekerlekten çekiş sistemiyle üretilen Sport, gücü ön ve arka aksa eşit oranda dağıtırken, sürüşşartlarına göre sürekli değişken oranda güç aktarımı da sağlıyor. Sport, 8 ileri otomatik şanzıman ile donatılmış. 200 milisaniyede vites değiştiren şanzıman, akıcı ve hızlı yapısıyla hem performans hem de konfor isteklerini cevaplıyor. İstenildiğinde elektrik destekli direksiyonun arkasındaki vites kulakçıklarıyla da manuel olarak vites değiştirilebiliyor.
Direksiyon sistemi de tıpkı şanzımanda olduğu gibi performans ve konfor istekleri düşünülerek tasarlanmış. Manevralarda yumuşak yapısıyla sürücüsünü yormayan direksiyon sistemi, virajları aşarken sürücünün ani tepkilerine aynı hızda cevap verebiliyor. Konfordan bahsetmişken, yüksekliği ayarlanabilir süspansiyon sistemini de kısaca anlatmak gerekiyor. Elektronik kontrollü havalı süspansiyon sistemi yol tutuşu verimini arttırmak için saniyede 500 kere kontrol edip sertlik ayarlıyor.Arazi koşulları için istenildiğinde orta konsoldaki bir düğme ile yükseltilebilen süspansiyon sistemi, arazi modunda 65 mm
yükseltilebiliyor. Sport müşterilerinin birçoğu şehir içi kullanımını planlayarak bu aracı satın almış olsalar da aslında Sport, arazi fonksiyonlarıyla da çok yetenekli bir araç. Üstelik bunun için hangi arazi fonksiyonunu kullanmanızı bilmenize gerek yok. Otomatik modu seçip kendinizi asfalt dışına atabilirsiniz. Ya da Terrain Responce II isimli sistemde önceden ayarlanmış, kar, çamur, çakıl, kum gibi ayarlar arasından birini de seçebilirsiniz. Araç, standart haliyle yetenekli olsa da bu tür farklı yol koşullarına uygun lastikleriniz olmadığında onun da yapabilecekleri kısıtlanıyor. Sport, Range Rover ile benzer yapıdaki aktarma ve süspansiyon yapısıyla arazi kabiliyetlerini paylaşsa da, yaklaşma ve karın açıları ve su geçiş yüksekliğiyle Range Rover'ın gerisinde kalıyor. Sport, sadece 1,3 derecelik uzaklaşma açısıyla öne çıkıyor.
Sport'un ürün gamında 3,0 lt 258 HP'lik TDV6, 292 HP'lik SDV6 turbo dizel ve 5,0 lt 510 HP'lik supercharger benzinli yer alıyor. Test aracımızdaki SDV6, 292 HP güç üretirken 600 Nm'lik maksimum torka ulaşabiliyor. Bunun karşılığında da nerdeyse kompakt spor otomobil performansı sunuyor. Fabrika verilerine yakın olan 7,3 saniyelik 0-100 km/s'lik test verisi Range Rover Sport SDV6'nın keyifl i bir otomobil olmasına yetiyor. İyi bir diyet sonrasında tamamen alüminyum karoserle üretilen ve selefine göre 420 kilogram (eşdeğer motor ve donanımda) hafifleyen Sport, 8.1 lt/100 km'lik ortalama test tüketimiyle de oldukça makul değerlere ulaşabileceğini gösteriyor.
Genel olarak bakıldığında Range Rover Sport, konfor ve sportifl ik beklentilerini arazide üstündeki yetenekleriyle de birleştirebilen özel bir otomobil. Bunu lüks kullanım özellikleriyle birleştiren Sport, karşılığında çok kısıtlı bir müşter ikitlesinin ulaşabileceği bir fiyat sunuyor.
Yazı: Koray Kodal
Fotoğraf: Ersan Sezer