Dünya'nın bir ucunda yer alan Avustralya, bizim için Kurtuluş Savaşı'yla başlayan acı bir dostluğun ülkesiyken, Türkiye bu uzak ülkeyi daha çok kangurularıyla tanırken, son dönemde Galatasaray'ın iki Avustralyalı futbolcuyu transfer etmesi de ülkenin tanınırlığını arttırdı. Avustralya ile ilgili pek çoğumuzun bilmediği önemli bir detay ise, bu büyük ülkenin kendi otomobil markasına sahip olması. 1931 yılından beri General Motors çatısı altında yer alan Holden, yıllardan beri bizim Chevrolet, Opel, Suzuki ve Daewoo markalarıyla tanıdığımız modelleri kendi logosuyla Okyanusya pazarında satsa da, aynı zamanda kendi modellerine de sahip. Tıpkı Commodore gibi. 1978 yılında tanıtılan birinci neslinden 2006 yılına kadar, Opel'in üst-orta sınıf sedanlarının platformunda üretilen Commodore, 2006 yılında yollara çıkan güncel neslinde tamamen Avustralya'da geliştirilen bir otomobil haline geldi. Avustralya'nın bir anlamda milli gururu ve sembol otomobillerinden biri olan Commodore, makyajlı yüzüyle sahneye çıktı. Sedan, station ve ute (pick-up) versiyonlarıyla üretilen Commodore'un yüzünde farlar, tampon ve ön ızgara yeniden tasarlanırken, arka bölümde de yine aynı şekilde tamponlar ve aydınlatma grubunda değişiklik yapılmış. İç mekanda daha sportif çizgilere kavuşan Commodore ailesinin sportif SS versiyonlarında ön çamurluklardaki hava girişleri, 2 adet çift egzoz çıkışı ve bagaj spoyleri kaputun altında yatan 6.0 lt'lik V8'in ipuçlarını sunuyor. 3.0 V6 ve 6.0 lt V8 motor seçenekleriyle satılacak olan makyajlı Commodore ailesinde her iki motor da hem benzin hem de biyoetanolle çalışabilirken, bu bir Avustralya otomobili için bir ilk.