Bu bir provokasyon. Bu bir tahrik. İnsana gelgitler yaşatan bir paradoks. Ya da çok daha basit bir biçimde, sadece insani bir dışa vurum! Walter de Silva gibi bir adamı bir ofise kapatıp, bir otomotiv grubunun tasarımını yöneten adam haline getirirseniz, yani adamı sahadan çekip bir yönetici haline getirirseniz olacağı tam da bu: Çılgınlık! Portföyünde Alfa Romeo 156, Audi R8 ve ikinci nesil Seat Leon gibi kült denebilecek tasarımlar bulunan İtalyan tasarımcı, Lamborghini'nin 50'nci doğum günü için bizzat gerçekleştirdiği tasarımla başkalarını değil, egoist bir biçimde kendini ve markasını ön plana almış. Markanın daha önce Cenevre'de tanıttığı ve yine bir doğum günü hediyesi benzetmesi yapılan Veneno, 2 adet üretilecek, ticari bir modelken, Egoista sadece Lamborghini'ye ait, gerçek bir hediye. Lamborghini'nin Countach'tan bu yana simgesi olan sert tasarım ve keskin yüzeyler Egoista'da da kendine yer bulurken, aracın burun tasarımında ve kabininin cam yüzeylerinde Apache savaş helikopterlerinden ilham alınmış. Karbon-fiber karoserde tercih edilen mat gri renk ve karoserdeki logolar da yine havacılık endüstrisinden izler taşıyor. Walter de Silva'nın sınırsız hayal gücünü gösterdiği Egoista'daki abartılı yüzeyler herkesin beğenisine hitap etmekten çok uzak görünüyor. Ancak adı üstünde bu otomobil bir egoist. Teknik detayları açıklanmayan, aslına bakarsanız zaten çok da önemi olmayan Egoista ile bildiğimiz tek şey araçta 600 HP gücündeki 5.2 lt'lik atmosferik V10'un görev yaptığı.

Walter de Silva'nın "bencil" oyuncağının tek kişilik kabinine iniş-binişler tıpkı bir savaş jetinde olduğu gibi cam kubbenin açılmasıyla gerçekleşiyor. Direksiyon ve göstergelerde de gökyüzü savaşçılarından ilham alınmış.

Bu açıdan bakıldığında bu cismin bir otomobil olduğunu söylemek mümkün değil. Tavandaki kırmızı ve yeşil uyarı ışıklarının benzerleri uçaklarda da kullanılıyor.